31 Mart Yerel Seçimleri bitti ama onun rüzgarı ile beraber partilerin itiraz süreçleri seçimin bir adım ötesine geçti. Ak Parti’nin özellikle İstanbul’da İlçe ve İl Seçim Kurullarına yaptığı itirazlar sadece Türkiye’nin değil dünyanın da gündemine oturdu.
Dışarıdan da sesler yükseldi. ABD’den Ak Parti’nin seçim sonuçlarını kabul etmesi yönünde seslerin yükselmesi aslında İstanbul’un ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Bu nedenle İstanbul’u kesinlikle ama kesinlikle sadece Türkiye için önemli görmemek gerekir.
ABD’nin sesini yükseltmesini de buna bağlamak en mantıklı yoldur. Açalım biraz daha…
ABD’nin Güney sınırlarımızdaki emellerini hepimiz biliyoruz. ABD, bölgede bir Kürt Devleti oluşturmak için PKK’dan aldığı gücü YPG-PYD’ye vermişti.
Türkiye, terör örgütü PKK ile 40 yıldır mücadele ediyordu. PKK’nın kana buladığı bölge büyük oranda PKK’dan temizlendi ama kesinlikle tehlike bitmiş değil.
Öyle ki her ne kadar PKK’yı sınırlarımızın dışına itmiş olsak da sınırlarımızda bu sefer de YPG-PYD denen ve PKK’nın kolu görevini üstlenen yeni bir oluşum meydana gelmiştir. ABD de bölgede Kürt oluşumu misyonunu YPG-PYD’ye yüklemiştir.
Misyon bu sefer Suriye-Irak üzerinedir. 2011’den bu yana da bunun için uğraşmaktadır.
Gelinen noktada Trump Suriye’de işimiz bitti, çekiliyoruz dese de bu kararı kendisinin vermesi mümkün değil. Zaten çekilme diye de bir şey yok. Hala oradalar, hala yer edinmenin peşindeler.
Peki, bu emellerini gerçekleştirmek için işlerini kolaylaştıracak olan nedir? Tabiki Türkiye’nin sınır içinden gelecek olan bir destek. 31 MART YEREL SEÇİMLERİ DE BULUNMAZ BİR KAFTANDI BU AÇIDAN…
CHP’nin alacağı bir İstanbul işlerini kolaylaştırırdı. Zaten HDPKK her halükarda yardımlarına koşuyordu.
31 Martta da planladıkları bir operasyonla emellerine ulaşmak istediler. Bir yere kadar her şey onlar için iyi gidiyordu. Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım’ın oy oranı hızla düşüyordu. Fark kapanıyordu.
Farkın kapandığı sıralarda, 23.20’de Anadolu Ajansından veri akışı kesildi.
Binali Yıldırım da ekranlara çıktı ve bize gelen verilere göre seçimi aldık dedi. Bu öyle ki öylesine bir açıklama değildi. Ak Parti kurmayları tehlikenin önemini anlamıştı. Aradaki farkın kapanması anormal derecedeydi. O yüzden böyle bir açıklama yaptı.
AA’nın veri akışını durdurması da operasyonun bir parçasıydı. Kim durdurdu, düğmeye kimler bastı orasını bilemiyorum. İşte bu saatten sonra Ak Parti itiraz sürecini başlattı. Ertesi gün de işin aslı ortaya çıkmaya başladı.
İstanbul’daki 31,114 sandıkta operasyon kokusu vardı. Neler yapılmamıştı ki!!! Ak Parti’ye, CHP’ye ait geçerli oylar geçersiz sayılmıştı, Ak Parti’nin oyları başka partilere kaydırılmıştı.
Şimdiye kadar tekrar yapılan sayımlarda açıklanan verilere göre Ak Partiye 11,101 oy eklendi. Bu sonuç az sayıda sandığın sayılması sonucunda ortaya çıktı. Daha birçok sandık var…
Sonuç olarak; bunu kim ya da kimler yaptı elbet ortaya çıkar. Ama her ne olursa olsun İstanbul üzerinde oynanan oyunun bir iç-dış operasyonu olduğu aşikar. Yoksa bu kadar geçersiz oy! bu kadar maddi hata! hiçbir şeyle açıklanamaz.
Nacizane görüşüme göre bu operasyonu çekenlerin açık ettiği yer; bir çok tutanağa “0” ya da “1” oy yazılmasıdır. Geçersiz oylar bir şekilde yenilir yutulur da maddi hatanın yüksekliği o kadar kolay açıklanamaz. Birçok sandıkta “0” ve “1” oy yazılması ve Ak Partinin oylarının başka partilere kaydırılması dönüm noktası. Bunu da hata yapana değil hata yaptıran yüce Allah’ıma bağlıyorum…
TIPKI 15 TEMMUZ’U PLANLAYANLARIN BAŞKAN ERDOĞAN’IN KAÇMAYACAĞINI, BU MİLLETİN MEYDANLARA İNECEĞİNİ HESAP EDEMEDİKLERİ GİBİ…
BU İŞİN İÇİNDEN DE FETÖ ÇIKAR MI YAKINDA ANLAŞILIR, ŞİMDİLİK OY SAYIMI DEVAM EDİYOR. GÖRECEĞİZ, AMA ŞU UNUTULMAMALIDIR Kİ TÜRKİYE HER OLTAYA ATLAYAN BALIK DEVRESİNİ ÇOKTAN GEÇTİ.
Bu karışıklık bir an önce çözülecektir. Dikkat edilmesi gereken asıl nokta İstanbul’un Ak Parti’ye geçmesi durumunda CHPKK’nın milleti sokağa dökme girişimine karşı hem milletimizin hem de devletimizin çok dikkatli olmasıdır.
SELAM VE DUA İLE…
İBRAHİM YAVUZ