Cuma , 26 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

Müslümanca bir duruş üzerine

Erdoğan’ın Generalleri

Ürkek ürkek önüne arkana, sağına soluna bakıp yürüme! Öz güvenle ufukların ötesine, ötelerin ötesindeki ufuk çizgisine odaklan! Sınırsız ve sınıfsız bir dünyaya bak! Bakışın yükseklerden uçan bir şahinin radar gibi yeryüzünü tarayan gözleri olsun!

Ne kadar yükselirsen yüksel gözün hep senden aşağılarda olanlarda olsun! Alçak gönüllülük ve mütevazilik kadar yükseklik ve zirve yoktur. Senden yukarılarda olanlara heves edip onlara benzemeye çalışma! Kaldıramayacağın yüklerin altına girip fıtratını zorlama! Yoksa; yolunu şaşırır, irtifa kaybeder, aşağıların aşağısına düşer, yerlerde sürünür, ayaklar altında ezilirsin!

Unutma! Dar düşündükçe insan dara düşer. Evrenin genişliği ve büyüklüğü kadar düşün! Alemlerin rabbinin halifesi ve dininin tek temsilcisisin sen!

İslami olmayan her düş ve düşünce; insanı, çıkmazlardan çıkmaza ve zora sokar.  Yoldan çıkarsan; hak ve hakikat çizgisinden sapar, savrulur, dipsiz karanlık sokaklarda insanlığını ve insan olmanın gayesini kaybedersin!

Rabbin her şeyi senin için, senin hizmetinde olsun diye yarattı.  Onlar da senin gibi O’ nun çizdiği yolda yürümekle sorumlu. Dünyada gayesiz yaratılan hiçbir varlık yoktur. Her yaratılan yaratılış gayesi ekseninde Allah’ı zikrederek hareket edip durur.

İslam bütün aleme gönderilen bir dindir. Ona inanan ve iman eden Müslümanların düşünce alanı da onun kuşatıcılığı ve kucaklayıcılığı kadar büyük, geniş ve evrenseldir.

İslam’ı ilgilendiren her şey; insanı, insanı ilgilendiren her şey; İslam’ı ilgilendirir. Alem, insan için yaratılıp insanın istifadesine sunulduğu için, onu ilgilendiren her husus senin ilgi, bilgi ve mesuliyet alanına girer.

İslam dünyasının büyük problemlerle boğuştuğu ve varoluş mücadelesi verdiği bu zamanda; ülkemiz ve coğrafyamız gibi bütün Müslümanların, Müslüman milletlerin, hareket ve devletlerin Müslümanların ortak sorunları ve onların çözüm yolları üzerine kafa yorması, bir çıkış ve kurtuluş yolu araması, bu yolda eylem ve söylemler geliştirmesi ümmetin ortak sorumluluğudur.

Eğer; sen, kendin için çareler ve çıkış yolları aramaz, kendin için hareket ve mücadele etmezsen; birileri senin adına düşünür, harekete eder. Seni parmaklarının ucunda veya kaş-göz işaretleri ile kukla gibi oynatır ve yönetir durur. Bir asırdır İslam coğrafyasında bu filmi gördüğümüz, bu trajediyi yaşadığımız, yaşamakta olduğumuz ve hala uyanmaz isek, daha da yaşayacağımız gibi…

Müslüman!

Uyuyorsan; uyanacaksın, uyandı isen; uyandıracaksın! Bu yolda yürüyen; oturandan koşan; yürüyenden, konuşan; susandan haykıran; konuşandan, cesur korkaktan bilgili cahilden, fedakar nemelazımcıdan eylem söylemden daha hayırlıdır.

Dünya çapında Müslümanların batı karşısında mağlup olmalarının, işgal ve istilaya uğramalarının nedeni; Akidelerinden sapmaları, düşmanlarından korkmaları,  İslam’a sahip çıkmamaları, kafirleri ve münafıkları dost ve yönetici edinmeleridir. Yönetici ve hayat anlayışınız nasılsa; sizin dininiz de öyledir.

Bütün engellere ve olumsuzluklara rağmen; İslam’ın aydınlığında düşünerek, yürüyerek hareket edecek, her türlü zulmün ve emperyalizmin karanlığından İslam’ın aydınlığında selamet sahillerine ulaşacağız. Peygamberin izinde yürüyerek uyanacak, kendimize gelecek, küfrün ve inkarın kara bayrağı karşısında İslam’ın Tevhid bayrağını en yükseklere, en yükseklere dikeceğiz inşallah.

Allah yolunda her türlü düşmana, her çeşit küfre ve firavunizme karşı mücadele etmeyi ve o yolda aslanlar gibi vuruşa vuruşa yürümeyi onur ve şeref bilen, bir milletin çocuklarıyız biz. Kendi dinimizin gölgesinden başka hiçbir beşeri gücün ve zorbanın gölgesi altında olmak rahat ve huzur vermez, özgürlük ve bağımsız kılmaz bizi.

İslam’ın kılıcı, peygamber ocağı, Muhammedin (Mehmetçik) askeridir benim milletim. Aziz şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş bu topraklar benim vatanım, ocağım, obam ve yurdumdur. Tüm İslam coğrafyasına bu göz ve anlayışla bakıyorum.

Milletim, devletim, yurdum, ordum benimdir, benimledir ve et ve kemik gibi benden bir parçadır. Ben, oyum; onda, o, bendir; bende. Ben, zorbaların işgal ve istila ettiği İslam coğrafyasının, asırlık acı ve sancıların, kanayan yaraların emzirdiği Müslüman bir milletim. Müslüman bir fert ve millet olarak, ben buyum; yolum, çizgim, istikametim, yürüyüşüm ve duruşum tarih boyu böyledir ve şimdi de budu;

‘’Ne Amerika, ne Rusya, ne AB, ne Çin

Her şey vatanım, milletim, ve İslam için.’’

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından… (3)

Arif Altunbaşİlk defa yarım asır sonra CHP nasıl Türkiye’ nin en büyük partisi olarak kara …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir