İMO SEÇİMLERİ
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul şubesinin seçimleri dün (23.02.2013) yapıldı.
Cumartesi günü de genel kurul vardı.
Yıllar sonra
Seçim ilk defa bu kadar sönük geçti.
Genel kurulda kavga çıkmasa ondan da bahsedecek önemli bir şey yok.
Neden?
MAKSAT MESLEK SORUNLARI DEĞİL
MUHALEFET ETMEK
Çünkü
İnşaat mühendisleri genel kuruluna değil de
Sanki
CHP grup toplantısına katılmış gibi olduk.
Öyle olunca
8 saat boyunca oda yönetimi
Ve
Davet ettikleri misafirlerden bol bol hükumet aleyhtarı eleştiri dinledik.
Davet ettikleri arasında bunlara cevap verecek
Hükumet tarafından kimse var mıydı (davet edildi de mi gelmedi) bilmiyorum
Ama
CHP milletvekili Gülizar Emecan
İyi Parti milletvekili Hayrettin Nuhoğlu,
Kıbrıs İnşaat Mühendisleri Odası başkanı,
İstanbul Makine Mühendisleri odası başkanı
Ve ismini hatırlamadığım birçok muhalif davetli vardı.
DİVAN BAŞKANININ YAPTIĞI YANLIŞLAR
Haliyle
Bu kadar muhalif bir araya gelince
Eleştirinin dozu arttıkça artı…
Eski başkan
Ve şimdiki TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası başkanı Cemal Gökçe’ye sıra gelince başkan hem çok uzun konuştu, hem de eleştirinin dozunu iyice artırdı.
Hâlbuki
Daha önceki kurullarda
Mesleki konulara vurgu yapar bu arada siyasi söylemini de yapardı.
Şimdi tam tersi oldu.
O da diğer konuşmacılar gibi genel olarak konuşmasını hükumet politikalarını tenkit üzerine yaptı.
Bu kadar uzun
Ve birbirinin tekrarı olan konuşmalara müdahale etmeyen divan başkanı söz sırası (nihayet) bizim başkan adayımız M. Edip Demir’e gelince 1-2 müdahalede bulundu sözünü kesti.
Neden?
Konuşması uzun sürmüş (35 dakika)
Başkan adayımız sözlerini toparlayıp kürsüden indi.
Saat 10.00 da başlayan divan saat 16.00’ya gelene kadar yönetim ve taraftarları konuşuyor bu uzun olmuyor ama başkan adayımızın 35 dakikalık konuşmasına müdahale ediliyor.
Kaldı ki,
Başkan adayımız siyasi mevzulara girmeden tamamen teknik ve mesleğimizle ilgili mevzuları konuştu. Yapılan haksız eleştirilerin hiç birine cevap vermedi,
Buna rağmen kendisine müdahale edildi.
Divan başkanının diğer hatası;
Rapor hakkında üyelerin konuşmaları bitmeden
Şube başkanı Nusret Suna’ya ikinci kez söz hakkı vermesi oldu.
Bu sırada saat 17.00’yi geçmiş bulunuyor ve salonun boşaltılması gerekiyordu.
Başkan Suna 17.30’a kadar süren sözlerini tamamlayamadan salon apar topar boşaltıldı.
Yapılan bunca haksız eleştiriye
Cevap vermek için iki kere yazılı söz hakkı istememe rağmen sıra gelmediği için öylece kaldı.
NELER KONUŞULDU
Eğer
Bu kurula Türkiye’nin dışından gelen
Ve
Akparti iktidarından önce ülkemizin halini bilmeyen biri katılmış olsaydı
Muhtemelen şöyle düşünecekti:
‘’Türkiye 2002 yılına kadar süper güç ileri bir ülkeymiş.
Bu ‘Tayyip’ ve AKP yüzünden ülke ne hallere düşmüş ya hu!..’’
Neyse
Şimdi gelelim
Konuşmacıların ana başlıklar halinde bahsettiklerine…;
– Kanal İstanbul’un gereksiz ve ranta bağlı bir proje olduğundan,
– Kanalın çevresindeki arazilerin yandaş ve yaranlar tarafından satın alındığından,
– Türkiye’nin deprem gerçeği ile karşı karşıya olduğundan (imo söylemese kimsenin haberi olmayacaktı)
– Buna rağmen
Hükumetin hiçbir şey yapmayıp sadece inşaata ve ranta yatırım yaptığından,
– İşsiz inşaat mühendislerinin çokluğundan,
– Hükumetin her İl’e üniversite açarak mühendis enflasyonuna sebep olduğundan.. yeterli bilgiye sahip olmadan mezun olan mühendislerin haksız rekabet yaptıklarından,
– Osman Kavala’nın haksız yere tekrar tutuklandığından
Binaenaleyh
Memlekette hukukun olmadığından,
– ‘‘Bizim Suriye’de ne işimiz var?’’ dan,
– ‘’Yurtta sulh cihanda sulh’’ tan
– Hükumetin bu cihatçı politikaları ile
Tüm komşularımızla aramızın açıldığından,
Vs vs vs konuşuldu.
ÇELİŞKİLER
Bu böyle saat 13.30’a kadar sürdü.
Bu arada bize söz hakkı gelmediği için birbirleriyle çelişkiye de düştüler.
Mesela
Milletvekili Emecan ‘hükumetten kat talep ettik vermediler’ derken C. Gökçe fazla kat vererek yoğunluğun arttığından şikâyet etti.
Diğer bir çelişki
Hemen hepsi mühendislerin işsiz kaldığından.. düşük ücretle çalıştığından, deprem gerçeğinden vs. den bahsetti,
Ama hemen arkasından
Hükumetin sadece inşaata yatırım yaptığından yani ranta yatırım yaptığını
Binaenaleyh
Çanakkale, Yavuz Sultan Selim vb. köprülerle İstanbul Havalimanının gereksiz yere yapıldığından ve tabii olarak da Kanal İstanbul’un da gereksiz yere yapılacağından bahsettiler.
Peki, çare?
Sen hem deprem gerçeği diyeceksin
Hem mevcut yapı stoğu çürük diyeceksin
Hem trafik probleminden bahsedeceksin
Ve arkasından mühendisler işsiz… Köprüler gereksiz diyeceksin.
Kaldı ki,
Hükumet sadece inşaata yatırım yapmıyor,
Nelere yatırım yaptığını bir sonraki yazıda bahsedeceğim.
Ama
Velev ki, hükumet ağırlıklı olarak inşaata yatırım yapıyor olsa haklı değil mi?
Çünkü
İMO olarak sen
Deprem var diyorsun, mevcut yapı stoğu çürük diyorsun, mühendisler işsiz diyorsun, trafik problemi var diyorsun
Peki
Avrasya, Marmaray, köprüler, çevre yolları havalimanları yapılmadan
Ülke nasıl imar edilecek?
Trafik nasıl çözülecek?
Mühendisler nasıl iş sahibi olacak?
Hükumet
Deprem gerçeğine karşı hiçbir şey yapmadı mı?
Sadece inşaat ve ranta mı yatırım yaptı?
Bunların cevabı gelecek yazıda inşallah…
24.02.2020
Emin Batur