Her şey 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile başladı. Esasen 2007 yılı Türk siyasi hayatında bir milat olarak yerini aldı. O günlerde Sayın Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesini önlemek için yapılmadık entrika bırakılmadı. Laik Cumhuriyet mitinglerinden provokasyonlara, 367 hukuk garabetinden Anayasa Mahkemesi’ne açılan iptal davalarına kadar birçok oyun oynandı, birçok kurum kullanıldı. Siyasal fitnenin panzehiri olan seçimler öne alındı ve halk kararını verdi. “Senin …

Gözleri parıldar çocukların karanlıktan Bir adım atsalar kopacak fırtınalar Çöllere ırmaklar yağacak dudaklarından Güneş yüzlü yarınları doğuracak şafaklar   İşgal, sömürü, katliam ve sürgünler İncil ile birlikte gelir barış havarileri Tutsaklık aydınlığa inanmaktır ama İşe yaramaz ki günah çıkarma ayinleri   Ne zaman uyanacak Afrika uykulardan Ve ne zaman uyandıracak köleleri Söyleyin ne zaman duracak bu kan Ey özgürlük şarkılarımızın bilgeleri   Arif Altunbaş, 20.02.2014, Conakry

  Osmanlıda Manastır ve Selanik ekolü olarak Sultan Abdulhamit’e karşı yapılan 31 Mart isyanı da dahil olmak üzere İttihat ve Terakkiden bu yana Türkiyedeki terör örgütleri İngiliz ve Alman gizli örgütleri tarafından beslenmekte ve yönetilmektedir PKK, DHKP-C, DEV SOL ve bunlara gibi tüm terörist gruplar batıdaki terör odaklarıyla birlikte çalışmakta, onlar da oraların gizli örgütlerinin taşeronluğunu yapmaktadır. İkiyüz yıldır ”Batı” ”Batı” diye …

Türkiye’de şimdiye kadar onlarca “savcı” öldürüldü. Aklımızda kalan ilk öldürme olayı da Yılmaz Güney’in öldürdüğü savcı. Bunu, ölenin savcı oluşundan değil, öldürenin Yılmaz Güney oluşundan hatırlıyoruz.. Kamuoyu dedikleri efkar-ı umumiye, bu olaya “Ne olmuş ki?” dedi. Ya da dedirtildi. Çünkü, Yılmaz Güney, “halkın vicdanı”ydı ve boş yere adam öldürmezdi. Savcı da olsa, sonuçta, Yılmaz Güney bir adam öldürmüştü. Bunda da …

Hz. ÖMER’DEN MEHMET SELİM KİRAZ’A   Adaletin bedeli her zaman ağır olmuş, acılarla ve ıstıraplarla ödenmiştir.İnsanlık adalet arayışı için çıktığı yolculukta nice şehitler vermiştir. Hak, hakikat ve adaleti ayakta tutma mücadelesinin ilk şehidi olan Habil ile başlayan yolcuğun son şehidi Mehmet Selim Kiraz kardeşimiz olmuştur. Rabb’imiz rahmetiyle muamele eylesin. Adaleti ayakta tutma, hâkim kılma mücadelesi zordur, çilelidir, meşakkatlidir.  Bu mücadelenin …

  Böyle haykırıyordu 1970 lerin  İTALYA’ nın sağduyusu. Neden? İtalya yükselişe geçmişti.  Otomotiv, Sinema, Medya, Finans, Tekstil, Moda, Spor, Sanayi, Tarım… Yani her alanda Avrupa’nın güçlü devletleri ile yarışacak konuma yükseliyordu. Üstelik KATOLİK dünyasının merkezi idi. Kısa sürede İngiltere Fransa ve Almanya’nın fiyakasına çizik atmış hızla kalkınıyordu. Ancak tek kusuru vardı. Almanya gibi küresel SİYONİZM’ in tam kontrolünde değildi. İSRAİL’i …

Bahar mevsimi gelmeden daha Koparırlar bahçede tomurcuk kirazları Yollara baka durur babam gelecek diye Boynu bükük bırakırlar günahsız çocukları   Beş kurşun sıkılır artarda ama niye Abdestliyken vururlar genç uçurtmaları Alnından öper her şehidi peygamber Kuşatır dünyamızı ölümün yankıları   Arif Altunbaş, 01.04.2015, Başakşehir – İstanbul

İSLAM DÜNYASINI MEZHEPLER ÜZERİNDEN OKUMAK Her şeyin kolayını bulduk. İç siyasette tarafımız belli. Kim haklı kim haksız, umur değil. Biz,hep haklı taraftayız. Şimdi, dünyaya bakmayı da öğrendik. Dünyadaki tarafımız da belli. Hele İslam dünyası için: Daha ortaya mesele çıkmadan bile tarafımız belli. Çünkü, ya şiiyiz ya da sünni. Sünni isek sünni tarafta, şii isek şii tarafta., Sormaya, bilmeye veya bilmek …

İslam dünyasına bakınız. “İslami” içerik iddiası ile ortaya çıkmış her oluşum, El Kaide veya Deaş adında. Deaş veya El Kaide’nin hiç ayak basmadığı yerlerde bile, her oluşumun adı bunlar. Buna göre,şöyle düşünmekte haklıyız. 1970’lerde… Dünya, aynen böyle olsaydı. Yani, komünizm yıkılmış ve “Batı”nın düşmanı, bugünkü gibi doğrudan “İslam” olsaydı. O gün, mesela, Milli Nizam Partisi ile başlayan “Milli Görüş hareketi”nin  …

  Adayların belirlenmesi süreci ve önseçimler yaklaştıkça hareketlilikleri artarken bazılarının da kenara çekildiklerine şahit oluyoruz. Aylardır turluyorlar, afişler, broşürler derken epey harcama yaptılar. Adayları bunca zahmete ve masrafa sokan neydi? Bunu sadece Allah rızası ile açıklamak mümkün değildir. Şayet öyle olsaydı bir öğrenciye burs verirlerdi, bir cami inşaatına yardım ederler, bir yetimin elinden tutarlar, bir garibe garipliğini unuttururlardı. Bunları yapmadıklarını …