Cumartesi , 20 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

İslami Istılahlar ve Kavramlar

kavramlar ve ıstılahlar ile ilgili görsel sonucu
İslami Istılahlar ve kavramlar medeniyet binamızın temel taşlarından birisidir. Bunlar olmazsa binamızın bir tarafı eksik kalır.
Asırlardır Batılılar islam ülkelerinin ahlak ve terbiyesini, tarihi ve dinini, gelenek ve göreneklerini bozmak için onların dilini, kavramlarını ve ıstılahlarını yozlaştırarak bir kültür emperyalizmine tabi tutmuşlardır.
”Selamun Aleykum” yerine; Meraba, selam, Günaydın Tünaydın, ”Allahaısmarladık” yerine; Bye, Tschüss, Görüşürüz, ”Ramazan Bayramı” yerine ; Şeker Bayramı” vs. ler icat edilerek dilimiz, kavramlarımız ve manevi değerlerimiz yozlaştırılmaktadır.
Şimdilerde de,”Müslümanların emperyalizme karşı kalkıştığı Kıyama ”Demokrasiyi Savunma”, bu uğurda verdiği şehitlere; ”Demokrasi Şehitleri”, direnişine ,”Demokrasi nöbeti” gibi ne idüğü belirsiz kavramlar ortaya atılarak demokrasiyi kutsama adına ”şehit” ve ”şehadet” ”Kıyam” ve ”Direniş” kavramları sulandırılmakta, birçok müslüman da malesef bu hileye figüranlık yapmakta, bu sinsi oyuna gelmekte ve getirilmektedir.
”Şehit” ve ”Şehadet” islami iki kavramdır. İslam dinine göre; Allah için (-İslam, vatan, millet, namus uğruna-) ölen veya öldürülen müslümanlara şehit, bu mertebeye de şehadet denir. Tüm islam tarihinde olduğu gibi  Selçuklu, Osmanlı tarihinde Demokrasi şehidi diye bir terim yoktur. Litaratürümüze yeni giren bu ithal batılı kavramın bizim din, kültür ve medeniyetimizde de asla bir yeri ve karşılığı yoktur.
Bir müslüman yukarıdaki amaç ve gayeler için ölür veya öldürülürse islama göre şehit, eriştiği kutsal mertebe ise şehadettir. Gerçekten bu idealler için ölen veya öldürülen şehitlerimize ”Demokrasi Şehitleri” demek onların azizi hatıralarına ve şehadetine saygısızlık ve hakaret sayılır.
Lütfen Müslümanlar olarak uyanık olalım. İslami kavramlarımızı ve ıstılahlarımızı içimizdeki batı uşaklarının ideoloji ve propagandalarına kurban vermeyelim, verenlere de alet olmayalım.
Biz müslüman bir millet ve müslüman bir ümmetiz. Bizim referans kaynaklarımızın hepsi islamidir, islamdan alınmıştır. Müslümalar olarak inaç ve itikadımıza göre her şeyde, her hususta dayandığımız kaynaklar İslami olmak zorundadır. Ne faşizm’in, ne Kominizm’in, ne Kapitalizm’in, ne de beşeri diğer sistemlerin ilkeleri müslüman bir milletin din, ahlak, kültür ve maneviyatında referans kaynağı olamaz.
Dinimiz yozlaşırsa dilimiz, dilimiz yozlaşırsa dinimiz de yozlaşır.  O zaman top yekün millet ve ümmet olarak düşmanlarımızın hile, tuzak ve oyunlarına gelir, Müslüman olma vasfımızı, özgürlük ve bağımsızlığımızı da kaybederiz.

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından… (2)

Arif AltunbaşAK Partinin 31 Mart 2024 mahalli seçimi kaybetmesinin nedeni karşısındaki rakiplerive bu blokun Hakkı, …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir