KORKU İMPARATORLUĞU

Biraz geriye gidelim, hafızalarımızı şöyle bir tazeleyelim. Türkiye çok kısa bir süre önce depremlerle sarsılmıştı. Özellikle Akhisar ve Elazığ’daki sarsıntılar ülkeyi bir süre içeriye hapsetmişti, en azından hedeflenen buydu. Birçok vatandaşımızı da kaybetmemiz acının katsayısını artıran etken olmuştu. Artçı sarsıntılar genel panik seviyesini artırmış, korku imparatorluğu oluşturmak için derinden subliminal mesaj verilmiş oluyordu.

Açalım biraz burada… Bu tür taktiklerin yapıldığı 25-30 sene önce var olmakla birlikte varlığını yeni yeni öğreniyoruz. Mesela, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Türkiye gemisinin başında iken oldukça milli politik kararlar alma yönünde adımlar atıyordu. Türkiye’nin kafasını kumdan çıkarmasını istemeyenlerin Özal’ın evinin karşısından kurdukları sistemle, onun sinir sistemini bozdukları, sağlıklı karar almasını önlemek istedikleri aşikârdı.

Aynı şekilde 1999 depreminde HAARP teknolojisi ile yerin altından suni dalgalarla deprem oluşturma ile bir ülkeye verilebilecek en büyük mesajlardan biri DERİNLERDEN veriliyordu. Bugün yapılanlar farklı mı onu bilemiyoruz, elde kanıt yok. Kim bilir ileride birkaç kişi çıkar da tıpkı geçmiştekileri yazdıkları gibi bugün olanları da yazar…

Devam… Depremin şokundan yeni yeni kendine gelen Türkiye, Doğu’dan gelen yeni tür bir korku imparatorluğu ile karşı karşıya kalıyordu: KORONA VİRÜS… Virüs doğrudan Türkiye’nin sınırları içerisinde değildi belki ama virüsün kaynağı çok önemli bir ülkedeydi. ÇİN…

Çin, üreten bir dev… Dünyada en hızlı, en çok üretim yapan ülke… Dünyanın gelecek 3-5 yıl içinde yeni ekonomik devi olarak görülen ülkesi. Arkasında da çok önemli bir dayanağı var üstelik. O da İPEK YOLU-KUŞAK YOL.

Bu yol öyle bir yoldu ki, Pekin’den çıkıp Londra’ya gelene kadar 65 ülkeyi içine alıyor ve hepsini de ihya ediyordu. Tabi bunun hayata geçmesini istemeyenler de vardı, en azından bu yolun kendilerinin kontrolü altında olmasını isteyenler: DERİN ABD-PENTAGON…

Çin’de bir anda ortaya bir virüs çıkıyor ve tüm dünyayı etkisi altına alıyordu. Çinlilerin yıllardır yedikleri yarasadan bulaştığı söylenilen virüs şu an tüm dünyayı doğrudan olmasa da etkisi altına almış durumda…

İpek Yolu’nun bir diğer önemli ülkesi İran’da virüs etkisini gösterdi ve birçok can aldı. Virüs buradan İtalya’ya sıçrıyordu. İtalya Başbakan’ı Conte, bundan yaklaşık 2 ay önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmüş ve işbirliği, birliktelik mesajı vermişti. Ardından İtalya’da virüs görülüyordu. Bilemiyorum, tesadüf mü? Siz karar verin…

Bu arada Suriye Rejimi Türk Birliğini vuruyor, 38 şehidimiz tüm ülkenin ciğerini yakıyor, Rusya ise bizim haberimiz yok diyordu. Türk askeri ÖSO ile birlikte Rejim unsurlarını yerle bir ediyor yaklaşık 3 bin rejim askeri telef ediliyordu. Putin çaresizdi, derinlerden gelenler baskı kuruyordu. Erdoğan-Putin Moskova’da acil görüşüyor, ateşkes ilan ediliyordu.

Ardından petrol fiyatları büyük bir düşüş gösteriyor, Rusya bu düşüşten zarar ediyor, Türkiye’nin işine geliyordu…

Gelinen noktada, virüs salgını biter mi bitmez mi bilemem. Laboratuvarda üretimini yapanlar isterlerse bitebilir. Ama korku imparatorluğu oluşturuldu bir kere. Mesaj ulaşılması gereken yere ulaştı.

Çin pusturuldu, virüs yoğunluğunu Avrupa’ya verdi. Türkiye önlemini aldı ama yine de dikkat etmek lazım… Aksi takdirde Korku İmparatorluğunun mimarlarının ekmeğine yağ sürülmüş olur.

Çin’den Londra’ya uzanan yolda şimdilik kırmızı ışık yanmakta. Onu yeşile döndürecek ülke de Türkiye. Kırmızıda bekletenler, Türkiye olmadan olmayacağını çok iyi biliyorlar. Biz de farkında olalım yeter…

Selam ve dua ile…