Cuma , 29 Mart 2024
Son Dakika Haberler

CHP her halükarda mahkumdur

CHP seksen yıl önceki yaptığı hatalardan ders çıkarmışmıdır ki, son dönemde yaptığı saçmalıklardan ders çıkarsın.

Dün, zulmetmediği dindar, baskı yapmadığı mezhep, hor görmediği millet ve adam yerine koymadığı vatandaş bırakmadı cumhuriyet adına. ‘Cumhuriyet fazilettir’ diye diye milletin anasını ağlatıp cumhuriyeti de milleti de rezil etti.

Bugün de ‘Laiklik ve demokrasi’ adına devirmediği çam, karşı çıkmadığı özgürlük ve hak ve mukaddes değer kalmadı. Diktatörlere bile taş çıkartacak baskı, darbe ve sertlik taraftarı oldu.İnat ve israrla kokuşmuş yanlış bir düzenin bekçiliği ve avukatlığını sürdürmeyi ilericilik ve devrimcilik anlattı.

Bugün ‘bizi 80 yıl önceki geçmişimizle eleştiriyorsunuz’ diye sızlanan CHP’liler mevcut bütün siyasi akım ve partilerin kendi içlerinden çıktığını; geçmişte yapılan hataların bir sorumlusu aranacaksa, o da CHP ‘den başkası olmadığını anlamakta neden zorlanıyorlar acaba?

CHP ‘liler şunu da unutuyorlar. Kendi partilerinden koparak ayrılan mevcut bütün siyasi parti ve düşünceler o veya bu şekilde kendilerine çeki düzen verip çağa ve zamana kendilerini uydurdular.Toplumu değiştirmenin kendlerini değiştirmekten geçtiğini az çok anladılar.

CHP’li kart dinazorlar ise, hala 80 yıl önceki at gözlüklü, ulusalcı, devlet despotizminin tek partili çarpık düzenini savunagelmekte ve kendilerini ısrarla milletin üzerinde görmeyi sürdürmekteler.

Eğer şimdiye kadar CHP defolu tarihiyle yüzleşse, kendi geçmişiyle hesaplaşmış olsa idi bugün milletçe eleştiri yağmuruna tutulmaz, nefretin odağı haline gelmezdi.

CHP uzak geçmişinin yıkıntı ve harabeleri içinde yaşadıkça ‘çağdaşlık’ ve ‘çağdaş medeniyetler seviyesi’ söylemi de pek inandırıcılığı olmayan laf kalabalığı ve içi boş sloganlardan ibaret kalıyor.

Dünün tek parti diktarlüğünün bataklığında debelenen ve bir türlü bu balçıktan çıkamayan CHP’nin bugünkü hali dünden daha mı iyi sanki?

Türkiyedeki vahşi laikliğin, ayrımcılığın, ırkçılığın, kendi halkına ve onun değerlerine düşman olmanın da baş sorumlusu inkarın bayraktarlığını yapan Kemalist ideolojileri değil mi?

Daha düne kadar kadınları insan yerine koymayan, vatandaş saymayan, onlara seçme seçilme hakkı vermeyen, başörtü ile okullara almayan, memur olmalarını engelleyen, kamusal alan zırvasını dayatarak haklarını gasp eden bu sefil CHP zihniyeti değil de kimdi?

Halkın inanç ve ibadetlerini yasaklayan, en tabi okuma haklarını ellerinden alan, halkın özgürlük ve barışı isteği karşısında militanca direnen, Anayasa mahkemesinin kapılarını aşındıran bu ataist, halk düşmanı zihniyet olmadı mı?

27 Mayıs,12 Eylül, 28 Şubat, Cumhuriyet mitingleri, Orduyu göreve çağırmalar, darbecilerin ve vesayet rejimlerinin arkasında olmalar, Ergenekon rezelati,Taksim ayaklanması vs, vs..Ömür biter, CHP’nin günahlarını say say bitmez.

Artık, CHP nefreti öyle geniş halk tabanlarda yayıldı ki, şimdi Dersim katliamı, konusunda parti kararı olarak değil, bazı milletvekillerinin -Parti içindeki sert karşı çıkışlar ve homurdanmalara rağmen- özür dilemeleri iyi bir başlangıç gibi görünüyor.

Bir iki akıl ve vicdan sahibi Milletvekilinin bu haksızlığa ve zulme karşı yapılan eleştiriler karşısında pes etmek zorunda kalması iyi bir gelişme. Aslında bu özür parti meclisi olarak karara bağlanmalı, bugün ve geçmişte yaptıklarından özür dilediklerini millete deklere etmeliler.

Belki o zaman CHP’nin millet tarafından kesilmiş müebbet mahkumiyeti azda olsa hafifliyebilir. Yoksa; bu ağır vebal ve yükü hangi parti olsa taşıyamaz.

Facebook; arifaltunbas@hotmail.com
Twitter @arfaltunbas

Etiketler:

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

İSRAİL VAHŞETİ

GAZZE’DE SAVAŞ BİTTİKTEN SONRA HATIRLANACAK İKİ ŞEYDEN BİRİSİ; İSRAİLİN UTANMAZ BARBARLIĞI VE SOYKIRIMI, DİĞERİ İSE; …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir