Cumartesi , 20 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

BORALTAN’DAN KARABAĞ’A TÜRKİYE AZERBAYCAN

Pedro De Larosa : Boraltan Köprüsü ve "Dönek Gardaş!"

 

Yaklaşık yüz yıl önce 

Biz ve Azerbaycan bir daire etrafında ters istikamette koşmak zorunda bırakılan iki kardeştik. 

Biz batı istikametinde, 

Onlar doğu istikametinde koştu. 

Boraltan Köprüsü faciası bu koşu esnasında 

Bizim onlarla en uzak düştüğümüz noktada cereyan etti. 

 

Daha sonraki yıllarda 

Boraltan faciası gibi olmasa da yine onlara karşı işlediğimiz bir ayıbımız daha var. 

Azerbaycan Ermenistan’la savaşırken  

Cepheden yaralılarını taşımak için bizden dört helikopter istedi. 

Demirel bunu duymazlıktan geldi.  

Bu hadise de koşunun son çeyreğinde oldu. 

 

Nihayet o koşu bitti. Finale geldik. 

Birbirimize yüz yıl öncesi gibi kavuştuk  

Ve bugün 

Azerbaycan’da 100 yıl önceki mevziimize geri döndük 

 

YAKLAŞIK 100 YIL ÖNCE NE OLMUŞTU? 

1918’de Rus ve Ermeni çetelerine karşı 

Azerbaycan Payitaht ’tan yardım istemişti. 

Kardeş topraklarının işgal edilmesine kayıtsız kalmayan Osmanlı,  

Kafkas İslam Ordusu’nu kurarak  

İşgalcileri kısa sürede vatan topraklarından söküp atmış 

15 Eylül 1918 de Bakü’ye bayrağımızı dikmişti. 

 

NURİ PAŞA 

Bu görevi 

Deruhte etmek maksadıyla 

Başkumandan vekili Enver Paşa, kardeşi Nuri Paşayı görevlendirmiş, 

Nuri Paşa da bu görevi hakkıyla yerine getirmişti. 

 

(Burada iki not düşmek istiyorum: 

Birincisi 1918’de “Osmanlı bitti…” diyenlerin yanılgısı. 

O yıllarda  

Eğer Osmanlı gerçekten bitmiş olsaydı, 

Kafkas İslam Ordusu’nu kurup  

Azerbaycan’ı Rus ve Ermenilerin elinden alamazdı. 

 

İkincisi: 

Nuri Paşa’nın(Killigil) dramatik hayatıdır. 

Nuri Paşa yakın tarihimiz açısından incelenmesi gereken önemli bir şahsiyettir 

Askerlikte başarılı olduğu kadar 

Türkiye’nin  

Silah sanayisine başlangıç teşkil edecek çok önemli projeleri de geliştirmiştir. 

 9 mm’lik tabancaların seri üretimi, havan topu vs gibi silahları üreten bir fabrika kurmuş ancak o fabrika kendisi ile birlikte havaya uçurulmuştur 

 

Nuri Killigil 

O yıllarda ürettiği silahları Arap ülkelerine satmak için anlaşmalar yapmıştı.  

Bu sırada 

İsrail kurulmuş ve Türkiye batı istikametine doğru koştuğu için İsrail’i tanımıştı. Nuri Killigil ise bu hareketiyle o günkü hükumet politikasına ters düşmüştü. 

Kendisi ile birlikte 

Fabrikasının havaya uçurulması, ülkemizin dönüm noktalarından biridir.  

Çünkü 

Bu hadiseden sonra,  

Son 15 yıla kadar kimse milli silah üretimi için harekete geçmeye cesaret edememiştir.) 

 

SONRA 

Azerbaycan  

1918’de bu şekilde kurtarıldıktan sonra  

İlişkilerimiz  

Çok dramatik bir hal alır. 

Biz bağımsız olduk  

Ama 

Onlar Bolşeviklerin işgaline uğrayarak uzun süren bir esirlik hayatına girdiler. 

 

Yazı uzayacağı için 

Ankara’dan giden telkinlerle “Yeşil Ordu” nun Azerbaycan’a girmesine müsaade edilmesi ve Azerbaycan’ın Bolşevizm’in kucağına itilmesi meselesine girmiyorum.  

 

BORALTAN KÖPRÜSÜ 

VE 

BİZİM BAĞIMSIZLIĞIMIZ 

Biz bağımsız olduk  

Ama 

Bizim bağımsızlığımız da bugünkü Kazakistan veya bazı Arap ülkelerinin bağımsızlığı(!) gibi bir şeydi. 

Nasıl ki, 

Azerbaycan işgale uğramışken, kardeş halklarımız Rusya korkusundan Azerbaycan’a.. Araplar da Amerika korkusundan Filistinli kardeşlerine sahip çıkamazken (bazı Arap ülkeleri gönüllü olarak Filistin işgaline destek veriyor)   

Aynen 

Biz de o yıllarda kardeşlerimizin başına gelen felaketlere korkudan ses çıkaramıyorduk. 

 

Bunun en acı örneği 

Boraltan Köprüsünde yaşanan hadisedir. 

Stalin’in kükremesinden çekinen İnönü  

Bize sığınmış olan 195 (başka bir iddiaya göre 407) Azeri kardeşimizi Ruslara teslim ederek 

Bu biçarelerin köprünün hemen ötesinde 

Ve  

Teslim heyetinin gözleri önünde infaz edilmeleridir. 

Bu bizim tarihimizde kara bir lekedir. 

 

4 HELİKOPTER 

Bu hadiseden sonra 

Bizim Azerbaycan’la olan alakamız Meksika ile olan alakamızdan daha düşük bir seviyeye indi. 

Taa ki, 

Sovyetler Birliği yıkılıp Azerbaycan bağımsız oluncaya kadar 

 

Azeriler 

47 yıl önce meydana gelen o meşum (uğursuz, kötü) hadiseyi unutup  

Tekrar kardeşlik bağlarına güvenerek 

Ermenilerle yapılan çatışmada yaralanan askerlerini taşımak için bizden 4 helikopter istedi. 

 

HAYAL KIRIKLIĞI 

Ama maalesef 

Azeriler bir hayal kırıklığı daha yaşadılar. 

1990’lı yıllardaki bu isteklerine Türkiye cevap vermedi veya veremedi. 

Demek ki, 

Hala kardeşlerimize sahip çıkacak seviyede bir güce ve bağımsızlığa ulaşmış değildik. 

Bundan dolayı  

Ermenistan gibi küçük ve fakir bir ülke Azerbaycan topraklarının %20’sini işgal edebilmiştir. 

 

VE ŞİMDİ… 

Şimdi ise devran döndü.. işler değişti. 

Türkiye artık eski Türkiye değildir. 

Bugün 

Kendi silahlarını üreten  

BM’de “Dünya 5’ten büyüktür!” diyebilen bir Türkiye var. 

Bundan dolayı 

Azerbaycan işgale uğradığı andan itibaren 

Cumhurbaşkanından muhalefet partilerine kadar (HDP grubu ve CHP genel başkan yardımcısı Ü. Çeviköz hariç)  

Tüm Türkiye Azerbaycan’ın yanında yer almıştır. 

 

Bundan dolayı 

Azeri kardeşlerimiz 

Değil topraklarının işgal edilmesi, 

İşgal edilmiş topraklarını kurtarmak için harekete geçebilecek bir moral ve güce erişmişlerdir. 

 

Allah yar ve yardımcıları olsun… 

 

29.09.2020 

Emin Batur 

 

NOT: CHP genel başkan yardımcısı 

           Türkiye’yi 

            Azerbaycan’a yardım ediyor diye suçladı. 

Suçlarken de “silah ve cihatçı gönderiyor..” diyerek bir yerlere selam çaktı. Neden? 

 

Diğer yandan 

HDP Ermenistan saldırısını kınayan meclis kararına imza koymadı. 

Neden? 

 

Birincisi 

Bu zat belki şuur altı patlaması yaşıyor. Bilemiyoruz. 

Çünkü 

Ermeni Patriği Ateşyan’ın dediğine göre  

Türkiye’deki Ermenilerin sanıldığı kadar olmadığını, bilinenden çok daha fazla bir nüfusa sahip olduğunu 

Ancak 

Çeşitli nedenlerden dolayı kendilerini gizli tuttuklarını söylemişti.  

(Sözüm Ermeni vatandaşlarımıza değil. Ermeni olduğu halde kendine Türk, Kürt vs. diyenleredir. Yoksa Ermeni olmak ne suç ne de günahtır) 

 

Yine 

Kazım Karabekir’in, binlerce Ermeni yetimini, orduya soktuğunu zamanında Milliyet gazetesi yazmıştı. 

 

Ancak 

Bir hadise var ki, bu çok enteresan. 

Yine Milliyet gazetesinin yazdığına göre, 

İnönü 

Ölmeden önce son demlerinde CHP genel sekreteri Kemal Satır’a 

Ermeni alfabesini sormuş. 

Etrafındakiler alfabeyi bulup getirmişler 

Ve 

Başucunda Ermeni alfabesi okunurken İnönü hayata gözlerini yummuş. 

 

HDP’nin Azerbaycan’a destek vermemesi meselesine gelince: 

Eğer 

HDP’den Ermenistan’a destek imzası istenseydi belki bu daha kolay olurdu. 

Malum olduğu üzere 

ASALA terör örgütü bittikten sonradır ki, PKK terörü başlamıştır 

Ve HDP 

Hiçbir zaman PKK ile olan ilişkisini inkâr etmiş değil. 

Binaenaleyh 

İmza vermemesinde yadırganacak bir şey yok. 

Emin Batur *

Tüm Yazıları →
Emin Batur

Ayrıca Bakınız

DEPREM SADECE BİNALARI YIKMAZ 

Partileri de yıkar.. sosyal, siyasal ve ekonomik düzeni de yıkar  Ama  Akparti o kadar sağlam …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir