Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Uluslararası Vuslat Platformu’nun 13-15 Ekim 2017 tarihleri arasında Bolu-Abant’ta düzenlemiş olduğu AİLE, TOPLUM VE DEVLET adlı sempozyumun genel itibari ile verimli geçtiğini söyleyebiliriz. Birçok iş adamı, akademisyen, rektörler konu ile ilgili düşüncelerini, çözüm önerilerini, istatistiki verileri beyan ettiler. Konu ile ilgili görüşlerime şunu söylemeden geçemeyeceğim. Açıkça ifade etmek gerekir ki sempozyumun konu ile ilgili olarak en verimli günü kapanış konuşmasının olduğu gündü. Kapanış konuşmasında Azerbaycan milletvekili Ganire Paşayeva ve Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez muhteşem bir konuşma yaptılar… Dileyenler bu konuşmalara ulaşabilirler…
Üç gün boyunca konuşmacılar ailenin çekirdekten başlayıp da devletle şekillenerek medeniyet çatısının nasıl oluşturulabileceğini tartıştılar, öneriler sundular. Konuya nacizane devletler üstü bakma gereği duyuyorum…
Aile, toplum ve devletten sonra aslına baktığımızda devlet tarafından yeni bir pencere açılıyor. Medeniyete giden asıl yol da buradan geçiyor.
Osmanlı Devleti, İslam Kültür ve Medeniyetini altı yüz sene boyunca aile, toplum ve devlet bütünlüğünü sağlayarak kurdu. Balkanlar’da uyguladığı politika, 400 sene boyunca bir vali ile yönettiğimiz Yunanistan’da uyguladığımız yönetim politikası, Orta Doğu’da, Afrika’da, Pakistan’da, Hindistan’da ve daha birçok yerde uyguladığımız yönetim sistemi politikasını belirttiğimiz üç unsuru bir arada yaşatması ile bir medeniyet kurmuştur Osmanlı.
Biz medeniyettik, bunlar bizim evimizin çocuklarıydı. Balkanlar bir aileydi, Kafkaslar bir aileydi, Orta Doğu bir aileydi, Hindistan, Pakistan, Afrika ülkeleri birer aileydi. Biz de baba ocağıydık. Bu güç ancak ve ancak tek bir güçle sağlanabilirdi. O da İslam’ın evrenselliğidir. İslam ve Kültür medeniyeti işte buydu… Aile, toplum ve devlet işte buydu…
Osmanlı’nın medeniyet havzasını kurmasını temelde dinen çatıda siyaseten uyguladığı bir örnekle temellendirebiliriz. Kuzey Irak’ı bugün çok tartışıyoruz öyle değil mi? Niye? Bağımsızlık referandumu yaptılar ya ondan… Osmanlı döneminde böyle miydi, değildi. Çünkü Osmanlı, uyguladığı devlet yönetme politikası ile bu coğrafyaları bir bütün halinde yönetebiliyordu. Bu biraz da güç ile ilgilidir aslında. Güçlü olan devletlerde içerideki unsurlar her zaman bu güce riayet etmek zorundadır. Tam zıttı olarak ne zaman ki bu güç ortadan kalkar, bu unsurlar başlarlar seslerini yükseltmeye. Kuzey Irak’ın durumu da böyledir. ABD, Irak’ı param parça etti zaten yıllardır. Haliyle burayı yönetmek daha kolay hale gelebiliyor…
(Devam edecek)…
İBRAHİM YAVUZ
