Cumartesi , 20 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

Rusya denilince neden gerilir insan?

Dünyanın neresine giderseniz gidin. Rusya’nın adı anılınca insanların yüzü ekşir, suratı buruşur, ruhu kararmaya ve gözleri ufkun derinliklerine dalar. Hitler, Stalin, Misolini, Pinochek, Mao, Enver Hoca gibi diktatörler anılınca da insanlığın dramatik serüvenleri gelir aklımıza. İşgaller, şiddet, öfke, kin, saldırganlık, toplu katliamlar, cinayetler, gasp, alkol, uyuşturucu ve devlet terörü” …

Sovyetler Birliği zamanında, özellikle Lenin ve Stalin diktatörlüğü döneminde insanlık tarihin en kanlı, en vahşi, en acımasız ve insanlık dışı vahşetlere tanıklık etmiştir. Bugün de Putin aynı yolu izlemekte, dünyanın gözü önünde Gürcistan’ın bir kısmını, Ukrayna’nın doğusunu, ve Kırımın tamamını işgal ederek tüm evrensel hukuk ve insanlık kurallarını çiğneyip oralarda akla gelmeyecek katliamlar ve zulümler işlemektedir.

Sovyetler zamanında Afganistan’ın işgali milyonlarca mazlum Afganlının savaş, hastalık ve açlıktan ölmesine sebep olmuştur. Bu işgaller, katlimlar ve saldırılar en sonunda da Sovyetlerin yıkılışını hazırlamıştır. İlginçtir ki şimdiki Rusya Gürcistan, Ukrayna ve Kırım işgalleri ile Suriye’ye verdiği askeri ve ekonomik destekle Sovyetler zamanındaki Rusyadan farklı olmadığını göstermektedir.

Kominist diktatör Lenin ve zalim Stalin’in çağdaş temsilciliğini bugün Putin ve Medvedev ikilisi yapmaktadır. Bu gidiş Sovyetlerin yıkılışlı gibi Rusya’nın da çöküşünü hazırlayan bir süreç olabilir. Çünkü; tüm insanlığın tarihi tecrübesi bize öğretmiştir ki; Hiç bir insan ve ülke zulüm ile abad olmaz.

Bosna savaşında Sırpların Boşnaklara yaptığı işgal, katliam, tecavüz ve soykırımın da arkasında Rus desteği, Rus aklı ve yardımı vardır. Bu korkunç vahşete Avrupa ve Amerika’nın bir müddet seyirci kalması ise, Rusya ile batılıların Müslümanlara bakışının aynı olduğunu, aralarında bir fark olmadığını gösteriyor.

Bugün Suriyede işlenen cinayetlerin, katliamların, yıkımın, zulmün ardında da başta Rusya olmak üzere onun kadim dostu olan İran ve İran’ın da ileri karakolu olan Lübnan (sözde) Hizbullah’ı var. Sovyetlerden sonra Rusya gas ve petrol satışıyla borçlarını ödedi, ekonomisini düzeltti. Eğer; ihracatının en en büyük iki kalemini oluşturan gas ve petrol fiyatları 30 doların aşağısına düşerse, ekonomisi petrol ve gas satışına bağlı olan Rusya, İran, Suudi Arabistan, Venezüella ve benzeri ülkelerin bir yıl ayakta kalmalarının mümkün olduğunu ekonomistler söylüyor.

Belki parasal sorunu olmayan Suud ve Körfez ülkeleri gibi petrol ülkeleri bir süre daha, onlardan daha uzun ayakta kalma başarısı gösterebilirler. Ama ihracatının çoğu sadece petrol ve gasa bağımlı olan İran, Irak, Venezüella ve Rusya gibi ülkeler kendi halklarının temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorluk çekeceği aşikar.

Yıllardır üretmeyen, çıkardıkları gas ve petrolü satarak zenginleşen ve zenginleştikçe şımaran, zalimlere ve diktatörlere yardım ederek haddi aşan ülkelere Hakkın tokadı belki de petrol fiyatlarının taban yapmasıyla olacaktır. Rusya ve İran bu tokadı yiyen, bunun acısını en çok hissedecek olan ülkelerin başında gelecektir.

Allah cc mazlumların hakkını Muntakim olan ismi şerifi ve sıfatıyla işte böyle bir şekilde alacaktır.

Zafer Gençosman *

Tüm Yazıları →
Zafer Gençosman

Ayrıca Bakınız

Eleştiri hastası olmak

İşaret parmağın eleştirdiğini, üç parmağın da seni gösteriyor, ama! Bazı insanlar dava adına ortaya incir …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir