Cuma , 26 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

Müslüman kabristanında kafir mezarları

images
Müslüman kabristanı ne adsızlar mezarlığı, ne de kafirce inanan, yaşayan ve mücadele eden şirret İslam düşmanlarının cenaze veya kadavra deposudur.

Müslüman, Hristiyan, Yahudi herkesin kendi dini inançlarına göre kabristanlarının bir kutsallığı ve dokunulmazlığı vardır. -Mecbur kalmadık ve izin alınmadıkça- ölen insanı inanmadığı bir dinin mezarlığına gömmek, o ölüye ve yakınlarına, ayrıca; o mezardaki ölülere ve yaşayanlarına saygısızlıktır.

Hayatı boyunca camiye cemaate ve Müslümanlara nefret kusmuş, kin bağlamış bir insanı öldükten sonra paketleyip cenaze namazı için camiye getirmek, bunca yaptığı inkar, isyan ve günahlarının affı için Müslümanlardan helallik istemek, sonra da Müslüman mezarlığına gömülmesi hangi inançta vardır?

Ölen insan bile bu trajı komik durumu hayatta iken rüyasında görse itiraz ederek sıçrar ve uyanır uykusundan. Mezarda farkına varsa hortlar çıkar mezarından. İnançsızlığı hayat tarzı haline getiren bazı yüzsüzler İslam düşmanı olan yakınlarını yaşarken hiç sevmediği, hoşlanmadığı Müslümanların yanı başına neden gömerler?

İslam’dan nefret eden bir kişiyi, öldükten sonra kimsenin Müslümanmış gibi göstermeye ve davranmaya hakkı yoktur? Neden kafirin gerçek kişiliğine uygun cenaze töreni yapılmaz, inancına uygun mezara ve mezarlığa gömülmez? Bu ikiyüzlülüğün en sürüngen hali değil mi ?

Müslümandan, ezandan, Kur’an’dan, camii ve cemaatten nefret eden birisi ölünce hayatta bir türlü sevmediği, sevemediği, hatta; düşman olduğu Müslümanların mezarına gömülmesi doğru mudur? Bu ne yaman çelişki, vefasızlık ve insanlıktır böyle?

Dirisine saygı göstermediği, yan yana gelmek istemediği Müslümanlarla ölünce nasıl komşu olur bir insan? Musalla taşı günah affettirme yeri, Müslüman mezarlığı kamuflaj mekanı, Müslümanlar arasına gömülmek ve Müslüman gibi görünmek ne tür bir ayrıcalık ve Müslümanlıktır?

Hayatında bir kere’’ Ben Müslümanım’’ dememiş, Allah’ ın hükümlerine karşı SAVAŞ’ açmış, leş kargası gibi Müslümanların tepesinde KANAT çırpıp uçmuş bir kafiri siz öldükten sonra nasıl ve hangi yüzle Müslüman mezarlığına gömüyorsunuz?

Müslümanın ölüsüne dirisine saygınız yok, onu anladık ve biliyoruz da, Sizin kendinize ve ölülerinize de mi hiç saygınız yok? İslamda Müslümanın dirisi de ölüsü de MÜSLÜMAN’ dır, …mış gibi bir Müslüman ve Müslümanlık yok bizde.

Darbelerde, 28 Şubat zulmünlerinde, eline geçen her imkan ve fırsatta Allah düşmanlığının kara bayrağını taşıyan, kendi milletini katletmiş, kendi kardeşlerini iç düşman ilan etmiş, onları topla tankla ezmiş, kurşuna dizip idam ettirmiş kafir, münafık, ataist gavurların ölünce Müslüman mezarlığında işi ne?

Nemrudun, Mecusi’ nin, cehennemin ateşiyle mi, ne ile ‘’Işıklar içinde yatmak’’ istiyorsa oraya götürün, o çukura gömün onları. Neden Müslüman mezarlığına? Dünyada iken imanı, İslam’ı değil de küfrü tercih eden, onun mücadelesini veren insanlar için mezar, ‘’cehennem çukurlarından bir çukurdur.’’ İsterse beş yıldızlı(!), boğaza bakan Müslüman mezarlığında olsun kabirleri, fark etmez. Orada; hakim, savcı, general, devlet başkanı ayrımı rütbesi falan yok.

Hayat; insanın ölümden öncesi ve sonrasının ekin tarlasıdır. Dünyada ne ekersen, iki tarafta da onu biçersin. Firavunca yaşamış ve mücadele etmiş bir insana, ölünce Musa muamelesi yapmak hem zalime, hem de mazluma yapılan saygısızlık ve hakarettir.

Müslümanlar olarak musalla taşında bir kafirin cenaze namazını kıldırmaya, kılmaya, onlara hakkımızı helal etmeye, Müslümanmış gibi muamele edip davranmaya, arkalarından inanmadıkları Kur’anı okumaya, nefrete ettikleri Tekbir’i getirmeye ve ölülerimizin yanına gömmeye mecbur değiliz. Dinimize, inancımıza, ezanımıza, Kur’an’ımıza, vatan ve milletimize, Müslümanlara kan kusturan kafirlerin ölülerini hiçbir Müslüman kabristanına kendi ellerimizle gömmek gibi bir görev ve sorumluluğumuz yoktur. Öldükten sonra Müslümanmış gibi gösterilmeye çalışılan kafirlerin Müslüman kabristanında yeri olamaz. Neye ve nasıl inanıyorlardı ise, onları götürüp gömmek gerekir. Zalimlerin, despotların, münafıkların ve kafirlerin canı cehenneme…

Chopin’in cenaze marşı eşliğinde, davul zurna trampet çalarak, halay ve zılgıt çekerek, ‘’ışıklar içinde yat!’’ temennisi ve alkışlarla gönderin onları kendilerine yakışan, inandıkları ve istedikleri yere. Ama, hayat boyu nefret ettikleri ve zulmettikleri ve düşmanlık yaptıkları Müslümanların kabristanına ve yanına değil.

İslam bir dindir, cenaze nakil şirketi değil. Müslümanlar bu şirketin çalışanları, Müslümanların kabristanı da İslam düşmanlarının kadavra deposu değildir.

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından… (2)

Arif AltunbaşAK Partinin 31 Mart 2024 mahalli seçimi kaybetmesinin nedeni karşısındaki rakiplerive bu blokun Hakkı, …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir