Cumhuriyet Tarihimiz gibi 19 MAYIS hikayelerinin birçoğu da gerçeklerle uyuşmayan büyük ve uydurulmuş bir yalanın masallarından bir bölümdür. Hakikatler konuşulup yazılınca, doğrular gün gibi ortaya çıkacak, yalanın mumu sönecek ve gerçek kahramanlar da ortaya çıkacaktır. Masa başında yazdırılan sipariş bir tarih ile, bir millete Tarih dersi ve bilinci verilemez. Tarih bilincinden mahrum bir millet ile de hiçbir geleceğe yürünemez. Büyük …
Devamı »Yıllık Arşiv : 2015
DARBE YAPARKEN MÜFTÜYE Mİ SORDUN?
Şu hale bak: Mısır Mahkemesi Darbe ile alaşağı edilen seçilmiş Cumhurbaşkanı’na ve onunla birlikte şu kadar kişiye “İdam” kararı vermiş. Bu kararını da “Olur mu?” diye “Büyük Müftü”ye göndermiş. Büyük müftü onay verecek ve idamlar gerçekleşecek. Beklenen süreç bu. Sanki, darbe yapılırken müftüye mi soruldu? O mahkeme için “müftü ne der?” diye bir soru mu soruldu? Verdikleri kararı, sözde, “usulen” …
Devamı »ANADOLU’NUN SİYASETEN YENİDEN FETHİ
Yeniden Fetih kavramı tarih bilimine 15. Yüzyılda girdi. Orijinal adıyla İspanyolca Reconquista olarak geçen bu kavram yeniden fetih anlamında kullanılmaktadır. Reconquista/ Yeniden Fetih, Endülüs Emevileri zamanında, Hıristiyanlar tarafından İspanya İber Yarımadası’ndaki Müslümanların varlığına son verilmesini ifade eder. Endülüs Emevi Devleti’nin 1492’de yıkılmasıyla başarıya ulaşırlar. 1048 Pasinler Savaşı ile başlayan Anadolu hamurunun İslam’la yoğrulması, 1071 Malazgirt Zaferi ile mayalanmaya başlamıştır. …
Devamı »Bir yıldız daha kaydı aramızdan…
Erzurum’un en soğuk günlerinin biriydi. Yıldız semtindeki öğrenci yurdunda ısınma yok, su yok, yemekhanesi yoktu. Anadolu’dan gelen öğrenciler barınıyordu sadece burada, kirası ucuz diye. Palandöken bembeyaz kardan bir giysiye bürünmüştü. Erzurum’un soğuğu bıçak gibi kesiyordu her yanı. Adeta nefesiniz donacak gibiydi. Su boruları dondan dolayı çalışmıyordu. Karları eriterek çay demledi arkadaşlar bize. Çaylarımızı yudumladıktan sonra iliklerimize kadar üşüdüğümüzü fark ettik. …
Devamı »O SORU BİR DAHA SORULURSA!…
Önce “O soru ne sorusu?” onu diyelim. Türkiye Hariciye mensuplarına, 1973 yılında, Amerika’da, ilk “Ermeni Saldırısı” yapıldığında, saldırgan Ermeni, eylem sebebi için “1915 yılında Türkiye’de öldürülen ermeniler için yaptım” demişti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, olay olduktan, ancak, dört gün sonra, o kaatil ermeniye bir de “Sayın” diyerek bir açıklama yaptı. Dedi ki: “Sayın Manukyan’ın da dediği gibi bahsedilen olaylar 1915 yılında …
Devamı »EZAN’DAN DARAĞACINA MENDERES
Bugün 14 Mayıs 2015. Bundan tam altmışbeş yıl önce bugün, Türk siyasi tarihi açısından çok önemli bir gündür. Siyaset bilimcilerimiz, Türkiye’nin siyasi tarihini 14 Mayıs 1950’den önce ve 14 Mayıs 1950’den sonra şeklinde iki devrede incelenmektedirler. Peki, 14 Mayıs 1950’de ne oldu? Buna verilecek cevapların sayısı oldukça fazladır, farklıdır ve herkesin kendine göre vereceği cevaplar vardır. Bu soruya verilecek cevapların …
Devamı »Kulluk Makamı
Kulluk bir müslümanın bu dünyada erişebileceği en yüksek ve en güzel bir mertebedir. İnanan, iman eden bir insan için kul olmak, kul kalabilmek, kul olarak ölebilmekten büyük bir bahtiyarlık ve şeref yoktur. Kulluk bir müslümanın en büyük rütbesi ve makamıdır. Bu makam dünya makam ve mevkilerinin hepsinden daha yüksek, hepsinden daha yüce bir mertebedir. Kulluk makamının yanında dünyalık makam ve …
Devamı »“KENAN EVREN GÜNÜ” DOLAYISIYLA MİLLETE
Lanet okuyacaksanız, Kenan Evren’e değil, her zaman, siyaseten karşınızda olan insanları vatan haini yapan sağcılık ve solculuk veya bir başka siyasi tarafgirliğinize lanet edin. Bir de; Şu iflah olmaz dalkavukluğunuza ve hiç bir tevil götürmeyen şu nankörlüğünüze lanet edin. Siz değil misiniz 12 Eylül öncesinde, biribirlerinizi “vatan haini” ilan edenler ve bir kahvehane içinde belki bir tane vatan haini vardır …
Devamı »HERKESİN ANNESİ HERKESİN CENNETİ
Popüler kültürün çakma anlayışlarından birisi de ‘anneler günü’dür. Şuradan geldi, buradan geldi tartışmalarına girmeye gerek yok. Anneler Günü’nü, annesi ve babası konusunda her zaman hassasiyet göstermesi gereken Müslüman’a bir hatırlatma olarak görmemizde bir sakınca olmasa gerektir. Özünde ise bu meseleye yüklediğimiz anlam nereden baktığımızla alâkalıdır. Bizler, inancımızın ve kültürümüzün bak dediği yerden bakmak zorundayız. Tabiî ki bu bakma herkesin becerebileceği …
Devamı »RAHMET, GAZAP VE YARATMAK ÜSTÜNE!…
İnsanlar sanıyorlarki, bir isim Allah Teala’ya ait olunca, o isim ve kelime artık müslümanlar için haram ve dokunulmaz olur. Bu yüzden de, mesela, “Ben şu yazıyı sonunda yaratmış olacağım” diye bir cümle kurmuş olsam, bu cümle sebebiyle küfrüme hüküm verilir. Nitekim, Tayyib Erdoğan, bir kaç ay önce, “rahmetim ve gazabım” diye kelime kullandığı için olmadık şekilde suçlandı. Bir kaç gündür …
Devamı »