Çarşamba , 24 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

Mehmet Akif İnan’ın öğretmen olarak özellikleri

“Mehmet Akif İnan Ödülleri” düzenlenecek

Benim Gözümle Mehmet Akif İnan Hoca!

1. Bir öğretmen olarak öğrencilerine şefkatli, merhametli ve anlayışlı davranırdı. Öğrenci psikolojisinden anlar, onlarla çatışma içine girmez, her tür ideoloji ve karakter sahibi öğrenci ile bir köprü kurmasını bilirdi.

2. Her hareketi, tavrı ve davranışıyla öğrencilere örnek olmaya çalışırdı. Onlara bağırıp çağırmaz, onları aşağılamaz, toplum içinde rencide etmez, bir hata ve yanlışlarını gördüğünde onlara öğütler verir, ön yargı ile hareket etmezdi. Çok şımarık ve tembel öğrencilerine bile bağırıp çağırmaz, onları not veya başka bir şekilde cezalandırdığı vaki değildir.

3-Bir öğretmen olarak; yazısı okunaklı, konuşması anlaşılır; ne hızlı ne çok yavaş, tane tane konuşurdu. Dersi anlamadığını söyleyen öğrenciye kızmaz, onun anlayacağı şekilde tekrar tekrar anlatırdı. Öğrencilerine genel olarak ismiyle hitap eder, çok sevdiği yakın öğrencilerine ise; “Yavrucuğum’’ der, bazen de; olumsuz bir meseleyi hatırlatırken sesini biraz yükseltir ve “Yavrucuğum’’ diye öğüt vermeye başlardı. O, gerçekten baba gibi bir öğretmen idi. Bu yüzden Ankara Fen Lisesi’ndeki öğrencileri ona; ‘’Akif Baba’’ derlerdi.

4-Öğretmeyi sever, öğrenmeyi ise; sevdirirdi. Derse girdiğinde kendisini sadece dersin konusuna verir, ders dışındaki dış dünyayı ve kişisel problemlerini sınıf kapısının dışında bırakırdı. Sınıfta ve derste tatlı sert bir öğretmen ile karşı karşıya idik. Uzun zamandır onunla tanışmış bir arkadaş gibiydik ama; onu üzmekten çekinir, utanır ve korkar daha yeni tanışmış gibi davranırdık.

5- Etkileyici ve akla hitap ederek konuşurdu. Öğrencilerini de konuyla ilgili konuşturur ve onları sabırla dinler, işlediği dersi ve konuyu öğrencilerinin katılımına sunarak sonlandırırdı. Edebiyat ve Kompozisyon derslerimizde aldığımız haz ve zevki ne yazık ki diğer derslerimizde alamıyorduk. Edebiyat ve kompozisyon derslerimiz kişilik, kimlik ve duruş dersleri gibiydi. Onu hayatımızda bir savaş ritmi olarak yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyorduk. Hocayı da, dersi de ilginç kılan buydu zaten.

6-Gerçek dava adamı matematik, edebiyat, beden eğitimi vs. öğretmeni, öğretmenlik formasyonu eksik bir Fıkıh, Tefsir, hadis ve hatta; Kur’an öğretmeninden öğrenci üzerinde daha tesirlidir. Mesele; derste, dersin konusunda değil, öğretmenin yüreğinde haykıran sestedir. Bir milyon öğretmene sahip olan bir sendika eğer; isterse bir ülkeyi çok kısa bir zamanda yeniden ayağa kaldırabilir ve değiştirebilir. Tabii ki, öğretmenleri Mehmet Akif İnan gibi inanmış ve inancına kendini adamış bir öğretmen ise…

7- Yapmacık tavırlardan uzak, ciddi, sempatik bir kişilik ve kimlik sahibi idi. Temiz giyinir, saçlarına ve bıyıklarına itina ile bakardı. Öğretmenlere ve öğrencilere kıravat takmak mecburiyeti olduğu için okula kıravatlı gelir, her türlü sivri ve fevri konuşmalardan uzak dururdu. O, her mecliste duruşu ile bir gönül almaya, bin kalbe girmeye çalışırdı. Onun davranış ve hayat tarzında kabalık, yobazlık, ham softalık yoktu. Aydın ve dervişmeşrep biriydi ama bu özelliğini hiç dışa vurmaz, pazara ve öne çıkarmaz, ayağa düşürmezdi. Bir gönül sahibine bağlı, bin gönül sultanı idi.

8-Öğrenci velileri ile çok iyi diyaloglar kurar, onlara eskiden tanıdığı birisi gibi davranır ve değer verirdi. Yaptığı işleri bilerek ve severek yapardı. Hasta olduğu zamanlar bile derse gelir, dersini anlatır, asla hastalık bahanesine sığınmazdı.

10- Öğrenciler arasında her ne şekilde olursa olsun ayrım yapmaz herkes hangi ideolijide ve fikirde, hangi yolda ve düşüncede olursa olsun onlara eşit davranırdı. Sınıfta Müslümanca, mümince bir duruş sergilemekten taviz vermezdi. Öğrencilerinin aykırı ve sivri düşüncelerini sonuna kadar dinlerdi. Onlara asla kızmaz ve kin tutmazdı. Bunun için ders verdiği okullarda okuyan sağcı, solcu, İslamcı, eyyamcı herkes onu bir şekilde sever ve sayardı.

11.Disiplinli, yönetici, yönlendirici ve hedef gösterici kişiliği ve kimliği ile gerekirse risk alır, öğrencilerini korur ve kollardı. Asla notu bir silah olarak kullanmaz, nota değil doğru kişiliğe ve kimliğe sahip olan öğrenciye önem verirdi.

12-Bağırıp çağırmadan, sakince sorunları konuşarak halletmeyi severdi. Sabırlı ve toleranslı idi ama doğru bildiğinden de asla taviz vermezdi. Öğrencilere ilk olarak doğruluğu, dürüstlüğü ve adam gibi adam olmayı öğretirdi.

13.Bir komutan gibi yumruğunu sıkarak sesini yükseltir ve öğrencilerinin gözlerinin içine baka baka “Bulunduğunuz her yerde, her hususta, herkesten daha çalışkan ve güçlü, herkesten daha bilgili, herkesten daha ileri siz olacaksınız yavrucuğum’’ derdi.

İşte beni gerilmiş bir yay gibi zamana ve mekana kuran yiğit adam Mehmet Akif İnan böyle bir Müslüman ve böyle militan bir öğretmendi.

Ruhu şad, mekanı cennet olsun!

 ***

Uşak İmam Hatip Lisesinden Öğrencisi

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından… (2)

Arif AltunbaşAK Partinin 31 Mart 2024 mahalli seçimi kaybetmesinin nedeni karşısındaki rakiplerive bu blokun Hakkı, …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir