Cuma , 29 Mart 2024
Son Dakika Haberler

Cumhura Hakaret Partisi

Cumhura Hakaret Partisi
https://www.haber7.com/yazarlar/arif-altunbas/3154025-cumhura-hakaret-partisi

İnsan ahlak ve edep, insanlık ve adalet terazisinden uzaklaştıkça Hak ve hakikatten de uzaklaşır. Beyin travması geçirmiş şaşkın ördekler gibi geri geri yüzmeye başlar. Gözlerini hırs, kin ve nefret bürümüş politikacılar da böyle; akla ve mantığa sığmayan eylem ve söylemleriyle kaos tüccarlığı yaparak darbecilerin yaptığı gibi ucuz ve kısa yoldan iktidar olma sevdasına düşüyor.

‘’Ne olursa olsun, nasıl olursa olsun, kiminle olursa olsun, ama mutlaka iktidar olayım! mantığı politika bezirganlarını bir cinnet psikozunun karanlık ve çıkmaz sokağına saplıyor. Bu hal de onlara iktidar olmak için hukuk ve sınır tanımamayı meşru gösteriyor.

Parti çıkarlarını ülkesinin ve milletinin menfaatlerinden üstün tutup putlaştıran, bu saplantıyı hayat felsefesi haline getiren politika cambazları yalanla yatıp yalanla kalkmaya, iftiralardan medet ummaya, teröristlerle müttefik olmaya, onlarla iktidar yokuşuna tırmanmaya -başarabilirlerse tabi- Türkiye’yi birlikte yönetmekte dahil gözü yumuk, kulağı sağır, ruhu kararmış olarak çılgınca bir yöne koşmaya başlarlar. Hedef; Her ne ve nasıl, kiminle olursa olsun iktidar olmak.

Kemal sahibi bir insanın, tecrübeli bir parti lideri ve kadrosunun yapacağı yanlışlar ve hatalar değil bunlar? Olsa olsa, ‘’Benim adım Kemal’’ diyerek sağa sola posta koyan sahte kabadayıların muhalefet anlayışı ve kemal bilinen zevalin son çırpınışlarıdır. Nasıl bir kemal veya MAL bir anlayışsa bu mantık tüm ülkeyi ve milleti dipsiz bir uçuruma çağırıyor. ‘’Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin’’ sakat mantığının siyam ikizleri gibi % yüz özürlü doğacağı belli olmasına rağmen ısrar ve inatla aynı sloganı söylemek samimiyet ve aklıselimle bağdaşmıyor.

İkide bir tehdit ve aba altından sopa gösterip milleti korkutarak iktidar olmaya çalışmak milli ve yerli bir hareketin izlediği yol değildir. Yalan, iftira ve palavrayla, tehdit ve korku salmakla, zor ve zorbalıkla bir yere varılamaz. İktidar olmayı; sevgi, saygı, bilgi, hoşgörü, tecrübe, kuşatıcı ve kucaklayıcı,  omurgalı bir duruşu olanlarla eylem ve söylemleri çelişmeyenler başarabilirler ancak. Bir ülkenin insanını, kültür ve medeniyet algısını iyi okumayanlar iktidarı rüyalarında bile göremezler.

Nasreddin Hoca insanlara vereceği mesajı espri yoğunluklu nükteleriyle anlatır. Onun amacı insanları güldürmek ve eğlendirmek değil, onlara bilgece dersler vermek, kırmadan dökmeden doğruyu anlatmak ve öğretmektir.

Bir gün toplumda gördüğü hata ve yanlışlıklar üzerine eline bir kitap alır, onu tersten okumaya başlar. Orada bulunan haddini bilmez birisi yüksek bir sesle Hocaya; ‘’Hoca hoca kitabı tersten okuyorsun’’ diyerek onu uyarır. Hoca yine devam eder okumaya. Geveze adam aynı ton ile hocayı aşağılayarak aynı cümlesini ısrarla tekrar eder, durur.  Sonunda Hoca dayanamaz; ‘’Oğlum; Kitabı ha baş aşağı tutarak okumuşsun, ha baş yukarı tutarak farketmez.’’ ‘’Önemli olan onu doğru tutmak değil, doğru okumaktır’’ der.

Yöneticiler, Politikacılar ve aydınlar kendi milletinin din, kültür ve medeniyetini,  hayat tarzı ve yaşam felsefesini doğru okumadığı veya okuyamadığı sürece Tih çölünde imtihan olan Beni İsrail gibi Allaha ve başlarındaki Hz. Musa’ya isyan ederek kayboldukları o çölden kurtulmaya çalışırlar. Tabi, her kurtuluş hamleleri hezimetle ve her atakları bozgunla sonuçlanır.

Başta muhalefetin başı, ‘’Asker, polis, Bürokrat, Cumhurbaşkanı, Köylü, Esnaf, Çiftçi, adalet mensubu hakimler savcılar gibi vatandaşımızı tehdit etmeyi muhalefet etmek zannederek faşist darbecilerin postal seslerini, terörist ve anarşistleri iktidara karşı sokağa çıkmaya çağırıyor.  Yine amaç, ‘’Her nasıl olursa olsun, Başkan Erdoğan gitsin, kokuşmuş eski darbeci despot düzen geri gelsin! Bizi batıran batının dostları iktidar olsun!

Dağın en zirvesindeki çobandan vadide yayılan masum kuzuya kadar CHP lideri herkese parmak sallayıp iktidar olmadan partisinin gerçek ve çirkin yüzün gösteriyor. ‘’ CHP lideri iktidar olmak için halka yalvaran, iktidar olduktan sonra da halkı kendisine yalvartan’’ partisinin millet tarafından cezalandırıulıp yıllar önce tarihin çöplüğüne atıldığının, tedavülden kalktığının hala farkında değil. Hala, Cumhura Hakaret Partisi olarak yola devam etmek istiyor.

Defolu tarihiyle; ‘’Ezan, Kur’an, İslam, Mektep, Medrese, Cami Kur’an Kursu, İmam Hatip Okulları düşmanlığıyla, medeniyet ve kültürümüze karşı verdiği savaşıyla Müslüman Türkiye’yi yabancılaştırma, yozlaştırma, gavurlaştırma projesi olan ‘’Batılılaştırma hareketinin’’ lokomatifi olarak yeniden iktidara gelerek bu milletin başına bela olmak istiyor. Bunun için içimizdeki hainler ve dışımızdaki düşmanlarla birlikte ittifak halinde bel altından vurmayı, sırtımızdan hançerlemeyi ve ihanetin her türlüsü ile saldırmayı meşru bir muhalefet ve demokratik bir hak olarak görüyor.

Toplumun liderleri ve önderleri kemale erdikçe omurgalı olmalı, bilgece nasihatler ve öğütler veren örnek bir kişilik ortaya koymalıdır. İçindeki hırs, kin ve nefret duygularına yenik düşerek tehdit eden ve bir korkutan rolüne girip herkese parmak sallayarak zavallı bir insan durumuna düşmemelidir.

Herkes şunu iyi bilmelidir ki; bu ülkede millete ve onun değerlerine hakaret eden yerli münafıklara ve milletimizin birlik ve beraberliğine karşı çıkan hainlere, menfaat ve çıkarlarımızın düşmanları olan emperyalist güçlere ve onlarla ittifak edip birlikte hareket eden mankurtlara asla geçit ve yer yoktur.

Dost ve düşman bunu böyle bile…

Arif Altunbaş, Haber 7

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Kimin ve neyin savaşı

Arif Altunbaş NATO’ ya ait gemiler Basra Körfezi, Kızıldeniz, Doğu Akdeniz ve Ege sularında aç …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir