Eğer Ömer Seyfettin
“Pembe İncili Kaftan” ı günümüzde yazmış olsaydı
Hikâyenin kahramanı Muhsin Çelebi değil Özdemir Bayraktar Abi olurdu.
Nedenini birazdan anlatacağım
Ama
Önce Özdemir Abiden kısa da olsa bahsetmek istiyorum.
“ÖZDEMİR ABİ…”
Teşkilatta çoğumuz ona “Özdemir Abi!” diye hitap ederdik.
“Başkanım!” demeyi resmi bir hitap gördüğümüz için bunu tercih ederdik.
Kendisi de
Fırsat buldukça teşkilat mensuplarını evine yemeğe davet eder (bu yemekte genellikle balık olurdu) bizi resmi havadan çıkarıp samimi bir havaya sokardı. “Abi!” dememizin birçok nedenlerinden biri de buydu.
SARIYER’DEKİ EV
Bu davete bir gün ben de katıldım.
Yemekten sonra evi bize gezdirdiğinde üst katın uçak vb. maketlerle dolu olduğunu görmüş, çocuklarını bu işlere teşvik ettiğini söylemiş ve bu minval üzerine bize bilgi vermişti
Ama
Doğrusunu söylemek gerekirse o gün gördüğümüz o maketlerden
İşin bugünkü seviyeye geleceğini hiç birimiz tahmin etmemiştik.
Kendim için söylemek gerekirse
Bunlar; bana biraz pahalı bir hobi gibi gelmişti.
Neden?
Çünkü bundan önce havacılık sektörüyle uğraşanların başına gelenleri bildiğim için bunların da bu işi hobiden ileri götüremeyeceklerini düşünüyordum.
28 ŞUBAT
Nitekim tahmin ettiğim gibi 28 Şubat’ın sert rüzgârı partimizi ikinci sefer kapattırmış ülkeyi kalkındırmaya çalışan ekibi dağıtmaya çalışmıştı.
Böylece
Özdemir Abiyle bir süre görüşemedik.
Bu sırada meğerse o…
Ülkemizin makûs talihini düzeltecek
Büyük bir projenin hazırlıkları içine girmiş
Gördüğümüz o maketleri kuvveden fiile geçirmekle meşgulmuş.
ERGENEKON
VE ÖZDEMİR ABİNİN UYARISI
Böylece
Aradan 10 yıla yakın bir zaman geçti.
Bu arada
Akparti iktidar olmuş, Türkiye’de dengeler değişmiş, hava bir başka yönde esmeye başlamıştı.
Dün
Kibirlerinden yanına yaklaşılmayan generaller teker teker içeri alınırken,
Biz de seviniyor “Hak yerini buldu..” diye düşünüyorduk.
Bu sırada
İHA, PARADOR, HERON gibi insansız hava araçlarından bahsediliyor ama mahiyetini tam olarak bilmiyorduk.
Bir gün Özdemir Abi;
“İHA’ larla ilgili ekibimizle birlikte size sunum yapacağız..” deyince heyecanlandık. (o zaman henüz SİHA yok)
Duvara verilen görüntü ile
Bu işe nasıl başladıklarını.. deneme uçuşlarını nerelerde hangi şartlarda yaptıklarını,
Bizim İHA’ ların Amerikan ve İsrail’in ürettiklerinden ne kadar üstün olduğunu çizelge üzerinde mukayese ederek anlattı. Bizim İHA’ların daha üstün olduğunu görünce nasıl da ferahlamış sevinmiştik.
Ama asıl önemlisi,
Bütün bu çalışmaları yaparken kendilerine en çok yardımcı olan subay ve generallerin “Ergenekoncu” olarak suçlanan subay ve generaller olduğunu söyleyince şaşırdık.
Çünkü
Asker analarını dahi başörtülü diye yemin törenine almayan subay ve generalleri biz aşırı laikçi ve Amerikancı tahmin ediyorken,
Tam aksine
Bu subaylarımızın antiamerikancı olup milli menfaatlerimize düşkün yurtsever şahsiyetler olduklarını Özdemir Abiden öğreniyorduk.
Nitekim
O sırada Cumhurbaşkanımız (o zaman Başbakan) bir açıklama yaparak başlayan mezkûr furyayı durdurdu.(Bu konuda rahmetli Oğuzhan Asiltürk’ün -Antiamerikancı subaylar tutuklanıyor!- açıklaması ve ferasetini zikretmeden geçemeyeceğim.)
FETÖ’nün ihaneti
Daha sonra MİT müsteşarı H. Fidan’ın tutuklanmak istenmesi.. MİT TIR’ları ve 15 Temmuz’a kadar gidecek süreçle ortaya çıkacak ama FETÖ ile ilk müsademe bence bu Ergenekon meselesinde olmuştur.
Neyse.
PEMBE İNCİLİ KAFTAN
Şimdi gelelim
Pembe İncili Kaftan hikâyesinin kahramanı
Neden Özdemir Abinin olması gerektiğine…
Ömer Seyfettin’in meşhur hikayesinde
Muhsin Çelebi
Varını yoğunu ortaya koyarak ve devletten tek kuruş almadan Pembe İncili Kaftanı almış,
Şah İsmail’e elçi olarak giderken de, sadece malını değil canını da ortaya koymuştu.
Ve
Şah’ın sarayına serdiği Pembe İncili Kaftanı yerden kaldırmayıp dönüp gitmesi
Tabir caizse ölümü göze alarak Şah’a “posta koyması”
Tarihimizin şeref levhalarından biridir.
Aynı şey Özdemir Abinin başına da geliyor.
İHA’ların projelerini (büyük ihtimalle yazılımını…) satmak için çek defteri önüne konduğunda
“Hayır!” diyor.
“Bu proje devletimiz için olup satılık değildir” diyerek ret ediyor.
Çek defteri önüne konuncaya kadar
Teklif önce milyon dolarlarla başlayıp milyar dolara ulaştıklarında dahi hep ret cevabı alan malum kişiler, bu sefer istediği rakamı yazması için önüne çek defterini koyarak “istediğin rakamı yaz!” diyorlar.
Yine ret cevabı alınca
Bir müddet sonra yeğeni
Mehmet Mert Bayraktar evinde öldürülüyor.
Yani
Bu proje için
Dağlarda
Asker çadırında yatıp kalkarak çalışmak yetmiyor.
Bunun ötesinde
Milyar dolarlık teklife karşı duracak çelik gibi bir irade
Ve
Gerektiğinde şehit olmayı göze alacak bir yürek lazım.
İşte Özdemir Abi buydu!
Allah rahmet eylesin,
Mekânı cennet olsun.
20.10.2021
Emin Batur