MUHAKKAK Kİ ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAKTIR

Okullar bitirip, diplomalar alıp, nice makam  ve mevkilere gelip  dudak uçuklatan maaşlar alabilirsiniz. Çevrenizdeki insanların sevgisini kazanarak kendisine  gıptayla bakılan bir insan  olabilirsiniz. Bu sevgi ,insanlar nazarında bir nimet, bir lütfu ilahi olabilir sizin için.

Önemli olan,  bize sunulan bu dünyevi nimetleri kullanarak İNANDIĞINIZ DAVA uğruna bir şeyler yapabilmektir. Bütün mesele bizim bu şerefli davada nasıl bir imtihan vereceğimizdir.

Lam’ı Cim’i olmadan sonsuz bir teslimiyetle ama at gözlüğü takmış gibi bakış açımızı daraltmadan, VAR’ını YOK’unu bu yola harcayan birer nefer olmaktan başka bir çaremizin olmadığını anlayabilmemizdir.

ACABA!   İçinde bulunduğum mücadele fazla mı radikal ya da aşırı uç …… diye düşünebiliriz. Bu tür şeytani oyunarı bitarafa bırakıp  çalışmalarımızı her gün artırmak için mücadele içerisinde olmalıyız. BEN KULUMA KEFİL DEĞİL MİYİM? diyen Rabbimizin, bizim  her türlü ümitsizlik ve şüpheden arınmamız için ulaştırdığı ilahi mesajı,  huzuruna vardığımızda bu mesajı dünyada almış kullar olmaktan başka ne çaremiz olabilir ki?

”Sizler eğer gerçek inananlarsanız, daha yükselecekken gevşemeyin ve üzülmeyin”!( Ali İmran/139)

İnanıyorsanız, eğer sizler en üstünsünüz…

İnanmak demek o davanın, inancın üstün olduğunu kabul etmektir. Bu bir kibir, gurur ve büyüklük göstergesi değildir. Aksine Hakka inanmanın  bizlere verdiği kuvvet ve gayreti onun dininin yücelmesi için harcamaktır. O halde inanıyorsanız üstünsünüz.  Benimle mi  yürüyecek , büyüyecek bu dava ? demek asla ve asla bizim düşünce dünyamızın yanından dahi geçmemelidir. Yusuf’a (a.s) su damlacığı taşıyan bir KARINCA’ ların , ya da gözle görünmeyecek kadar  küçük  polenleri  taşıyıp ortaya BAL çıkaran ARI’ ların çalışmaları, bu davada bizlere sadece bir hikaye ya da masal olmamalıdır.

Bugün Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya,Yunanistan, İtalya , Avrupa Birliği nasıl Siyonizm’ in kendi inanmış olduğu KABBALİST  ZEHRİN  devamını vaad ediyor , bu uğurda  çalışıyorlarsa ve sadece KÜFFARIN saadeti, huzuru, mutluluğu için mücadele veriyorlarsa, bizlerde bunlara karşı CİHAD şuurunu kuşanmamız gerekmektedir. Hakkın , adaletin, kardeşliğin ve tüm insanlığın dünya ve ahiret saadetinin tesisi için  cehdetmeliyiz,

Bizim davamız tüm insanlığın kurtuluş davasıdır. Bütün İnsanlığın saadetini esas alan bir davadır ve öyle olmalıdır. Dünyanın dört bir yanında söz konusu Müslümanlar olunca ZULÜM- ŞİDDET- VAHŞET oluyorsa, uygulanıyorsa , söz konusu tüm İNSANLIK olunca ADALET, HUZUR, İSLAM, BARIŞ, REFAH, KARDEŞLİK ve İKİ CİHAN SAADETİ için BEN değil BİZ düsturuyla  sağımıza, solumuza bakmadan BEN varım demekten başka bir çıkar yolumuzunda olmadığının idrakine de varmalıyız.

ELHAMDULİLLAH MÜSLÜMANIZ! Ve çevremizde Hakkın davası için mücadele veren cemiyetler, tarikatlar, cemaatler var. ELHAMDULİLLAH…

Ancak, davamız SEN- BEN davası değil  BİZ davası olmalıdır.

”Allaha’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol/Yol varsa budur bilmiyorum  başka çıkar yol”.(M.A.Ersoy) Bu hakkın , adaletin , eşitliğin, kardeşliğin  yoludur.

İnananlar geliyor, hakkı hakim kılmaya.

Selam bu yola tabi olanlara …