Cuma , 19 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

Karaktersiz fırıldaklar

Karakter kelimesi Fransızcadan ( caractère)  dilimize geçmiş ve Türkçemizde de aynen kullanılmaktadır. Sözlük manası;  ‘’Bir bireyin kendine özgü yapısı, o bireyi başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen, üstün ana özellik ve öz yapısıdır.’’ diye tarif edilir.

Bir kişinin veya toplumun tutumunu, duygu ve davranış biçimini, tutku ve düşünce yönünü, düşünüş ve hareketlerindeki tutarlılığı anlatırken ve başkalarından ayırt eden özellikleri belirlerken de kullanılır.

Karakter dilimizde; bir oyuncu, bir simge, bir nitelik, bir insan özelliği ve bir duruş olarak da kullanılır. ‘’Karakteri menfaatlerine göre şekillenen insan/lar’’, ’Karakterli veya karaktersiz insan veya toplumlar’’ ifadesinde olduğu gibi.

Hayatın her kesiminde görüldüğü gibi politika alanında da egosunu doyurmaktan karakterini besleyemeye vakit bulamayan bir sürü karakter fukarası insan vardır. Bu tip insanlar toplum içinde kötü birer örnek olarak bilinir. Müslüman bir toplum içinde karaktersizler deve dikeni gibi sırıtır, asla kabul ve itibar da görmez.

Karakter fukarası insanlar bir aile, toplum, cemaat, cemiyet, parti ve devletin başında iseler; işte bu, o toplum için gerçekten bir felakettir. Çünkü, lider durumunda olan insanlar sözü sohbeti dinlenen, yolu izlenen ve gözlenen şahsiyetlerdir.

İnsanların en kötüsü söz verip de sözünde durmayan, kendisine emanet edilen bir şeye ihanet eden, konuştuğu zaman yalan söyleyen, bir insan ve toplumla bozuştuğunda onun bütün gizli sırlarını ortaya döken, onu rezil etmek için her türlü edep, ahlak ve kişilik sınırlarını çiğneyen, ona karşı yapılan her eylem ve söylemi, her hareket ve davranışı meşru gören ve göstermeye çalışan yanar döner kişilerdir. İslam toplumunda bu tiplere, ‘’Münafık’’ denilir.

İçleri başka, dışları başka, her an her renge girebilen bukalemun tipli fırıldak karaktersizlerdir Münafıklar. Eylemleri ve söylemleri asla birbirine uymaz. Bunlar her zaman, her dalda oynayan cambazlardır. Yağ gibi hep su üstüne çıkar, kedi gibi hep dört ayaküstüne düşmeye çalışır.

Bu tipler; her çağda ve zamanda İslam’ın ve Müslümanların karşısında inkarın kara bayrağı altında toplanan, nemrud’i sistem ve firavun’i düzenleri ayakta tutmak ve yaşatmak için Haçlı Süvarileri ve Tapınak Şövalyeleri olarak Kılıçaslan ve Salahattin taraftarlarına karşı savaşırlar.

Bunlar, küfrün inkarın karabatakları, isyan ve tuğyanın şerefsiz alçaklarıdırlar.

Düşünün! Bir partinin veya hareketin lideri seçim öncesinde millete hitaben, ‘’Eğer; bize oy verirseniz ve seçimi de biz kazanırsak; kimseyi işten atmayacağıma, çalışmayan her emekliye şu kadar maaş vereceğime, suyu, elektriği, gazı, tuzu (Daha uzatabilirsiniz)  bedavaya dağıtacağıma namusum ve  şerefim üzerine söz veriyorum’’, deyip de; seçimi kazandıktan sonra bütün bu vaatleri yapan kendisi değilmiş gibi davranan utanmaz, hiçbir sözünü yerine getirmeyen sıkılmaz bir politikacıya karaktersiz fırıldak demek onu en güzel biçimde ifade eder.

‘’Bu ne biçim söz vermek, şeref ve namus anlayışı’’ demek ise; içinden çıkılmaz kokuşmuş bir balçık ve apayrı bir konudur. Karaktersizlere karaktersiz demek, onlar ile olan arasına bir mesafe koymak ise; onurlu her insanın yapması gereken karakterli bir davranış ve duruştur.

Peygamberimiz sav; ’’ Yalan ile iman bir arada bulunmaz’’(2), atalarımız ise; ‘’Yalanla bina olmaz, yalancı ile yola çıkılmaz’’ sözleriyle karakterli bir insan ile karaktersiz bir insanın birlikte yolculuk yapmasının bile sakıncalı olduğu, ahlaki değerlerimizle bağdaşmadığı vurgulanıyor.

Vatanı ve milleti bölmek isteyen İslam ve Müslüman düşmanı terör örgütünün malı bir partinin yedeğine girerek onunla ittifak edip yol yürümek, aynı cephede saf tutmak, dönüşü olmayan çıkmaz bir yola girmek bir liderin ve onu izleyenlerin karaktersiz olması için yeterli bir sebeptir.

Hareket ve ideolojilerinde, pratik ve teorilerinde binlerce inkar ve isyan, hata ve kötülük bulunan karakter fukarası bir kişi ve toplumla Müslüman bir insan ve toplum aynı safta, aynı hedeflere giden yolda ve aynı cephede bir arada bulunamaz.

Dini İslam, referansı Kur’an olanlar için her şey ortada ve gün gibi aydınlıktır. İnsanın karakteri üslubundan bellidir. (Üslub-u beyan, aynıyla insandır.)  Dil, kalpte olanların tercümanıdır.

İyi bir insan ve toplum olmak bir duruş ve karakter meselesidir. Fırıldaklar için karaktersizlik de bir yaşam tarzı ve felsefesidir.

Arif Altunbaş, Haber 7

Yorumlar4

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından…

Arif Altunbaş Milli Görüş Hareketi, AK Partiyi doğuran ocaktır. Bu Partiyi kuranların kahir ekseriyetinin geldiği …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir