İslam Gençliği sadece bir tarihin, bir dönemin şahidi değil, top yekün İslam Medeniyet ve Kültürünü kucaklayan bu gününün ve geleceğin ufuklarına yürüyen ve ülkemizin de umudu olan bir gençliktir.
Bu gençlik dünyevi bütün kavga ve kaygılarlardan, kan döken savaşlardan uzak ölümsüz bir davanın erleridirler. Allah adına yeryüzünde barış ve kardeşliği tesis etme mücadelesi içinde olan, islam Medeniyetinin inşasına taş taşıyan işçiler, duvarlarını ören ustalar ve bu ulu inşaatın mimarlarıdırlar.
Tarih coğrafyasını çoşkun bir nehir gibi doğudan batıya akarak sulayan Horasan erlerinin ve erenlerinin başlattığı bu gönül koşusunu sürdürmeye sevdalı vahiy yolunun fedailerdirler.
İslam Gençliği, ”Dinimiz islam, Kitabımız Kur’an, Yolumuz Hak ve hakikatin yolu olan Hz. Muhammed sav’in aydınlık yoludur.” diyen, Hak ve hakikati zamana ve mekana hakim kılmak isteyen müslümanların bu amaç uğrunda, aynı ulvi hedefe yürümek için bir araya geldiğia toplandığı çatıdır.
Yeryüzünü kana bulayan bütün kirli savaşlar bitse bile islam gençliğinin savaşı bitmez. Çünkü onlar öldürmek için değil, diriltmek için savaşırlar. Bu yüzden onlar savaş bittikten sonra bile koşan atlardır. Onlar, hiçbir insan ve ordunun kendi içinde kazanamadığı bir savaşı kendi dışında kazanamayacağına inanırlar.
Onların savaşı topla tüfekle, tankla uçakla verilen yakıp yıkan vahşi bir savaş değildir. Bilakis onların savaşı kalemle, kelamla kitapla, hitapla ,ilimle irfanla verilen ve verilecek olan İslam Kültür ve Medeniyetini inşa smüavaşıdır.
Onların silahları öldüren, yakan yıkan, mahveden ölüm kusan katil makinalar değil, vahyin aydınlığında yol ve hedef gösteren Kur’anın emirleri ve peygamber öğretileri ışığında insanı ve alemi dirilten Hakkın bildirileridir .
Onların savaşı inkar cephesinin küfür mevzilerine karşı, iman cephesinin inanç kalalerinde saf tutmak, orada Allah ve Rasulünün düşmanlarına karşı dik durmak ve bu çizgide mücadele etmektir.
Onların görevi; Müslüman atalarımızın bizlere vatan yaptığı ve miras olarak bıraktığı bu topraklarda islamı yaşamak, yaşatmaya çalışmak ve vahyin aydınlığında doğrunun, güzelin, Hakkın ve hakikatin çizgisinde yürümektir.
Hak ve hukukumuzu elimizden zorbalıkla almaya kalkan, önümüze engeller üreten elleri bertaraf etmek ve Hakkın yolunu açmak, Hakkı hakim kılmaktır onların vezifesi.
Bu savaş onların inanç ve imanlarının, dava ve mücadele çizgilerinin, kulluk ve sorumluluk bilinçlerinin gereğidir.
İslam Gençliği Hz.Peygamber yolunun yolcularıdırlar. Onlara göre, yola gelmeyen her yol isyan bataklıklarına giden birer seraptan ibarettir. Hakka başkaldıran tüm asi yollara başkaldırmak onlar için şahşiyetli bir duruş ve şerefli bir mücadeledir.
İslam Gençliğinin mücadelesi Hz. Ademle başlayan peygamberler zinciri ile devam eden, son peygamber Hz. Muhammed sav ile son bulan vahiy yolunun kıyamete kadar sürecek olan mücadelesidir.
Hangi zaman ve zeminde olursa olsun islami bir ruh taşıyan her yaştaki insanın izleyeceği yol, vahyin eskimez ve şaşmaz yoludur, Tevhidin yoludur, Hak ve hakilatin yoludur.İnkarın, tuğyanın ve isyanın bataklığı olan beşeri sistemlerin yolu değil.
Onun inanç mefkuresinde, ”Yol O’nun, varlık O’nun gerisi hep angarya” düşüncesi hakimdir.Bu mücadele onların varlık ve varoluşlarının sebeblerinden biridir.
İslami Gençlik Hareketi zalim bir padişahlık, ısırıcı bir Sultanlığın, baskıcı Faşizmin, sömürücü Kapitalizmin, inançsız ataizmin girdaplarına düşmeden Hakkın ölçüleri içinde, hakkın yolunda, Hakka doğru yapılan bir fedakarlık yürüyüşüdür.
Bu mücadele yolunda yürürken meselemiz sadece bu yolda beraber ıslanmak ve beraber şarkı söylemek değil, Hakkın ölçülerini içselleştirip beraber uslanmak, beraber Hakka teslim olmak ve Hakkın ölçülerini zaman ve mehkan beraber hakim kılmaktır.
Hedefinde Hakkı hakim kılmak olmayan hiçbir mücadele islami bir mücadele, hedefinde İslamn mücadelesi olmayan hiçbir hareket islami hareket olamaz.islam gençliğinin yeri islami mücadelelerin verildiği yerlerdir.
———————————————————————————————————————————————————