Salı , 23 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

KAOS’UN MİMARLARI -2-

Kaos’un Mimarlarını, dünya üzerinde tek dünya devleti kurmak isteyenlerin planlarını, tek dinli, tek devletli, tek bayraklı, tek dilli, tek yaşam tarzlı bir küresel devlet isteyenlerin son 20 yılda yaptıklarını değerlendirmeye kaldığımız yerden devam ediyoruz…

En son 15 Temmuz Darbe Girişimine kadar gelmiştik. 15 Temmuz Darbe Girişimi ABD’nin dünya hakimiyeti mefkuresinin en önemli sac ayaklarından birini oluşturuyordu. Ama başaramadılar. Kaos’un mimarları her şeyi kusursuz yaptıklarını zannettiler ama İslam dininin belki de tek hadimi olan ve olacak olan Türkiyeyi koruyan, bu toprakların esas hamisi Allah’ın da planının olduğunu akıllarına getiremediler.

Onların kaos planının uygulayıcısı FETÖ’nün bu işin üstesinden geleceğini zannettiler. Hasan Sabbah’ın Haşhaşileri gibi kendini Alamut’un en tepesinden at dendiğinde atacak fedaileri olmalarına rağmen, FETÖ’nün NATO eliyle uzaktan kumanda edilmesine rağmen, Derin ABD-NATO’nun her türlü işgal girişimine rağmen Kaosun mimarları başarısız olmuştu…

Tıpkı; Hz. Peygamber Efendimiz (sav)’in naaşını çalıp Avrupa’ya götürmek isteyen iki hoca kılıklı Haçlıyı yakalayan Nureddin Zengi’nin Kaos’un mimarlarının planını bozması gibi,

Tıpkı; Anadolu’da Türk  birliğini bozmaya çalışan, İran’dan Anadolu içlerine girip de Şii ve Mehdilik propagandası yapan, Osmanlının önüne taş koymaya çalışıp da Ehli Sünnet itikadını bozmaya çalışan Şah İsmail’in oyununu bozan, Mısır’a kadar giderek Kutsal Emanetleri İstanbul’a getiren ve Mekke-Medine’nin Hadimül Haremeyni sıfatını alan Yavuz Sultan Selim gibi,

Tıpkı; Amcası Sultan Abdülaziz’i katleden ve onun yerine Mason bir padişah olan Murat’ı getirenlerin oyununu bozan, devletine yapılanların hesabını tam 33 sene boyunca burunlarından fitil fitil getirerek soran Abdülhamid Han gibi,

Tıpkı, 21.yüzyılın dünyasında yeni emellere yelken açan Kaos’un mimarlarına gereken dersi veren, yaptığı ılımlı dış siyaset politikası ile çağın gereklerini yerine getiren ve her şey benim olsun diyen bir anlayışla değil, paylaşımcı bir politika izleyen Türkiye gibi…

15 Temmuz çok önemli dönüm noktasıydı hiç şüphesiz. Eğer 15 Temmuz ile başarı sağlamış olsalardı bugün bu mücadeleyi verecek hangi İslam devleti olacaktı?

Bütün ipleri ABD’nin elinde olan Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn mi?

2011’den beri yangın yerine dönen ve devlet diye bir kimliği kalmayan Suriye-Irak-İran mı?

Etrafı yamyamlarla dolu olan Afrika ülkeleri mi?

İngilizler tarafından işgal edilmiş Hindistan-Pakistan mı? Kim?

Bu misyonu üstlenecek olan tek bir ülke vardı o da Türkiye idi. Başkasının bu işin üstesinden gelmesi mümkün değildi?

Biraz sabır, biraz sebat, biraz inanç gerekecek bize. Hemen her şey olsun istiyoruz ama bu işler o kadar kolay değil. Yavuz Sultan Selim, İran’a, Mısır’a hemen mi sefer yaptı? Hayır. Önce içerideki birliği ve beraberliği sağlaması gerekiyordu.

Etrafında kendisini istemeyen babası, kardeşleri vardı. Onun yardımcıları Allah ve Yeniçerilerdi. Allah Yavuz’un içini biliyordu. Bu mücadeleyi verebilecek olan tek oydu. Allah ona yürü ya kulum dedi. Yeniçeriler de arkasındaydı. Önce kardeşlerini bertaraf etti. İçeride otoriteyi sağladı, sonra otoriteden dışarıyla mücadeleye başladı…

Ya 400 kilometrelik Sina Çölü’nü nasıl geçti zannediyorsunuz? İnanç, azim, gözü karalık… Zorlukları çekti sonra devleti dünyanın en büyük İmparatorluğu oldu…

Bu işler böyle olurdu. Biz de şu anda böyle bir süreçten geçiyoruz. İnancım bu yönde… İnanıyorum ki biz bu zorluklara katlandıktan sonra bu sancının sonu da selamete çıkacak. Çünkü öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki herkes gelip bizim kapımızı çalmak zorunda. Bizsiz karar almaları, yol almaları, toprak paylaşmaları, enerjinin sahibi olmaları mümkün değil.

Ancak tek şartla. Bu istikrarla devam etmemiz gerek. Yaşadığımız her zorluğun ileride artı olarak geri döneceğini düşünerek hareket etmek. Kaos’un Mimarları her türlü ayak oyunları ile üzerimize gelmeye devam edecek…

Onlar sonuç alamayacaklarını biliyorlar. Amaçları yıpratmak ve onlar dışarıyı dizayn ederken bize vakit kaybettirmek. Tıpkı Yunan’ı ve Ermenistan’ı üzerimize sürmeleri gibi. Ama bu devir o devir değil. Ortaklık artık farklı işliyor…

Kararlı olmalıyız, dik durmalıyız, gözümüz daima dışarıda olmalı. Kaos’un Mimarlarını ancak böyle alt edebiliriz…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir