Güncel

İçerisinde bulunduğumuz siyasi ve dini atmosfer öyle bir hale geldi ki tam bir soğuk savaş şeklini aldı. Tevazuyu kaybettik, yerinden yeller eser oldu. Kaybettik diye, yerinden yeller esiyor diye biz aramaktan, bulmaktan ve yeniden işler hale getirmekten vaz mı geçelim? Elbette ki hayır. Ne olursa olsun kaybettiklerimizi bulmaya ve yaşatmaya mecburuz. Kültürümüzde tevazu güzel huy ve hasletlerden biridir. Daha yaygın …

Bütün hayatını ailesine hizmet ve onların mutlu bir hayat sürmesi için geçirirdi. Yemezdi yedirirdi. Giymez giydirirdi. Kendini değil hep ailesi ve evlatlarını düşünürdü. Fedakardı ve fedai idi. Ama ihtiyarlayıp yaşlanınca horlandı ve yüzüne bakılmadı, derdi parası pulu var mu sorulmadı. O ise, bunları hiç umursamazdı. Çünkü o baba idi. Yine de o haliyle onları düşünür, onlar için harap ederdi kendisini. Bütün bir ömrünü başkaları …

İnandığı çiziğide az veya çok şiir, roman, hikaye, makale, seyahatname, fikir ve düşünce yazıları, her netür yazı olursa olsun yazmak, insanlara yol, yön ve yöntem göstermek ve gelecek nesillere ışık tutmak gücü yeten ve yeteneği olan her müslüman için bir sorumluluktur. Hakk’ ın yolunda, Hak ve hakikati yazmak, hikmeti savunmak kalem’in ve kelam’ın hakkını vermek islami ve insani bir görevi …

 Rusya’nın Suriye’de yaptığı vahşice saldırılar, katliamlar, kışkırtıcı savaş eylem ve söylemlerinin asıl hedefi Türkiye’yi bu kanlı savaşın arenasına çekmek, elini kana bulatmak ve daha sonrada çok ileri gittin diye bu kan deryasında boğmak. Milletimiz tarihinde ilk defa kendi iradesiyle seçmiş olduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, büyük bir çoğunlukla başa getirdiği AK Partiyi iktidardan düşürmek için batılı emperyalistlerin yaptığı her türlü oyunu ve …

Güneydoğuya giden oğul! Bizim buralardan güneydoğuya giden herkes, ister güvenlik görevlisi, ister öğretmen, ister memur fark etmez giderken hepsi helallik alır. Gidip gelmemek, gelip bulmamak var diye. Oralardan gelenler acaba ayrılırken evdekilerden, yakınlarından helallik alıyorlar mı? Bizim yiğitler giderken niçin helallik alırlar? Oralardan gelenler niçin helallik almaz? Bizim baktığımız gibi onlar neden bakamaz? Kirlettiler oğul, kirlettiler. Güveni, emniyeti öldürdüler, öldürmekle …

Ben kimim biliyor musunuz? Doğu’da Büyük Selçuklu, Batı’da dev Osmanlı İmparatorluğu’yum! Dostlarım vardır KARDEŞLERİM gibi, düşmanlarım var KAL-LEŞLER gibi!   Ben kimim biliyor musunuz? Çanakkale’de savaşan şehitlerin torunuyum! Kimseye boyun eğmemiş kahramanların ruhu   Ben kimim biliyor musunuz? İslam medeniyetini barındıran Anadolu’yum! Küfre baş eğmeyen yiğitlerin yurduyum!   Ben kimim biliyor musunuz? Ertuğrul’un soyu, Fatih Sultan Mehmed’in torunuyum! İslam dünyasının başkenti, şehirlerin efendisi …

-Teşkilat ve teşkilatlanma nedir? Ortak bir amaç hedefinde, ortak bir gaye çerçevesinde kurulmuş bir çalışma düzenine sahip olan, kendi dinamiklerini ve gücünü yönetebilen toplumsal birlikteliklere teşkilat denir. Bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan dernekler, vakıflar, partiler, cemaatler, şirket ve toplulukların hepsi birer teşkilattır. Bunları sevk ve idare etme, yönlendirme ve amaçlarına ulaşması için organize etmeye de organizasyon denir. Teşkilat yönetiminde teşkilatlanma …

Arap Baharı Başladığında ne kadar çok sevinmiştik. ‘Nihayet…’ Demiştik. ‘Arap kardeşlerimiz özgürlüklerine kavuşuyor. Başlarındaki despotları kovarak medeni ülkeler gibi düzenlerini kuracak, bundan sonra dünya ile yarışacaklar’ diye büyük umutlara kapılmıştık.   Ancak şimdilik Bu umutlarımız başka bir bahara kaldı gibi… Zamanla anladık ki, ‘Arap Baharı’ denilen bu büyük kumpasın asıl hedefi Suriye imiş… Bu kumpas Suriye için kurgulanmış ama Türkiye’nin …

Hey gidi minareler! Bir zamanlar ezan seslerine hasret kalmıştı. Şimdilerde ise ezanların okunduğu minareler, gölgelerine sığınacak insanların hasretini çekmektedir. Bu memlekette ezanlar da onların okunduğu camiler ve minareler de neler gördü neler. Camilere meydan okundu, minarelere meydan okundu, ezanlara meydan okundu. Halen meydan okumaya devam edenlerin varlığına şahit oluyoruz. Oysa meydan okuyanların tamamı toprak olmuştu, bundan sonra da olmaya devam …

Uzun zaman önce, küçük bir kasabada hayatımı öğretmen olarak devam ettirmekteydim. O zamanlar hayat benim için o kadar hareketli geçiyordu ki, bu kasabayı ikinci memleketim olarak görmeye başlamıştım. Sanki bu insanlar, benim kırk yıllık eşim, dostum, akrabam; bu sokaklar ise benim anılarımın geçtiği yerler olmuştu… Esnafından tutun da memuruna kadar herkes birbirini tanırdı bu küçük kasabada. Herkesin birbiriyle zaman geçirdiği …