EKSEN KAYMASI

Dünyada olup bitenleri, her saniye nerede ne olduğunu takip etmek oldukça zor. Ancak olayların merkezinde Türkiye ve Orta Doğu olunca merakımız daha da artıyor.

İran’ın bir numaralı askeri Kasım Süleymani’nin öldürülmesi, ardından İran’dan Ukrayna’ya gitmek üzere havalanan ve 3 dakika sonra yere çakılan uçak, bölgede yeni 11 Eylül fitilini ateşlemek anlamına gelmekte.

Olayların ardından gözler ABD’ye çevrildi haliyle. PENTAGON (Silah lobisi) için İran’ın dizginlenmesi gerekiyordu. Nedeni ise belliydi: Çin’i Doğu’dan Batı’ya geçirmemek.

Tıpkı 11 Eylül 2001’de İkiz Kuleler sonrası Afganistan’ın işgal edilmesi, Çin’in önünün kesilmesi gibi.

Ancak o günkü Orta Doğu bugünkü Orta Doğu ile bir değil. Öyle ki Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye, Suriye ekseninde oldukça yol aldı. Keza Akdeniz’de de 4 sondaj gemisinin olması ve Akdeniz’deki haklarını korumak için Libya ile vardığı mutabakat Suriye-Akdeniz hattında çok önemli bir pozisyon sağladı… Açalım…

PENTAGON merkezli ABD’nin, ORTA DOĞU ve TÜRKİYE’YE yönelik saldırıları çoğu zaman sonuçsuz kaldı. ABD, İran, Irak, Suriye’yi çevreleyerek, içeriden de FETÖ-15 Temmuz ile saldırarak bölgenin dördüncü ve en önemli halkası Türkiye’yi kuşatmak ve Orta Doğu’da YENİ DÜNYA DÜZENİ kurmak istiyordu. Böylelikle hem petrole hem de Akdeniz’de tek hakim olarak enerjiye sahip olacaklardı.

İran’daki olaylar nedeniyle, Türkiye, Rusya Devlet Başkanı Putin ile acil ateşkes mesajı verdi. Türkiye, İran ile ne hedeflendiğinin farkında. Hedef Doğu’dan yükselen sesi kısmak. Çünkü Doğu’dan gelen Çin rüzgarı, Türkiye’yi de arkasına alacak ve Londra’ya ulaşarak Yeni Dünya Düzeninde eksen kaymasına neden olacak.

Jeo-Stratejik önemini sonuna kadar kullanmak isteyen Türkiye, ABD’nin geçmişten beri bölgenin önemli bir aktörü olmasını da göz önüne alarak hareket etmekte.

Beyaz Saray’lı Trump değilse bile Trump’ı sürekli köşeye sıkıştıran ve Türkiye’ye karşı sürekli saldırgan bir tutum sergilenmesine neden olan PENTAGON ise, Türkiye’nin oyun dışı kalmasını istiyor. Bu da ABD yönetiminin ikircikli bir politika izlemesine neden oluyor.

Rusya herzamanki Rusya. Her iki tarafa da Padişahım çok yaşa diyen Rusya’nın Suriye’de, Rejim ile olan ilişkisi malum. Bu noktada Türkiye ile bazı sıkıntılar olsa da Türkiye ve Rusya önemli iki partner. Akdeniz’deki enerjinin Türkiye ve kendisi üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması Rusya’nın Akdeniz’de olmasının ana nedeni. Dolayısıyla Rusya’nın, Akdeniz’de net olarak Türkiye’nin karşısında durma niyeti yok.

Kısacası bölge yeni bir eksen kaymasına neden olacak mı göreceğiz. İran’da yaşananlar, eksenin Doğu’ya, Çin’e, Türkiye’ye, dolayısıyla KUŞAK-YOL, İPEK YOLU’na kaymaması içindi.

PENTAGON, 11 Eylül’le yaptığını tekrar yapmak niyetinde olabilir. Ancak zannedilmemeli ki ABD’nin İran’lı Süleymani’yi vurması ABD-İRAN arasını kesin olarak açacak. Derinlere inildiğinde farklı planlar söz konusu olabilir.

Sonuçta olup biten her şey Türkiye’nin etrafında gerçekleşmekte. Türkiye ise kimin ne amacı olduğunun farkında ve ona göre hareket etmekte. Bakalım saman altından daha kimler kiminle yürüyecek? Kim kiminle yürürse yürüsün Türkiye’siz hiçbiri yolunu bulamaz…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ