Avrupa’nın emeklilik sistemleri onlarca yıl boyunca ekonomik güvenliğin temel direği olmuş ve emeklilerin bir ömür boyu çalıştıktan sonra maddi istikrara kavuşmalarını sağlamıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik patlama döneminde tasarlanan bu sistemler, sürekli nüfus artışı, artan iş gücü ve istikrarlı ekonomik kalkınma varsayımlarına göre düşünülmüştür. Ancak bu varsayımlar çökeli hayli zaman oldu.
Bugün Avrupa, yaşlanan nüfus, sürdürülemez hükümet taahhütleri ve kritik derecede kusurlu yatırım stratejileri nedeniyle tarihsel bir emeklilik kriziyle karşı karşıyadır. ABD ve Türkiye kendi emeklilik sorunlarıyla boğuşurken, Avrupa’ nın öğrenebileceği daha dayanıklı uygulamalara sahipler. Öte yandan Hollanda ve Danimarka gibi ülkeler, Avrupa’nın ortak sorunlarına rağmen dünyanın en güçlü emeklilik sistemlerinden bazılarını kurmayı başardılar. Peki, Avrupa’nın birçok ülkesinde yanlış yapılan neydi ve Türkiye, Hollanda, Danimarka ve diğer İskandinav ülkelerinden ne gibi dersler alabilir?
Demografik Saatli Bomba ve Ekonomik Yanlış Hesaplamalar
Avrupa’nın emeklilik sistemlerine yönelik en büyük tehdit sadece ekonomik kötü yönetim değil, mevcut demografik yapıdır. Avrupa nüfusu endişe verici oranlarda küçülmekte olup, doğum oranları kadın başına 2.1 çocuk olan ikame seviyesinin oldukça altındadır. İtalya (1.2), İspanya (1.3) ve Almanya (1.5) gibi ülkeler nüfus düşüşü yaşamaktadır. Bu da emeklilik primlerinin sürdürülebilmesi için daha az genç işçinin işgücüne katılması anlamına geliyor.
Bu sorunu daha da karmaşık hale getiren şey ise, giderek artan yaşam beklentisidir. Avrupalılar her zamankinden daha uzun yaşamakta ve birçok emekli artık 30 yıldan fazla emekli maaşı almaktadır. Emeklilik sistemlerinin dikkate almadığı ve öngörmediği bir senaryo bu. Örneğin Almanya’da 1960 yılında çalışanların emeklilere oranı 6:1 iken bugün bu oran 2:1 ‘e yaklaşmış durumda ve daha da düşeceği tahmin ediliyor.
Sonuç olarak, birçok Avrupa hükümeti emeklilik açıklarını kapatmak için ağır borçlar altına girmek zorunda kalıyor. Ve bu da kamu borçlarının artmasına neden oluyor. İtalya halihazırda GSYH’sinin %16’sından fazlasını emekli maaşlarına harcamaktadır ve tahminler bunun önümüzdeki senelerde hükümet bütçesinin %30 ‘unu oluşturacağına işaret ediyor. Fransa, İspanya ve Yunanistan’ın da başı büyük dertte. 2023’te Fransa’da görüldüğü gibi kitlesel protestolar, emeklilik reformunun siyasi açıdan ne kadar hassas olduğunu gösteriyor.
Kritik Bir Hata: Konservatif Yatırım Yaklaşımı
Avrupa’nın emeklilik sisteminin kendi kendine açtığı en büyük yaralardan biri, uzun vadeli emeklilik fonları için hisse senetlerine yatırım yapmayı reddetmesidir . Bunun yerine, Avrupa emeklilik fonları tarihsel olarak tahvilleri tercih etmiş ve bunları “daha güvenli” yatırımlar olarak görmüştür. Bu strateji kısa vadeli istikrar için mantıklı olsa da, uzun vadeli istikrar için kötü bir yaklaşım olmuştur.
Acaba bunun nedeni nedir? Son 50 yılda, borsa yatırımları (hisse senetleri) tahvillerden çok daha iyi performans gösteriyor.
Küresel borsa endeksleri (S&P 500 gibi) uzun vadede yıllık ortalama %8-10 getiri sağlıyor.
Buna karşılık devlet tahvilleri, genellikle enflasyona bile yetişemeyen %1-3 oranında getiri sağlamıştır.
Avrupa emeklilik fonları, hisse senedi yatırımlarından kaçınarak büyük bir servet birikimini kaçırmış ve bu da onları olması gerekenden çok daha zayıf hale getirmiştir. Bu sorun, emeklilik fonlarının gelişmiş dünyadaki en muhafazakar yatırımcılar arasında yer aldığı Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde özellikle vahimdir.
Hollanda ve Danimarka Neden Güçlü İstisnalar
Hollanda ve Danimarka, yüksek vergileri ve büyük devlet katkıları sayesinde Avrupa’daki en iyi emeklilik sistemlerine sahiptir. Hatta emeklilik sürdürülebilirliği sıralamasında dünya genelinde sürekli olarak 1. ve 2. sırada yer almaktadırlar. Peki onları farklı kılan nedir?
1. Çoklu Sütun Sistemi Kullanıyorlar
Avrupa’nın çoğundan farklı olarak, Hollanda ve Danimarka kamu ve özel emeklilik maaşlarının bir karışımına dayanmaktadır :
Güçlü bir devlet emekliliği (vergilerle finanse edilir).
Zorunlu mesleki emeklilik (işverenler ve çalışanlar tarafından finanse edilir).
Büyük ölçekli özel emeklilik tasarrufları.
Bu, emeklilerin tamamen devlete güvenmek yerine birden fazla gelir kaynağına sahip olması nedeniyle devlete bağımlılığı azaltmaktadır.
2. Ağırlıklı Olarak Hisse Senetlerine Yatırım Yapıyorlar
Avrupa’nın geri kalanının aksine, Hollanda ve Danimarka emeklilik fonları hisse senetlerine ve özel sermayeye agresif bir şekilde yatırım yapmaktadır. Emeklilik fonları, portföylerinin %50-60′ ı hisse senetlerinde olmak üzere dünyanın en büyük kurumsal yatırımcıları arasında yer almaktadır.
Bu strateji, Avrupalı muadillerine kıyasla çok daha fazla getiri elde etmelerini sağlayarak emeklilik sistemlerinin sağlam ve iyi fonlanmış kalmasını sağlamıştır.
3. Emeklilik Yaşları Yaşam Beklentisiyle Bağlantılı
Pek çok Avrupa ülkesi sabit emeklilik yaşları belirlerken (genellikle siyasi amaçlı ve sürdürülmesi mümkün olmayan), Hollanda ve Danimarka emeklilik yaşlarını yaşam beklentisine göre ayarlamaktadır. Bu, sistemin mali açıdan dengeli kalmasını sağlayarak demografik baskı altında çökmesini önlüyor.
4. Kişisel Tasarrufları Teşvik Ediyorlar
Zorunlu emeklilik sigortasının ötesinde, her iki ülke de özel emeklilik tasarrufları için güçlü vergi teşvikleri sağlayarak insanları emeklilik için bağımsız olarak tasarruf yapmaya teşvik etmektedir. Bu, devlet üzerindeki yükü azaltıyor ve uzun vadeli emeklilik istikrarını güçlendiriyor.
Türkiye’nin Danimarka ve Hollanda’dan Öğrenebilecekleri
Türkiye, Avrupa’nın aksine, hala genç bir işgücünden ve yüksek bir doğum oranından ( her ne kadar düşüyor olsa da) faydalanmaktadır. Ancak, Avrupa emeklilik sistemlerini felç eden yalnışlar ve tuzaklardan kaçınmak için harekete geçmelidir.
1. Emeklilik Fonlarında Hisse Senedi Yatırımlarını Teşvik Edilmeli
Türkiye’nin emeklilik sistemi düşük getirili tahviller yerine hisse senetlerine daha agresif bir şekilde yatırım yapmalıdır. Bu, uzun vadeli emeklilik fonlarının daha yüksek oranlarda büyümesine olanak tanıyarak gelecekte sürdürülebilirliği sağlayacaktır.
2. Erken Emekliliği Ertelemek ve Emeklilik Yaşını Kademeli Olarak Yükseltmek
Milyonlarca Türk’ün daha erken emekli olmasını sağlayan son EYT reformu uzun vadeli bir risk oluşturmaktadır. Türkiye, tıpkı Danimarka ve Hollanda’nın yaptığı gibi, yaşam beklentisine bağlı kademeli emeklilik yaşı artışları uygulamalıdır.
3. Özel ve Mesleki Emeklilik Sistemlerini Güçlendirmelidir
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES ) oldukça iyi bir başlangıç, ancak Türkiye, daha fazla çalışanın devlet emeklilik maaşlarından bağımsız olarak emeklilik için tasarruf etmesini sağlamak için zorunlu mesleki emeklilik maaşlarını genişletmelidir.
4. Emeklilik Değerini Korumak için Enflasyonu Düşürmek
Türkiye için en büyük zorluklardan biri, emeklilik tasarruflarını eriten yüksek enflasyondur. Enflasyon kontrol altına alınmadan, iyi tasarlanmış bir emeklilik sistemi bile reel değer sağlamakta zorlanacaktır.
Görmezden Gelinemeyecek Bir Kriz
Bir zamanlar dünya için bir model olan Avrupa’nın emeklilik sistemleri şimdi varoluşsal bir krizle karşı karşıya. Yıllar süren demografik gerileme, sürdürülemez hükümet vaatleri ve zayıf yatırım stratejileri birçok Avrupa ülkesini mali sıkıntıya soktu. Hollanda ve Danimarka sürdürülebilir emeklilik modellerinin var olabileceğini kanıtlamış olsa da, Avrupa’nın çoğu uzun vadeli ödeme gücünü sağlamak için gereken zorlu seçimleri henüz yapmamıştır.
Bu arada Amerika Birleşik Devletleri, özel emeklilik tasarruflarını teşvik ederek ve emeklilik yaşlarını demografik eğilimlere bağlayarak bu krizin en kötü etkilerinden kaçınmıştır. Türkiye’nin harekete geçmek için zamanı var, ancak kararlı bir reform yapılmazsa birkaç on yıl içinde kendisini Avrupa’dakine benzer bir krizin içinde bulabilir.
Buradan çıkarılacak ders çok açık: Bir emeklilik sistemi sadece siyasi rahatlık için değil, gelecek için inşa edilmelidir. Avrupa ve Türkiye en iyi modellerden ders çıkarmayı başaramazsa, milyonlarca emekli kendilerine vaat edilen güvenliğin kaybolmakta olan bir hayalden başka bir şey olmadığını görecektir.
Fatih Altunbaş