Perşembe , 28 Mart 2024
Son Dakika Haberler

Proje hareketler, Partiler ve Liderler

Proje hareketler, Partiler ve Liderler

Türkiye’yi İslam Medeniyet ve Kültüründen koparmak, kendi ekseninden uzaklaştırmak, düşmanlarımıza benzetmek için ortaya konulan batı güdümlü projelerle tanışması Osmanlıda Cem Sultan, Jöntürkler, Tanzimat, Meşrutiyet, İttihat ve Terakki Harekeleri gibi milletimizin ruh dünyasını karartan Avrupa patentli fikir, düşünce hareketleriyle başlar. Bu hareketler CHP tek partili iktidarı dönemlerinde devlet politikası haline getirilir. Körü körüne batıya bağlılık ve onu taklit etme şaşkınlığı, saçma sapan devrimlerle milli ve yerli olan bütün değerlerimizle hesaplaşmaya kadar gidilir. Medenileşme, çağdaşlaşma, ilericilik sosuyla süslenen apaçık bir ihanet tablosuyla karşı karşıya kalırız. Milletimiz proje liderler ve partiler vasıtasıyla sırtından hançerlenir.

Kendi tarih, kültür ve ruh kökümüze sırtımızı dönmekle batıyı kıble edinmekle inkar bataklığına saplanmış olduk. O günlerden bugünlere bu balçıkta düşmanına aşık olan ahmaklar gibi buradan çıkmak için yine bizi bu hale getirenlerin eteğine yapışarak kurtulmaya çalışan kör bir döngünün içindeyiz.

Milletimize kendi yurdunda yabancı, kendi vatanında garip, kendi ülkesinde sürgünleri yaşatan batı projesi olan CHP zihniyeti efendileriyle birlikte onların projelerini gerçekleştirmek için milletimizin çıkar ve menfaatlerine karşı sermayeleri yalan ve iftira olan çetin bir savaş içindeler.

Ne zaman mili ve yerli düşünen siyasi, askeri ve bürokratik aktörler ortaya çıkıp milletin ve Türkiye’nin menfaatlari doğrultusunda  hareket etmeye başladı ise; o zaman Menderes, Özal, Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu, Eşref Bitlis ve Recep Yazıcıoğlu, Uğur Mumcu ve daha niceleri gibi NATO güdümlü derin devletin kırılası gizli ellerince katledildiler. Devlet diye sırtımızı dayadığımız, her şeyimizi verdiğimiz o güç bile bu güne kadar birçok faili meçhul ihanet ve katliamların sebep sonuç ilişkileriyle faillerinin kimler olduklarını ortaya çıkarıp millete anlatmakta aciz kaldı. Çünkü meşru devletin içinde kendileri devlet sanan gayri meşru gizli çeteler ve güçler vardı. Türkiye’yi batının azatlı kölesi yapmak için bazen CİA, M16, MOSAD BND gibi istihbarat güçleriyle birlikte çalışıyorlardı.

Washington en başta gelen müttefikimiz olarak Türkiye’nin elini kolunu bağlamak, batıya ve kendine mecbur bırakmak için her türlü fitne hareketinin başını çekti..

NATO’daki müttefik düşmanlarımız Türkiye’nin kendilerine muhtaç olması için aralarında her türlü ikiyüzlülüğü yaptılar, yapmaktalar ve fırıldak üzerine fırıldak çevirmeye devam ediyorlar.

Moskova Türkiye’yi bir kaşık suda boğmak için herhalukarda fırsat kolladı ve o da hiçbir zaman elinden geleni arkasına koymadı ve koymayacakta.

Batı emperyalizminin uşağı bazı Arap petro-şeyhleri, aşiret ve çadır devletleri doların kulu prensler, sömürgecilerin atadığı krallar, sultanlar ve diktatörler kolonyalist efendilerinin önünde rüku ve secdeye kapanarak Türkiye karşıtı cephede saf tuttular.

Keşmir’de, Filipin’de, Afganistan’da, Irakta, Suriye’de, Libya’da, Yemende, Somali’de, Sudanda, Arakanda, Türkistan’da, Karabağ’da, Keşmir’de, Filistin’de, Kıbrıs’ta olup biten zulüm ve işkenceler, baskı ve devlet terörleri proje kurum, kuruluş ve devletlerin umurlarında bile değildi.

Şimdi siz dünyanın en büyük hava alanını, kanalını, köprüsünü, yolunu, sanayi tesisini, SİHA, İHA ve 5. nesil uçaklarını, denizaltı ve gemilerini yaparsınız, tank füze  ve uzay sanayinde önemli adımlar attığınızda emperyalizmin bazı kuklaları çıkar bunlarla alay etmeyi muhalefet etmek sanır. Ama; onun falan parçası filan ülkeden, falan projesi feşmekan yerden diye sizi küçümseme kalkarak yaptıklarınıza ve yapmak istediklerinize karşı düşmanlarınızdan önce karşı çıkarlar. Çünkü, bu düşmanca tavır alış ülkemizdeki proje partilerinin, liderlerinin ve hareketlerinin görevidir.

Beyinsel aktivitelerini batılı patronlarına kiralayan bu liderler ‘’Kanal İstanbul’u yaptırmam’’, ‘’Biz iktidara gelirsek  orada iş yapan mütahhitlere beş kuruş ödemeyiz’’ ‘’AK Parti iktidarıyla çalışan şirketlerin burnundan fitil fitil getireceğim’’ gibi devlet kültür ve geleneğiyle bağdaşmayan, uluslararası anlaşmaları ve teammülleri yok sayan faşist bir anlayış akılsız ve mantıksızca meydan okumalarla bunlar ancak düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürüyorlar.

Bu proje partilerin ve hareketlerin kendileri ve başlarında bulunan vesayetçi, kumpasçı, kiralık liderler  ‘’Millet İttifakı‘’ adına milletin ve devletin kalesine gol atmaya çalışmaları onlara o görevleri verenlerin talimatıdır. Milletimiz bu oyunun farkında. Onun için milli ve yerli düşünceye sahiplenen partilere ve lidere sahip çıkıyor. Çünkü; onlar biliyor ki, bir tek Türkiye var. Başka Türkiye yok. Selam ve dua  ile…

Arif Altunbaş, Haber 7

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Kimin ve neyin savaşı

Arif Altunbaş NATO’ ya ait gemiler Basra Körfezi, Kızıldeniz, Doğu Akdeniz ve Ege sularında aç …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir