Perşembe , 25 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

BİR KİTAP OKUMAK

imagesHayatımda. Şimdilerde yeni baskısı olmayan ve on sekiz yaşında bir İmam Hatip talebesiyken kanserden ölen fakat hastane  günlüğünü“Sefer Vakti” adıyla kitaplaştıran Esma Yakarın bu kitabı çok etkilemişti beni. Çalıştığım okulda görev yapan Türkçe öğretmenlerine de kitabı okumaları için verdiğimde “ağlamaktan okuyamadık” demişlerdi. Hayatımda böyle birkaç kitap daha olmuştur. Rahmetli Mustafa Miyasoğlu’nun “Kaybolmuş Günler” romanı…Hala içimde sessiz ve serin bir çağlayan akar “Beşir’in Günlüğü”nü hatırladıkça.

Peygamberimizin hayatını anlatan Ahmet Cevdet Paşanın “Son Peygamber” i ile ‘Cennet çocuklarının efendisi’ Hz. Hüseyin efendimizin şehadetini anlatan Asım Köksal merhumun “Kerbela Faciası ve Hz. Hüseyin” adlı kitabını okurken de gözyaşlarımın puğulanmasından sayfaları göremeyip okumakta zorlandığım çok olmuştur.

Buraya kadar yazdıklarım beni psikolojik olarak etkileyen kitaplardan bazılarıdır.

Üç gün önce bir kitapla tanıştım: “Peygamberimizin hayatından seçmeler…” Yaşar Değirmenci Bey’e ait olan  mütevazi fakat insanı önsöz’ünden itibaren saran bu kitap elimden düşüremediğim bir üslupla hazırlanmış. Peygamberimizin hayatından sahneleri kitabın sayfalarına aktarmış yazar. Ama yorum kısımları çok akıcı ve pürüzsüz Türkçeyle yazılmış. Kitabın her sayfasının başına konuyla bağlantılı bir hadis meali yerleştirilerek hadis hafızamıza da zengin katkı sağlanmak arzu edilmiş. Yine, eski-yeni Kabe, Medine-i Münevvere fotoğrafları zengin olarak kullanılmış ve görsel bir zenginlik sunulmuş.

İki yüz elli altı sayfadan ibaret olan bu kitabın anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, doğum günü gibi günlerde hediye olarak gün sahibine sunulmasını öğrencilerime tavsiye ettim. Aslında gün kutlamalarını tasvip eden, kutlayan biri değilim ama kutlamakta ısrar edenlere böyle bir tavsiyede bulunuyorum.

Önsözünde yazar çok haklı olarak şu soruları soruyor: “Peygamberimize ulaşmayı kolaylaştırdık mı zorlaştırdık mı? Dinimizi müjdeledik mi, nefret mi ettirdik? İnsanların bize bakıp İslamla ilgili kararlar verdiğini hatırımızda tuttuk mu? Resulullah Efendimizin etrafında el ele vererek halkalanan insanlar gibi biz de kenetlenebildik mi birbirimizle?…”

Bir soru da ben sorayım: O Resulün hayata ve olaylara bakışını yansıtan, neslimizin anlayacağı eserler ortaya koyabildik mi? Hala Peygamberimizin hayatını ve örnekliğini sadece cami kürsülerindeki hocaların anlatımlarına borçluyuz çoğunlukla, yaklaşık bin beş yüz yıllık geleneği bozmadan… İyi güzel de  Müslüman dünyanın zenginleri nerede? Neden bu alanda tiyatro, sinema, roman, hikaye fışkırmıyor İslam dünyasından? Neden bir nutuktan öte geçemiyor Peygamberimizi ve hayatının güzelliklerini kitlelere ulaştırmak?

Müslümanların meseleleri bir beş değil ki denilebilir fakat meselelerimizin en başına Kuran-ı doğru, Resulullah’ı güzel anlamayı koymamız gerekmiyor mu?

 

Yazarı, bu okunası kitabından ötürü tekrar tebrik ediyorum.

İdris Günaydın *

Tüm Yazıları →
İdris Günaydın

Ayrıca Bakınız

BİR SEÇİM BİR ÇOK NETİCE (1)

          TRT de “Diriliş/Ertuğrul” adlı,ailece çok beğenerek izlediğimiz dizinin iki hafta önceki bölümü şöyleydi: …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir