AYDIN AYDIN
Medyaya bakın. Hemen her gün emekli haberi yapıyorlar.
Sürekli emekli haberi veriyorlar ve bu hiç de hayra alamet değil…
Haberlerinde görsel olarak orada burada pinekleyen yaşlı ve hiç bir işe yaramayan insan tiplerini gösteriyorlar. Ya hastane kapılarından ya park alanlarından görseller. Tabii… Bazen de aynı gorselleri yaşlı sapık haberleri için de kullanıyorlar.
Emekli algısını bu şekilde yerleştirdikten sonra, ileride… Çok ileride de değil az ileride, yaşlı insanları toplumun üstünde bir yük olarak gösterecekler. Yiyen, içen ve ayrıca hastalıklari ile toplumun enerjisini tüketen yaşlı ve sürünen insanlar.
Hiç kimse hiç kimsenin ne anası ne babası… Herkes başkasını emekli diye ve yaşlı diye görecek… İnsanların çoğu zaten bu gidişle anasını babasını gören insanlar olmayacaklar … Analar babalar huzurevi denilen yerlerde, gözden ırakta olacaklar.
Nitekim… Batı toplumu bu kafaya erişti.
Yaşlılarıni bizim gibi ülkelere, kendi gözlerinden ırak yerlere sürüyorlar.
Batida bebek ölüm orani sıfıra yaklaştı. Çünkü, hasta doğacak çocukları anne karnında öldürüyorlar.
Yakında yaşlı ölüm oranlari da sıfır olacak.
Çünkü, yaşlılarıni bize ve bizim gibi çalışan nüfusu olan ülkelere gönderecekler ve hepsi gelip buralarda ölecekler.
Biz de bu arada kendi yaşlılarımız bakımından, yukarıda değindiğimiz şekilde gelişmiş olacağız.
Ancak, batının yaşlıları üzerinden para kazanırken kendi yaşlılarımız için para harcayacağız.
Nereye kadar?
Bu soruyu sorduğumuz gün, bizim vereceğimiz cevap batının verdiği cevap gibi olacak ama, tam da öyle olmayacak. Çünkü, batının yaşlısını gönderecek biz gibi bir dünyası var ama bizim böyle bir dünyamız olmayacaktır.
Yaşlılar bir yük olacak her bakımdan bize… Her milletin yaşlısını bakacağız da… Kendi yaşlımızı yük göreceğiz.
Çok mu abuk geldi?
Onlar bizim annemiz babamız ama medyanın dilinde…
Yaşlılar… Yani emekliler.
Yani anne veya babamiz değil de “emekliler”
Gelecek gelir.
Kader en belirgin şekilde ogreticiligi ile kaderdir.
Bize ne olacağımızı kader öğretiyor..
Ancak belli ki kadere inanmıyoruz ve kader geleceğe dilsiz.
Biz ise sağır ve körleriz.