Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
İnşallah sonucu ülkemiz için iyi olacak bir referandumun arefesindeyiz. Benim de referandumdan önceki 100. ve son yazım da hayırlı bir zamana denk geldi. İnşallah bu yazıda referanduma yönelik öngörülerimi dile getirmeye çalışacağım. Bunu yaparken de parti taassubuyla değil, dışarıdan izleyen bir gözle, objektif kriterlerle desteklemeye çalışacağım.
Öncelikle bir olguyu ortaya koymaya çalışırken eski-yeni karşılaştırması yapılmalıdır. Ki asıl istikrarın hangi dönemlerde yaşandığı ortaya çıkacaktır. Selçuklu 300 sene, Osmanlı 600 sene padişahlık sistemi ile idare olundu. Yanlış anlaşılmasın. Bu referandumda böyle bir oylama yapmayacağız. Ülkemizin böyle derdi yok. Kaldı ki bu bir rejim değişikliği oylaması değildir. Bu demek değildi ki bürokrasinin kadrosu tek bir kişi ile yönetiliyordu. Padişahın da fikir teatisinde bulunduğu yardımcıları söz konusu idi. Gerektiğinde onlardan fikir de alıyordu. Peki bu durumun ne katkısı vardı! Bu devletin üst kademesinde çok sesliliği (polifoni) önlüyor, çatlak sesin önünü kesiyordu. Alınan kararlar zaten karşılıklı görüşmelerle alınıyor, böylelikle kararlar heyet ile sonuca bağlanıyordu.
16 Nisan’da önerilen sistemde Başbakanlığın kaldırılması, devletin üst kademesinde Cumhurbaşkanının ve onun yardımcılarının olması öneriliyor. Bu sayı da çarpıtma sayılar değil, Cumhurbaşkanı gerekli gördüğü kadar (2-3-4) atayacaktır.
Peki, tamam her şey tartışılabilir, konuşulabilir, kendi içimizde ortak bir noktada buluşabiliriz de Avrupa’ya ne oluyor? Her Türk vatandaşının bunu sorgulaması gerekir. Hele de işi kendi medyasında, gazetelerinde, TV programlarında Türkçe manşet atmaya kadar götürmüşlerse… Size ne oluyor, seçim Avrupa’da mı oluyor yoksa Türkiye’de mi? Türk devlet adamlarının, bayan bir bakanın konuşmasını engellemeye götürecek kadar önemli demek ki bu seçim onlar için. Çünkü Türkiye, yeni sistemle birlikte yoluna şimdiki hızından kat kat daha hızlı bir şekilde devam edecek.
Bu ülkenin fertleri olarak hiçbir şey bilmesek bile düşmanın oku nereyi gösteriyorsa ona göre strateji uygulayacağız. FETÖ, PKK, ABD, Almanya, Fransa, ve diğer sahte demokrasi beşiği ülkeler ne diyor? HAYIR.
Ne demiş bire evliya? Eğer hakkı öğrenmek istiyorsanız, düşman okları nereyi gösteriyor ona bakacaksınız. Bizim de aklımızı başımıza alıp ona göre karar vermemiz gerekir.
Biz de 780 km kare içerisinde adil bir yönetim sistemi istiyorsak, darbe anayasalarından kurtulmak, bu milletin genetiğine uygun, kumaşı Anadolu topraklarında dokunmuş bir nizam istiyorsak seçimimizi ona göre yapmak zorundayız.
Bir parti seçimi yapmıyoruz, Türkiye’nin karar alma mekanizmalarının daha hızlı işleyebilmesi, ekonomik belirsizliklerin ortadan kalkması, siyaseten elimizin daha da güçlenmesi için bu düzene ihtiyacımız var.
Bu duygu ve düşüncelerle Referandumun devletimize milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ
