Gerek bazen yazdığım yazılarda gerekse de sohbet esnasında her zaman söylüyorum: Devlet sokaktaki insanların aklıyla yönetilmez. Devlet yönetmek farklı bir müessesedir. Bu partiler için de geçerlidir. Partinin üst kurmayları arasındaki bilgiler her mecraya sızdırılmaz. Bu söylediğimiz bir kenarda dursun…
Geçtiğimiz günlerde Ak Parti ve MHP arasında İttifak diyaloğu yaşandı. MHP Lideri Devlet Bahçeli salı günü yaptığı grup toplantısında, Ak Parti ve MHP arasındaki Cumhur İttifakının Mart 2019 yerel seçimlerinde geçerli olmayacağını, MHP’nin İstanbul dâhil tüm bölgelerde tek başlarına seçimlere gireceğini söyledi. Tabi Bahçeli ittifakın sadece yerel seçimlerde geçerli olmadığını da yineledi.
Bu konuşma Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı grup toplantısından hemen önce gerçekleşti. Tabi kulaklar Kaşıkçı ile ilgili açıklamalara kesilmişken gündem bir anda iç siyasete çevrildi. Herkes İttifak konusunda yapılacak olan açıklamalara dikkat kesilmeye başladı…
Tabi görünürde olayı bu raddeye getiren neydi? Biz sadece olup bitenleri konuştuk. Af üzerindeki tartışmalar ve andın tekrar gündeme gelmesi yol ayrımına neden olan en önemli etken gibi göründü. MHP’nin bu konuları gündemde tutmaya çalışması oldukça normal. Zira nihayetinde MHP de bir parti ve partilerin en büyük özelliği de bu. Devlet düzenindeki birtakım sorunlara bakış açısı partileri farklı açılardan bakmaya sevk ediyor. MHP de kader mahkûmları özelinde af kanununu, Türkçülüğü yani milliyetçiliği ön planda tutmaları nedeniyle de andı tekrar tekrar gündeme getirmeye çalışıyorlar.
İktidar Partisi Ak Parti de bu iki konuya daha geniş perspektiften bakıyor. Zira Başkan Erdoğan grup toplantısında And tartışmalarını çok açık bir şekilde değerlendirdi. Erdoğan Türk olmanın ayrı Türkçü olmanın ayrı bir kimliğe sahip olduğunu kast etti konuşmasında. İşte Devlet aklı da bu noktada ortaya çıkıyor. Devleti yönetenler dar çerçeveden bakmazlar olaylara…
Öyle ki Türkiye sadece Türklerden oluşan bir etnik kökene sahip ülke değil. İçerisinde Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Abaza’sı vs. var. And’ın ders kitaplarından, okula girerken okunmasının uygulamadan kalkmasının en büyük gerekçesi de bu. Batı’da yaşayanlar ekseriyeti Türk olduğundan bu durum pek bir sorun teşkil etmeyebilir. Ancak Doğu’ya gittiğinizde Kürt kökenli kardeşlerimiz, Karadeniz’e gittiğinizde Laz kökenli kardeşlerimiz ve diğerlerimiz üzerinde farklı bir algı oluşturabilir.
Ya İstiklâl Marşı öyle mi? Elbette ki değil, o bu millet için kanı dökülen kahraman ordumuza yazılmıştır.
Bu nedenle bu iki konu üzerinden partiler ayrı düşmüş olabilirler ancak bu iş birliğinin tamamen bittiğini göstermez…
Selam ve dua ile…