Perşembe , 18 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

DEMEK ‘TAYYİP’ SİZİN FABRİKALARI SATTI HA!..

thumbnail_1 (1)
* Evet!

* Gel anlatayım o zaman

Senin ‘satıldı’ dediğin fabrikaların olduğu zamanki Türkiye’yi…

* Ne varmış o zamanki Türkiye’de?

Fabrikaların bacası tütüyordu.. tarımda kendi kendimize yetiyorduk..komşuluk vardı..sinamalarda Adile Naşit Kemal Sunal seyrediyorduk. Şimdi samanı bile…

* Dur tamam!

Böyle arka arkaya sorularla işi mugalataya getirme. ‘Fabrikaları..’ dedin cevaplayayım. Mitralyöz gibi sıraladığın soruların her birisi ayrı bir yazı konusu…

 

* Pekâlâ!

Söyle bakayım sizin Tayyip neden bizimkilerin kurduğu fabrikaları sattı?

* ‘Fabrikalarımız’ derken gerçek fabrika mı naylon fabrikalardan mı bahsediyorsun.

* Fabrikanın naylonu gerçeği falan mı olurmuş. Fabrika fabrikadır.

* Bak azizim. Sizin kurduğunuz fabrikalar naylondu. Gerçek fabrika olsaydı

O yıllarda

Alamanların kapısında çalışmazdık.

Yani

Fabrikalarınız vardı da;

Bunun için mi Arap çöllerinden Sibirya’ya kadar bir lokma ekmek için koşturuyorduk?

Fabrikalarınız vardı da;

Bunun için mi mayınlarda parçalanmayı göze alarak Suriye’ye geçiyorduk? Altı üstü getireceğimiz birkaç parça mal için canımızı ortaya koyardık.

* Yani yok muydu diyorsun?

Peki, sosyal medyada dolaşan o uzuuuun liste ne oluyor?

* Senin o uzun dediğin listede neredeyse gazoz ağacını bile fabrika diye yutturacaklar.

Mesela yatırımlar arasında Halkevi’ni yazmış

Zaten

3 fabrika (Diyarbakır-Mecidiyeköy-Paşabahçe) rakı likör vs. fabrikası.

Türk Kadınlar Birliğini yazmış mesela…

Kadınlar birliğini kurmak yatırım mıdır?

50 yıldır faaliyette olan bankanın sadece unvanını değiştirmiş.. AŞ yapmış. Onu da yatırım diye göstermiş. Ayıp be!

Bunun gibi saçma sapan bir sürü şey var o listede.

 

‘TAYYİP’

Geri kalan

Yani o listede yatırım gibi gösterilen fuzuli olanları çıkarırsak

Sizinkilerin 30 yıl boyunca yaptığı yatırımların tümünü topla ‘Tayyip’ dediğin liderin 1 yılda yaptığı yatırım kadar değildir.

Hatta 1 yılda yapılan değil.. ‘Tayyip’in 3 tane projesine eşdeğer bile değil…

 

STALİN

* Ama sen o gün ile bugünü kıyas ediyorsun.. o günün şartları ancak bu kadarına müsaitti. Hem harpten çıkmıştık…

* Sen harpten çıktın da elalem banyodan mı çıktı?

Üstelik senin çıktığın harbe onlar ikici sefer girdiler (2. Dünya savaşı) sen dışardan seyrettin.

Ve sen

Elin böğründe dünyayı böyle seyrederken.. onlar bize tur üstüne tur bindirdi.

* Ama biz devrimlerle uğraştık.

* Onlar senden daha ağır devrimler yaptı.

* Ama onların alt yapısı vardı. Hem zengin ülkelerdi.

* Hayır! Hiçte değil.

Örnek olarak Rusya… Açlıktan ölüyordu. 1949 İngiltere’de ekmek karneyle satılırdı. Almanya’yı söylemiyorum zaten.. sefalet diz boyu. İtalya’yı ise ‘Bisiklet Hırsız’ adlı filmi seyret bak ne durumda olduklarını görürsün.

* Ne durumdalar?

* Harap olmuş durumdalar.

Çünkü bizim gibi onlar da savaştan çıkmış hem de 2 tane savaştan.

Rusya örneğine dönelim:

İhtilal olmuş.. o da yetmedi dünya milletlerinin o güne kadar aşina olmadığı yeni bir sistemi (Komünizm) uygulamaya kalktılar.

Rus halkı tabiatına aykırı gelen bu sisteme uyum sağlayamadı..kendini birden açlık ve kıtlığın kucağında buldu.

Eğer

Lenin müdahale edip NEP (Yeni Ekonomik Politika) uygulamasa .. yani Komünizmden taviz vermese Rusya’da açlıktan toplu ölümler olacaktı.

Komünizm başta çok sert uygulanmaya başlanınca

Devlet

Gelip senin bahçeye ektiğin patatese bile el koyabiliyordu.

Neyse.

 

İşte Rusya öyle bitap bir haldeyken Lenin’in ölümünden sonra başa geçen Stalin aynen sizinkiler gibi otoriter bir rejim kurdu ama Rusya’yı da ayağa kaldırdı.

 

MOSKOVA METROSU

Stalin

Rakı fabrikası kanyak fabrikası votka fabrikası bez fabrikası yapmakla vaktini ve milli sermayeyi israf etmedi.

Daha 1935 yılında dünyanın en muhteşem metrosu olan Moskova metrosunun açılışını yaptı.

Yetmedi

Yedi Kızkardeş adını verdiği o muhteşem binalar yaptı. Bugün o binalar metro gibi Moskova’nın simgelerinden biri.. ve her biri bir bakanlığın merkezi olarak halen faal durumda.

Eğer

Aziz Basil Katedrali olmasa Stalin’in yaptığı bu Yedi Kızkardeş bugün Moskova’nın simgesi olurdu.

Yetmedi

Ağır sanayiyi kurdu

Uçsuz bucaksız coğrafyayı Demirağlarla donattı.

Kütahya-Tavşanlı arası bir karışlık demiryolunu yatırım diye göstermek Stalin’in demiryolları yanında gülünç kalır.

Ama siz Cumhuriyet gazetesinin kurulmasını bile yatırım olarak gösteriyorsunuz ya. Daha ne diyeyim.

Neyse

 

Uçak sanayi

Araba.. Demir çelik ve daha bir sürü sanayi kurdu Stalin…

 

Stalin zalimdi katildi ama

Bütün bunları

Yok, olmuş ekonominin dibini bulmuş bir Rusya’dan üretti. Ağlayıp sızlamadı. Bahane üretmedi.

Halbuki iklimi müsait değildi.

Kontrol edilemez geniş bir coğrafyası vardı. Ve 72 milleti birbirinin ayağına basmadan veya demir yumrukla ezerek idare etmesi gerekiyordu.

Yani tüm şartları sizinkilerden kötüydü.

Ve

Sizinkilerle aynı tarihte yaşadı.

Eğer sizinkiler gerçekten fabrika kurmuş olsaydı

Ne işimiz olurdu Alamanya’da Hollanda’da Arap çöllerinde Sibirya’da!?

 

ALAMANYA:

* Hem Alamanya’ya nasıl gidiyorduk biliyor musun?

* Nasıl?

* Zamanında

Seninkiler Türkiye’yi yönetirken, insanlar bir lokma ekmek için Alamanya yollarına düşerdi.

‘Düşerdi’ derken her kafasına esen Alamanya’ya gidemezdi.

Önce müracaat eder sıraya girerdin.

Diyelim ki, çok şanslısın ve sıra sana geldi.

Yine de gidemezdin.

Bu sefer doktor muayenesi gerekirdi.

Ve yine diyelim ki,

Ağzında 2-3 diş eksik.. yine gidemezdin.

* Neden?

* Çünkü sen lokmayı iyice çiğneyip yutamayacağın için iyi beslenememiş olursun.

Binaenaleyh

Alamanların fabrikalarında verimli çalışamayacağından.. evraklarını eline verip gerisin geri boynu bükük olarak ailenin yanına dönerdin.

Böyle rezilliklere muhatap olurduk.

 

YA ŞİMDİ…

Onurumuz kırılmış bir vaziyette çoluk çocuğumuzun yanına dönerdik.

Memleketin sahibi yoktu ki, haklarımız korunsun.

‘Bizden’ dediğimiz Konsolosların yanına gittiğimiz zaman ayrı bir zaparta yerdik. O da ayrı mevzu şimdilik bu kadar yeter.

 

Şimdi gelelim senin satılan fabrikalarına:

Fabrikalarınız varken ne halde olduğumuzu anlattım.

Şimdi de ‘fabrikaları sattınız’ diyorsun.

* Evet! Sadece fabrikalar değil, Tarımı bitirdiniz saman ithal ediyoruz..dış borç 500 milyar $.. 1000 odalı saray…

* Ya hu dur! Tek tek… Fabrikalardan çıkmak yok. Bu kadar sorunun cevabı kısa olmaz. O yüzden bugün fabrikalarla idare et.

 

Fabrikalar Satıldı dediğin ‘Tayyip’ döneminde çalışmak için el kapısına gitmiyoruz.

Tam aksine.. artık dışardan Türkiye’ye çalışmak için gelenler var.

Ve sana bir şey diyeyim mi?

* Buyurun!

* Bugün dışarıdan gelen yabancılar olmasa ne şantiyelerimize bekçi buluruz, ne evlere temizlikçi ne de yaşlı Anne-Babamıza bakıcı bulabilirdik.

* Yaaa!

* Yaa.. artık bizimkiler bu işlere tenezzül etmiyor.

İşsiz ve aç kalan adam iş seçer mi?

Kemal Sunal’ın filmlerini seyrediyordun ya!

* Evet!

* İşte şimdi o filmlere tekrar bak thumbnail_1 (1)

* Evet!

* Gel anlatayım o zaman

Senin ‘satıldı’ dediğin fabrikaların olduğu zamanki Türkiye’yi…

* Ne varmış o zamanki Türkiye’de?

Fabrikaların bacası tütüyordu.. tarımda kendi kendimize yetiyorduk..komşuluk vardı..sinamalarda Adile Naşit Kemal Sunal seyrediyorduk. Şimdi samanı bile…

* Dur tamam!

Böyle arka arkaya sorularla işi mugalataya getirme. ‘Fabrikaları..’ dedin cevaplayayım. Mitralyöz gibi sıraladığın soruların her birisi ayrı bir yazı konusu…

* Pekâlâ!

Söyle bakayım sizin Tayyip neden bizimkilerin kurduğu fabrikaları sattı?

* ‘Fabrikalarımız’ derken gerçek fabrika mı naylon fabrikalardan mı bahsediyorsun.

* Fabrikanın naylonu gerçeği falan mı olurmuş. Fabrika fabrikadır.

* Bak azizim. Sizin kurduğunuz fabrikalar naylondu. Gerçek fabrika olsaydı

O yıllarda

Alamanların kapısında çalışmazdık.

Yani

Fabrikalarınız vardı da;

Bunun için mi Arap çöllerinden Sibirya’ya kadar bir lokma ekmek için koşturuyorduk?

Fabrikalarınız vardı da;

Bunun için mi mayınlarda parçalanmayı göze alarak Suriye’ye geçiyorduk? Altı üstü getireceğimiz birkaç parça mal için canımızı ortaya koyardık.

* Yani yok muydu diyorsun?

Peki, sosyal medyada dolaşan o uzuuuun liste ne oluyor?

* Senin o uzun dediğin listede neredeyse gazoz ağacını bile fabrika diye yutturacaklar.

Mesela yatırımlar arasında Halkevi’ni yazmış

Zaten

3 fabrika (Diyarbakır-Mecidiyeköy-Paşabahçe) rakı likör vs. fabrikası.

Türk Kadınlar Birliğini yazmış mesela…

Kadınlar birliğini kurmak yatırım mıdır?

50 yıldır faaliyette olan bankanın sadece unvanını değiştirmiş.. AŞ yapmış. Onu da yatırım diye göstermiş. Ayıp be!

Bunun gibi saçma sapan bir sürü şey var o listede.

‘TAYYİP’

Geri kalan

Yani o listede yatırım gibi gösterilen fuzuli olanları çıkarırsak

Sizinkilerin 30 yıl boyunca yaptığı yatırımların tümünü topla ‘Tayyip’ dediğin liderin 1 yılda yaptığı yatırım kadar değildir.

Hatta 1 yılda yapılan değil.. ‘Tayyip’in 3 tane projesine eşdeğer bile değil…

STALİN

* Ama sen o gün ile bugünü kıyas ediyorsun.. o günün şartları ancak bu kadarına müsaitti. Hem harpten çıkmıştık…

* Sen harpten çıktın da elalem banyodan mı çıktı?

Üstelik senin çıktığın harbe onlar ikici sefer girdiler (2. Dünya savaşı) sen dışardan seyrettin.

Ve sen

Elin böğründe dünyayı böyle seyrederken.. onlar bize tur üstüne tur bindirdi.

* Ama biz devrimlerle uğraştık.

* Onlar senden daha ağır devrimler yaptı.

* Ama onların alt yapısı vardı. Hem zengin ülkelerdi.

* Hayır! Hiçte değil.

Örnek olarak Rusya… Açlıktan ölüyordu. 1949 İngiltere’de ekmek karneyle satılırdı. Almanya’yı söylemiyorum zaten.. sefalet diz boyu. İtalya’yı ise ‘Bisiklet Hırsız’ adlı filmi seyret bak ne durumda olduklarını görürsün.

* Ne durumdalar?

* Harap olmuş durumdalar.

Çünkü bizim gibi onlar da savaştan çıkmış hem de 2 tane savaştan.

Rusya örneğine dönelim:

İhtilal olmuş.. o da yetmedi dünya milletlerinin o güne kadar aşina olmadığı yeni bir sistemi (Komünizm) uygulamaya kalktılar.

Rus halkı tabiatına aykırı gelen bu sisteme uyum sağlayamadı..kendini birden açlık ve kıtlığın kucağında buldu.

Eğer

Lenin müdahale edip NEP (Yeni Ekonomik Politika) uygulamasa .. yani Komünizmden taviz vermese Rusya’da açlıktan toplu ölümler olacaktı.

Komünizm başta çok sert uygulanmaya başlanınca

Devlet

Gelip senin bahçeye ektiğin patatese bile el koyabiliyordu.

Neyse.

İşte Rusya öyle bitap bir haldeyken Lenin’in ölümünden sonra başa geçen Stalin aynen sizinkiler gibi otoriter bir rejim kurdu ama Rusya’yı da ayağa kaldırdı.

MOSKOVA METROSU

Stalin

Rakı fabrikası kanyak fabrikası votka fabrikası bez fabrikası yapmakla vaktini ve milli sermayeyi israf etmedi.

Daha 1935 yılında dünyanın en muhteşem metrosu olan Moskova metrosunun açılışını yaptı.

Yetmedi

Yedi Kızkardeş adını verdiği o muhteşem binalar yaptı. Bugün o binalar metro gibi Moskova’nın simgelerinden biri.. ve her biri bir bakanlığın merkezi olarak halen faal durumda.

Eğer

Aziz Basil Katedrali olmasa Stalin’in yaptığı bu Yedi Kızkardeş bugün Moskova’nın simgesi olurdu.

Yetmedi

Ağır sanayiyi kurdu

Uçsuz bucaksız coğrafyayı Demirağlarla donattı.

Kütahya-Tavşanlı arası bir karışlık demiryolunu yatırım diye göstermek Stalin’in demiryolları yanında gülünç kalır.

Ama siz Cumhuriyet gazetesinin kurulmasını bile yatırım olarak gösteriyorsunuz ya. Daha ne diyeyim.

Neyse

Uçak sanayi

Araba.. Demir çelik ve daha bir sürü sanayi kurdu Stalin…

Stalin zalimdi katildi ama

Bütün bunları

Yok, olmuş ekonominin dibini bulmuş bir Rusya’dan üretti. Ağlayıp sızlamadı. Bahane üretmedi.

Halbuki iklimi müsait değildi.

Kontrol edilemez geniş bir coğrafyası vardı. Ve 72 milleti birbirinin ayağına basmadan veya demir yumrukla ezerek idare etmesi gerekiyordu.

Yani tüm şartları sizinkilerden kötüydü.

Ve

Sizinkilerle aynı tarihte yaşadı.

Eğer sizinkiler gerçekten fabrika kurmuş olsaydı

Ne işimiz olurdu Alamanya’da Hollanda’da Arap çöllerinde Sibirya’da!?

ALAMANYA:

* Hem Alamanya’ya nasıl gidiyorduk biliyor musun?

* Nasıl?

* Zamanında

Seninkiler Türkiye’yi yönetirken, insanlar bir lokma ekmek için Alamanya yollarına düşerdi.

‘Düşerdi’ derken her kafasına esen Alamanya’ya gidemezdi.

Önce müracaat eder sıraya girerdin.

Diyelim ki, çok şanslısın ve sıra sana geldi.

Yine de gidemezdin.

Bu sefer doktor muayenesi gerekirdi.

Ve yine diyelim ki,

Ağzında 2-3 diş eksik.. yine gidemezdin.

* Neden?

* Çünkü sen lokmayı iyice çiğneyip yutamayacağın için iyi beslenememiş olursun.

Binaenaleyh

Alamanların fabrikalarında verimli çalışamayacağından.. evraklarını eline verip gerisin geri boynu bükük olarak ailenin yanına dönerdin.

Böyle rezilliklere muhatap olurduk.

YA ŞİMDİ…

Onurumuz kırılmış bir vaziyette çoluk çocuğumuzun yanına dönerdik.

Memleketin sahibi yoktu ki, haklarımız korunsun.

‘Bizden’ dediğimiz Konsolosların yanına gittiğimiz zaman ayrı bir zaparta yerdik. O da ayrı mevzu şimdilik bu kadar yeter.

Şimdi gelelim senin satılan fabrikalarına:

Fabrikalarınız varken ne halde olduğumuzu anlattım.

Şimdi de ‘fabrikaları sattınız’ diyorsun.

* Evet! Sadece fabrikalar değil, Tarımı bitirdiniz saman ithal ediyoruz..dış borç 500 milyar $.. 1000 odalı saray…

* Ya hu dur! Tek tek… Fabrikalardan çıkmak yok. Bu kadar sorunun cevabı kısa olmaz. O yüzden bugün fabrikalarla idare et.

Fabrikalar Satıldı dediğin ‘Tayyip’ döneminde çalışmak için el kapısına gitmiyoruz.

Tam aksine.. artık dışardan Türkiye’ye çalışmak için gelenler var.

Ve sana bir şey diyeyim mi?

* Buyurun!

* Bugün dışarıdan gelen yabancılar olmasa ne şantiyelerimize bekçi buluruz, ne evlere temizlikçi ne de yaşlı Anne-Babamıza bakıcı bulabilirdik.

* Yaaa!

* Yaa.. artık bizimkiler bu işlere tenezzül etmiyor.

İşsiz ve aç kalan adam iş seçer mi?

Kemal Sunal’ın filmlerini seyrediyordun ya!

* Evet!

* İşte şimdi o filmlere tekrar bak bakalım!

Sizinkilerin döneminde, fabrikaların satılmadığı dönemde yani..Kemal Sunal’ın şantiyelerde çalışmak için nasıl yalvardığını gör…

* ……

Emin Batur *

Tüm Yazıları →
Emin Batur

Ayrıca Bakınız

DEPREM SADECE BİNALARI YIKMAZ 

Partileri de yıkar.. sosyal, siyasal ve ekonomik düzeni de yıkar  Ama  Akparti o kadar sağlam …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir