Türkiye’nin, Osmanlı’nın son dönemlerini de aldığımızda açıkça görebiliriz ki nasıl içinden çürüyen ağaçlara ardak deniyor ise Türkiye de bir ardak gibi içeriden çürütülmeye yüz tutuluyor. Gerek Sultan Abdülaziz’in öldürülmesi (bazı münafıklar iki bileğini keserek intihar ettiğini söylese de), gerek Sultan Abdülhamit’in tahttan indirilmesi, gerekse ulus devlet Türkiye kurulurken dini, kültürel, siyasi değerlerimizin bizden koparılması operasyonları hep bizi bu coğrafyada çıban başı gibi görmelerinden ileri geliyor. Bu imame görevini üstlenen Türkiye’yi bu halklardan koparırsak tesbih taneleri gibi dağılacak diyorlardı kendi kendilerine…
Bu yüzyılın başına kadar müttefik ülke diye addettiğimiz alçak devlet Amerika genetiği bu topraklarla bir hayli uyuşmayan içerideki piyonlarını kullanarak bunu çok güzel bir şekilde başardı. 27 Mayıs darbesi ile Adnan Menderes’in ipe götürülmesi, 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile ülkenin küresel emperyalist devletlere teslimiyetinin bir kere daha tescillenmesi, 28 Şubat postmodern darbe ile ülkenin inanç sistemlerine bir kere daha balyoz indirilmesinde rol alanları uzaklarda aramak bu ülkenin insanlarına ihanet olur.
Ama hesap yapanların üstünde bir hesap her zaman vardır. Şunu hesap edemiyor bu alçaklar bilmedikleri için, Yüce Allah diyor ki:
“ Biz onların azgınlıklarını, sapkınlıklarını daha da arttırırız ki yarın ahirette azapları daha çok olsun diye “
Güzel Türkiye’miz yeni yüzyıla yepyeni umutlarla girdi. Türkiye’nin başına bu devletin kültürel genetiğine ihanet etmeyen, Türkiye’yi Kars ile Edirne arasına hapsolmaktan kurtaran, yönünü kuzeye, güneye her yere çeviren bir ülke hüviyetine kavuşturan, dünyanın birçok yerinde mazlum halkların yardımına koşturan, beşli çeteye dünya beşten büyüktür diyen, taşeron devlet İsrail’e dünyanın gözü önünde katil diyen, bütün emperyalist devletlerin korkulu rüyası haline gelen bir dünya liderini getirdi.
Bu adamı bu kadar niye övüyor diye yalakalık zannetmesin bazı güruhlar. Bırakın Türkiye’ye son yüzyılda dünyaya böyle lider mi geldi gözünü sevdiğim. Bugün Tayyip Erdoğan’ın arkasından giden milyonlar onun kara kaşına kara gözüne mi gidiyor arkasından! İslam dünyasına kimliğini yeniden hatırlatan, bu dünyanın üç beş ülkenin kararlarıyla idare edilemeyeceğini yeniden öğreten bir lider olduğu için gidiyor.
Erdoğan karşıtı güruhların bu söylemlerinden artık vazgeçmesi gerekir. Eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı, darbe oldu Erdoğan’a güle güle diyen ağzı salyalılar sanki bu topraklarda barınabilecekler miydi? Geçin bu numaraları. Bu devletin kurucusu Mustafa Kemal bile son dönemlerinde yalnızlaştırıldı, sürekli içki içmesine, sigara içmesine göz yumuldu, en sonunda Siroz’dan vefat etti. Vefat ettiği zaman dışarıdan getirilen bir doktor hatta dedi ki: Aynen şöyle: ‘ Ne yaptınız siz bu adama, midesinden bir kova su
çıkarıldı.’ O yüzden beni Türk doktorlarına emanet edin numaralarını geçin. Neden yalnızlaştırıldı? Çünkü artık işi bitti, yeni devlet kuruldu.
Bu gibi hadiseleri artık bırakıp bu devleti devlet yapan adamların arkasında durmasını bilelim. Yazık! Bu ülke bir ihaneti daha kaldıramaz…
Selam ve dua ile.
İBRAHİM YAVUZ