Cuma , 26 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

SEÇİM’İN ŞİFRESİ ESKİŞEHİR!

 

seçim ile ilgili görsel sonucu

SEÇİM’İN ŞİFRESİ ESKİŞEHİR!

Görünüşe göre Türkiye bir darbe süreci yaşadı ve darbeden sonra da darbeciler ile mücadele ediliyor.

İktidarın da resmi söylemin de de iddiası bu şekilde.

Darbecilere göre ise her şey bir tiyatro. Darbe diye bir tiyatro oynandı ve bir tiyatro üzerinden karşı darbe yapılıyor. Bu söyleme Ana ve yavru tüm muhalefet de hem teşne oluyor hem de bizzat bu minvalde demeçler verip organize işlere giriyorlar.

Darbe yok ama karşı darbe var:  Hâlbuki karşı darbe olabilmesi için ortada mutlaka bir darbe olması gerekir. Kendisi darbe olmayanın karşı darbesi nasıl olur diye soran kimse de yok nasılsa.

Diyelim ki, ortada gerçekten bir darbe yok da; iktidar, FETO dediği bir yapıyı yerin dibine geçirmeye çalışıyor. Bu durumda, muhalefet ve tüm yavrularının bundan dolayı iktidarı alkışlaması gerekmez mi? Diyelim bir Kamer Genç ayağa kalksa, “Fetocuklarım eziliyor” diye bugünkü muhalefet gibi ortaya çıkıp da cıyaklar mıydı?

Aksine, sevinç duyardı.  (Aslına bakarsanız feryat etmezdi. Çünkü FETO içinde onun da rolü vardı. Rolü ciyaklamak olursa ancak ciyaklardı. Rolünün dışına çıkmazdı rahmetli)

2004 yılında, “FETO için MGK’ya rapor verildi” deyip de o raporun gereği şimdi yapılıyor diye feryat etmek hangi akılla izah edilebilir.

-Efendim geç kaldılaaaar?

-Eh.. O gün de erken olurdu demekki…

17-25 Aralık sürecinde de “Erken” demediler mi? “Bu da nereden çıktı?” demediler mi?  2014 için “Erken” diyenler, 2004 de “Doğmamış çocuk” derlerdi de başka bir şey demezlerdi. MİT Tırları krizinde nerede durdukları herkesin malumu.

FETO aklı dışına çıkabilmiş bir muhalefet ne yazık ki hiç ortaya çıkmadı.

Sonunda, Eskişehir meselesi patlayıverdi. Erken mi patladı geç mi patladı diye kimse sormadı da biz de sormayalım. Erken desek geç diyecekler geç desek erken diyecekler. Ama, erken de olsa geç de olsa, hükümet ve devlet aklı olayı gördü. Şükür ki gördü… İyi ki gördü.

Dikkat ediniz: Eskişehir olayını muhalefet türleri de görmedi. Ne anası gördü ne de yavruları gördü.

Halbuki, ne kadar önemli bir meseleydi… Hiç mi hiç alışılmadık bir meseleydi.

İktidar gördü mü bu meseleyi… Bana göre gördü ki, cenazelere bile katılım sağlamadı. Kaldı ki öldürülenler halis muhlis millet evlatlarıydılar: Öldüren de öğretim görevlisi kılığında bir teröristti.

Muhalefet ve türlerinin Eskişehir olayı üzerine herhangi bir “eylem”ini bilen var mıdır? Yoktur. Peki o günlerde Türkiye’nin bu cinayetleri bile görmezlikten gelecek kadar önemli başka bir meselesi var mıydı? Yoktu. O halde neden görmediler: Çünkü muhalefet denen bir akıl ve kurum aslında yok. FETO üretim yapmadan bunların kullanacakları ne akılları var ne malzemeleri var.

Eskişehir olayı bir başlangıçtı. Ona benzer birkaç olay daha başka başka yerlerde olacaktı ve birçok üniversite, akademik kadrosu ve talebeleriyle bu olayların gerek protestosu ve gerekse diğer infialleri sağlanacaktı. Bu protesto ve infialler gösterilerek de  “İşte görüyorsunuz. Türkiye yönetilemiyor. FETO ile mücadele adı altında yüz binlerce insan mağdur ediliyor ve fakat asıl FETOcular ise işte böyle meydan meydan cinayet işliyor”  denilecekti.

Dikkat edilirse, bu söylem hem vatansever bir söylem hem de ihanet dolu bir söylem. Darbeci diye içeride olan FETOcular mağdur ilan ediliyor: Fakat FETOnun yeni eylemcileri de ölen ve öldürenler bakımından birisi olmazsa diğeriyle vatansever ilan ediliyor. Yani, her halükarda, hükümetin hem iradesi hem de aklı ve yeterliliği sorgulanır hale gelecekti.

Sonra da, “Zinde” ve “Kripto”  güçler göreve çağırılacaktı. Bu kadar kafa karışıklığı yaşamış ve yaşatılmış halkın da 15 Temmuz gecesinde ve sonrasında olduğu gibi hükümetin yanında olmayacağı açıktı.

Yani:

Hükümet erken seçim kararı almakla, hem bütün oyunları bozdu hem de kaosun FETOcular ve bunların aklı ile yol giden muhalefet için faydasını sıfırladı.

Dedi ki:

“Terör ve cinayet yollarınızı kapadım: Önünüze sandık koydum. İşte sandık… İşte yol..”

Her şeylerini terör ve kaosa göre kurmuş muhalefet aklı da bu işe şaştı kaldı.

 

 

 

 

Aydın Aydın *

Tüm Yazıları →
Aydın Aydın

Ayrıca Bakınız

MİLYONLUK TAKILAR NİYE TAKILIR?

Aydın Aydın İnsanlar milyonluk kol saati, kol düğmesi, yüzük vb niye takar? Gösteriş merakı falan …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir