• Irkçılığın İslamofobik yüzü
  • Ülkemizdeki dönmeler ve fırıldaklar
  • LOZAN’IN GİZLİ MADDELERİ VAR MI?
  • Karabağ 1500 yıllık Türk yurdudur
  • CHP’ de ihanetler bitmez .
  • Ermenistan yine haksız, yine tarihten ders çıkarmıyor
  • O ÜÇ KADIN EZİDİ (YEZİDİ) OLSAYDI
  • Mankurtlaşma zincirini kırmak için
  • OKULLAR AÇILIRKEN BU KADAR TELAŞA GEREK VAR MI?
  • Darbe ve darbeciler
  • 43 yıl sonra 12 Eylül darbesi
  • Türkiye’de Yahudilik çalışmalarında karşılaşılan zorluklar
  • Yoldaki hiçler
  • SUSUZ İSTANBUL
  • Anayasa, sistem ve mankurtlaştırma
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
    • Anasayfam Yap
      • Sitene Ekle
      • Politikamız
      • Künye
      • İletişim
Akıncılar Dergisi
    •  
    • Anasayfa
  • HABERLER
  • YAZARLAR
  • TARİH
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Hikaye
    • Şiir
    • Anı
  • EĞİTİM
  • ÇEVRE
  • Müzik
  • Video
  • Namaz
  • Hava
  • Döviz
  • Gazeteler
  • Arşiv
Anasayfa » Güncel

İki asırlık takoz ve önümüzü açacak bir yol haritası

Yusuf Kaplan, Yeni Şafak Türkiye, bu seçimlerle çok büyük bir badire atlattı; tabir caizse, “direkten döndü”! İlk defa ülkemizin parçalanma...
7 Haziran 2023 Çarşamba 8:24
  • Tweetle
yazıyı büyüt yazıyı küçült
İki asırlık takoz ve önümüzü açacak bir yol haritası

Yusuf Kaplan, Yeni Şafak

Türkiye, bu seçimlerle çok büyük bir badire atlattı; tabir caizse, “direkten döndü”! İlk defa ülkemizin parçalanma tehlikesini iliklerime kadar hissettim -tıpkı tam bir asır önceki Osmanlı’da olduğu gibi. 
OSMANLI’NIN NASIL ÇÖKTÜĞÜNÜ ANLAYAMAZSAK…
Osmanlı çökerken de çok sorumsuzca hareket etmişti Osmanlı entelijansiyası: Avrupa devletlerine, istihbarat şebekelerine çalışan, gazete ve dergi üzerinden Osmanlı’nın yıkılması için kullanılan tonla Osmanlı entelijansı vardı!
Onlar hürriyet, meşrûtiyet ve müsâvât diyerek Osmanlı’nın altını oydular. 
Benzer bir hikâyeyi şimdi de yaşıyoruz… 
Şimdikiler de özgürlük, demokrasi, özerklik vesaire diyerek hem Batılı emperyalist ülkelerin doğrudan güdümüne girmek sûretiyle hem de ekonomik olarak Batı’dan beslenen fondaş entel-dantellerimiz, gazetecilerimiz marifetiyle ülkenin altını oyuyorlar!

Nasıl da benziyor bu iki dönem birbirine!

Osmanlı, Tanzimat’la birlikte bizim elimizden gitti: İngilizler, Âlî Paşa, Fuat Paşa ve Reşit Paşa’yı satın aldılar, devletin içine sızarak devleti içeriden ele geçirdiler. Hürriyet, meşrûtiyet ve müsâvât sloganları attırdılar bir asra yakın.
Sonrası malum… Meşrûtiyet ilan ediliyor ama hürriyet filan gelmiyor; aksine hercümerç geliyor: Osmanlı ülkesi, İngilizler, Fransızlar, Almanlar ve Ruslar tarafından kullanılan komitacıların iktidar savaşları arenasına dönüşüyor. Devlet buna çeyrek asır dayanabiliyor ancak.
Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilmesiyle “istibdad”ın sona ereceği, memlekete “hürriyet” geleceği hayaliyle ayartılan Osmanlı münevverânı ülkenin hızla parçalanmanın eşiğine sürüklendiğini görünce büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor, kafasını duvardan duvara vuruyor ama nâfile!
İngilizlerin beslediği adamlar, komitacılar, Batı’dan beslenen, kışkırtılan siyasî fikir cereyanlarının ve Osmanlı’ya isyana dönüşen (Vehhâbîlik, Kadıyânîlik, Kur’âniyyûn gibi) akîdevî reform hareketlerinin Osmanlı coğrafyasında ve hinterlandında köksalması ve Osmanlı’yı parçalanmanın eşiğine sürüklemesi için pimi çekmiş oluyorlar.

İçine sürüklendiğimiz hercümercin faturası çok ağır oluyor: Devlet, kökü dışarıda küçük bir azınlık komitacı tarafından ele geçiriliyor. Ve sonuçta koskoca devleti kaybediyoruz.

BİZE CELLADINA ÂŞIK ENTELİJANSİYA DEĞİL ÖNÜMÜZÜ AÇACAK ÖNCÜ KUŞAK GEREK…

Sorunu, dış güçlerin, özellikle İngilizlerin Osmanlı’yı içeriden ele geçirerek kuşatmaları ve çökertmelerine bakarak bizim hatalarımızı gözardı ettiğim sanılmasın.

Hatanın büyüğü bizde: Osmanlı, gelen tehlikeyi göremiyor, gördüğünde de geç kalıyor, gerekli önlemleri tam olarak alamıyor.

Yüz yıl sonra da benzer sorunları ve benzer adamlarla yaşıyoruz: Şimdi de ülkenin temel sorununun ne olduğunu ve nasıl bir felâketle karşı karşıya kaldığımızı bilmiyoruz. Çok geç ayıkıyoruz Osmanlı’da olduğu gibi. Biz “Hanya’yı-Konya’yı” anlayıncaya kadar iş işten çoktan geçmiş oluyor, yapacak bir şey kalmıyor: Bir bakmışız ki, çocuklarımızı kaybediyoruz, ülke elimizden gidiyor…

Ülkenin entelijansiyası bu ülkeye dayatılan projelerin hem çocuklarımızı kaybetmemizden hem de ülkenin elimizden gitmesinden başka bir işe yaramadığını göremiyor bile! Göremiyor çünkü celladına âşık tasmalı çekirgelere dönüşmüş bir entelijansiya. Bir ülkeyi teslim almanın yolunun, ülkenin entelijansiyasını teslim almaktan, celladına âşık etmekten geçtiğini gösteren en çarpıcı ve ürpertici örnek Türk entelijansiyası örneği!

MİLLÎ EĞİTİM, KÜLTÜR VE AİLE BAKANLIKLARI İÇİN YOL HARİTASI ÖNERİSİ

Bu ülkenin kültürel dinamikleri dinamitlend, eğitimi tarumar edildi, aile yapısı ve sosyal dokusu yerle bir edildi, büyük yara aldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geleceğimizi belirleyecek en hayatî bakanlıklar!

Kültürü turizm ile aynı bakanlığa bağlamak, kültürden vazgeçmek, kültürü taca atmak demek. O yüzden kültürde bir şey yapılacaksa, bir iddia ortaya konacaksa kültürü turizmden ayırmak şart.

Kaldı ki, bu ülkede kültürde söylenecek bir şey varsa bunu, bu ülkenin İslâmî birikimini ve ruhunu temsil eden İslâmî kesimler söyleyecek, söylemek zorunda.

Seküler kesimlerin bu dünyaya söyleyecekleri özgün bir şeyleri yok, olamaz da. Seküler kesimlerin dünya görüşleri doğrudan Batıdan ithal bir dünya görüşü. Bu toprakların ürünü, bin yıllık çilenin eseri değil. Bu ülkede yabancı gibiler. Çünkü bu ülkenin kültürüne yabancılar zaten. Sadece yabancı değil aynı zamanda düşmanlık da beslemeye başladılar. En azından bazı katı laik kesimler.

Seküler / Batıcı kesimlerin zihinleri ithal, kültürleri ithal, dünyaları ithal. İthal bir kafayla orijinal bir atılım gerçekleştirmek mümkün olabilir mi?!

Çocuklarımızı, pergelin sâbit ayağını bizim medeniyet dinamiklerimize basacak, pergelin hareketli ayağıyla bütün dünyalara ve kültürlere açılacak dert sahibi, ideal sahibi, tevazu ve özgüven sahibi öncü ve parlak kuşaklar olarak yetiştirecek bir eğitim SİSTEMİ’ne, ÇAPLI MÜFREDAT’ına ve

DONANIMLI EĞİTİM KADROSU’na ihtiyacımız var.

Unutmayalım: Aile de, eğitim de, kültür de, şehir de bir medeniyet meselesidir. Her ülke kendi eğitim sistemini ve aile başta olmak üzere sosyal kurumlarını kendi medeniyet dinamikleri ve kültürel değerleri üzerine inşa eder.

Türkiye hâriç, maalesef! Türkiye filen / dışarıdan sömürgeleştirilemedi ama zihnen ve kültürel bakımdan / içeriden kendi kendini sömürgeleştirdi!

Çocuklarını, aileyi ve kültürel değerlerini koruyamayan toplumlar, istiklallerini de, istikballerini de, geleceklerini de kaybetmekten kurtulamazlar.

O yüzden millî eğitim, kültür, şehircilik ve aile bakanlıklarına dert sahibi, ideal sahibi, hem medeniyet mefkûresi olan, kültürümüzü özümseyen hem de dünyayı iyi tanıyan parlak, idealist isimlerin getirilmesi hayatî önem arz ediyor.

Bu dönemde eğitimde, kültürde, düşüncede, gençlikte, şehircilikte ve ailede önümüzü açacak büyük bir ruh atılımı ve zihniyet atılımı gerçekleştiremezsek bunun vebalini ödeyemeyiz.

Yıllardır yazıyorum, bağıra çağıra konuşuyorum: Çocuklarımızı kaybediyoruz, diye!

Bıçak kemiğe dayandı: Eğitim, bilim, düşünce, kültür ve sanatta büyük atılım yapamazsak, büyük ülke olamayız.

Bunun için atılması gereken ilk adım, anayasayı silbaştan değiştirmek ve yeni bir anayasa yapmaktır. Çeyrek asırlık bir iktidar anayasa yapabilmeli. Yoksa vebali ağır olur bunun.

Benden hatırlatması. Vesselâm.

Etiketler:
“İSTİKRAR..HUZUR.. İSTİKBAL”
‘Rahatsız edici’ bir Dışişleri Bakanı
Facebook'ta Paylaş Twitter Paylaş Google+'da Paylaş Tumblr

Benzer Haberler

Irkçılığın İslamofobik yüzü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş/ Siyaset Bilimci, Stardan alıntıdır. Yeni...
Irkçılığın İslamofobik yüzü
Ülkemizdeki dönmeler ve fırıldaklar Asırlardır aramızda bu topraklarda yaşayıp her fırsatta kin ve nefretlerin...
Ülkemizdeki dönmeler ve fırıldaklar
LOZAN’IN GİZLİ MADDELERİ VAR MI? Nasraddin Hoca’ya sormuşlar: “Duyduk ki sizde kırk yıllık sirke varmış!” Hoca: - Ev...
LOZAN’IN  GİZLİ MADDELERİ VAR MI?
Karabağ 1500 yıllık Türk yurdudur ERHAN AFYONCU, Sabah Gazetesinden alıntıdır. Karabağ’a 6. yüzyıldan itiba...
Karabağ 1500 yıllık Türk yurdudur
CHP’ de ihanetler bitmez . İslam ülkelerinde Müslümanların dinini, tarihini, dilini, kültürel, ...
CHP’ de ihanetler bitmez .
Ermenistan yine haksız, yine tarihten ders çıkarmıyor Prof. Dr. İsmail Şahin / Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Paşinyan'...
Ermenistan yine haksız, yine tarihten ders çıkarmıyor

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Kullanıma İzin Verilen HTML Kodları : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

Arşivler

Yazarlarımızdan

Bizi Takip Et

Güncel Haberler

Irkçılığın İslamofobik yüzüProf. Dr. Hamit Emrah Beriş/ Siyaset Bilimci, Stardan alıntıdır. Yeni......
Irkçılığın İslamofobik yüzü
Ülkemizdeki dönmeler ve fırıldaklarAsırlardır aramızda bu topraklarda yaşayıp her fırsatta kin ve nefretlerini......
Ülkemizdeki dönmeler ve fırıldaklar
LOZAN’IN GİZLİ MADDELERİ VAR MI?Nasraddin Hoca’ya sormuşlar: “Duyduk ki sizde kırk yıllık sirke varmış!”......
LOZAN’IN  GİZLİ MADDELERİ VAR MI?
Karabağ 1500 yıllık Türk yurdudurERHAN AFYONCU, Sabah Gazetesinden alıntıdır. Karabağ’a 6. yüzyıldan itibaren Hazarlar,......
Karabağ 1500 yıllık Türk yurdudur
CHP’ de ihanetler bitmez .İslam ülkelerinde Müslümanların dinini, tarihini, dilini, kültürel, sosyolojik, demografik yapısını,......
CHP’ de ihanetler bitmez .
Ermenistan yine haksız, yine tarihten ders çıkarmıyorProf. Dr. İsmail Şahin / Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Paşinyan’ın......
Ermenistan yine haksız, yine tarihten ders çıkarmıyor
O ÜÇ KADIN EZİDİ (YEZİDİ) OLSAYDI  Geçen hafta İzmir’de Üç Suriyeli kadın Bindikleri otobüsten küfür......
O ÜÇ KADIN    EZİDİ (YEZİDİ) OLSAYDI
  • Müzik
  • Video
  • Namaz
  • Hava
  • Döviz
  • Gazeteler
  • Arşiv
Akıncılar Dergisi’nde yayınlanan her türlü yazı ve eserler kaynak belirtilmeden kullanılamaz.
Yayınlanan yazı ve eserlerden yazarları sorumludur.
Görüş ve önerileriniz için : info@akincilardergisi.com
Copyright © 2014 - Akıncılar Dergisi Her Hakkı Saklıdır.