Cuma , 26 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

BU CEDELLEŞME BÖYLE SÜRÜP GİDECEK Mİ?

Şahsen rahatsız oluyorum; hükumet ile F.Gülen arasındaki bu savaştan. İki dindar topluluğun birbirilerine böyle savaş açmalarından. F.Gülen ve taraftarları yarım asırdır sürdüre geldikleri hükümetlerle iyi geçinme, devlete zarar vermeme ilkesinden neden vaz geçtiler? Neden eski çizgilerine geri gelmiyorlar? Neden isyanlarını milletimizin yüz senedir yolunu hasretle beklediği böyle bir iktidara karşı yapıyorlar? Gerçekten, hükumet çevrelerinin söylediği gibi beynelmilel örgütler tarafından kuşatıldılar mı?

Dindar bir hükumete karşı başörtülü, namazlı insanların sokağa dökülmeleri çok can sıkıcı… Hala hedefledikleri nedir? Çevik Bir’e, Bülent Ecevit’e gösterdikleri saygıyı ve uysallığı bu iktidardan neden esirgiyorlar? Ajandalarında başka bir şey mi var?

Eğer  “ İslami bir Devleti” kurmak niyetinde olsalar, sırf bu niyetlerinden ötürü milletin onlara bu denli savaş açacağını sanmıyorum. Çünkü islam bu toprakların yerli düşüncesi ve dinidir. Yetiştiğimiz cemiyetlerin ruhu gereği böyle bir fikre sahip olabilselerdi ben F.Gülencilerin  İslami niyetlerinden ötürü hedefe konulduklarını sanmıyorum. Eğer öyle olsaydı islama asla karşı çıkmayacak olan cemaatler F.Gülen’e destek verirlerdi. Hepsi “Oh olsun!”  tarzındalar. F.Gülen’e ve şakirtlerine, müesseselerine, islamın ”İ” sinden ötürü bütün ‘İ’ lere savaş açacak kadar islam düşmanı çevreler şimdi bu (F.G) cemaatine destek veriyorlar! İlginç değil mi?

Hükümetin elindeki istihbarat hiçbir sivilde yok. Dolayısıyla onların asıl niyetlerinin ve hedeflerinin ne olduğunu Allahtan sonra en iyi hükümet biliyor. Tabi kendileri de… İslami kaygı ve endişelerinin kaybolduğunu sanmıyorum. Dünyanın dört bir yanına Türkçeyi, bayrağımızı seve seve götürdüklerinden hiç endişem yok. Bu yolculukları esnasında yolu kimler açıyor, niçin açıyor? AK Parti iktidarının Türkiye’yi getirdiği refah ve gelişmişlik seviyesinden rahatsız olan şer şebekeleri Gülen hareketinin yoluna taş koymama karşılığında bu hükumetin yıpratılması veya devrilmesi için anlaşma mı yaptılar?

Hükumet çevreleri söyledikleri bazı hususlara da benim ruhumu sıkıyor. Evet, cemaatin üst kısmında bir isyan var ama alt tabakalarının çoğu hiçbir şeyden haberi olmayan gariban ve samimi kardeşlerimiz. Saf Anadolu çocukları… Yukarıdan talimat verenler kimler? Bunların hepsi, yukarıdakileri, alttakileri “La ilahe illallah” diyen insanlar. Dershaneleri kapatılınca zorda, darda kalan insanlar… Şaşırmış vaziyetteler, şaşkın insanlar… Bunlar da kendi içlerinde otokritik ve özeleştiri yapamıyorlar.

Üsame R.A anlatıyor: Rasulullah bizi bazı kabilelere gönderdi. Onlar da bizim gelişimizden haberdar olarak kaçtılar. Biz bu grubun içinden birisine yetiştik. Onu yakalayınca “La ilahe illallah “ deyiverdi. Fakat biz kendisini öldürdük. Dönünce bu olayı Peygamber (A.S) e aynen anlattım. Peygamber aleyhisselam:

“Kıyamet gününde o adamın söylediği bu tevhid kelimesinin kıymet ve büyüklüğünden dolayı sana kim yardımcı olacak?” dedi.

Ben: ”Ey Allahın rasulü, o adam bunu ölümden korktuğu için söyledi,” deyince Rasulü Ekrem:

“Kalbini yarıp baktın mı ki? Bunu başka bir sebepten dolayı söylemiş olduğunu bilesin! Kıyamet gününde “La ilahe illallah” kelimesinin karşısında kimsenin yardımcın olacak?” buyurdu. Bu sözü o kadar tekrar etti ki, “ Keşke Müslümanlığa o günden sonra girmiş olsaydım”, dedim.

İki taraf da Müslüman, aynı peygamber ve İlah için alnı secdeye gidiyor. Hiç biri korkudan ötürü ”La ilahe illallah” demiş değil. Seksen milyonu idare eden hükumet geri adım atacak değil ama müşfik olmasında, Cemaatin ise faaliyetlerinden vaz geçecek değil ama muti olmasında sulh, selamet ve emniyet var.

F.Gülen’in daha az konuşmasında, şakirtlerinin daha uysal hareket etmelerinde hayır var. Bu onlar için zor bir şey de değil. Bizler geçmiş iktidarlara karşı “zalim sultanların yüzlerine karşı Hakkı söylerken” onlar suyunda gidiyorlardı. Alışık olmadıkları bir durum değil!

Seslerini çok yükselterek kamuoyunu arkalarına çekebilmeleri hiç mümkün gözükmüyor zira…  Kimsenin umurunda değil kendilerinden başka.

Bu millet her şeyi affedebilir fakat,kim yaparsa yapsın ihaneti asla…

 

Benim üzüntüm ise şahsi.

İdris Günaydın *

Tüm Yazıları →
İdris Günaydın

Ayrıca Bakınız

DENİZ BAYKAL BAŞBAKAN MI OLUYOR?

        Cumhurbaşkanımız Erdoğan Dış İşleri konutunda Baykal’la çok önemli görüşme yaptığını söyledi. Bu görüşmenin bir kısmını …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir