Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Değerlendirmeleri yaparken hangi kriterleri göz önüne almamız gerektiğine dikkat etmemiz gerekir. Söz gelimi bir ülke için geçerli olan kriterler, kurallar, örf ve adetler normal karşılanabilir. Bunun üzerine söylenecek bir söz de yoktur. Ancak işin bir de uluslararası teamül olarak nitelendirilen boyutu vardır. Tüm ülkeler birbiriyle olan ilişkilerde bu kurallara uymak zorundadır.
Sözü nereye getireceğim belli aslında ama böyle bir giriş yapmayı uygun buldum. Demokrasi kavramı kavramı evrensel bir kavramdır. Ülkeden ülkeye değişmez, kural ve kaideleri her yerde geçerlidir. Ülkeler birbiriyle olan ilişkilerinde bu kurallara uymak zorundadır.
Demokrasi her şeyden önce bir sistem içerisindeki düzenin daha iyi işleyebilmesi için daha yaşanabilir kurallar bütünüdür. Kabaca tamamlanmamış bir inşaatın oturulabilir bir hale getirilmesi, dizayn edilmesidir.
İnsan merkezli bir yönetimdir de diyebiliriz. Yani karar alma mekanizmalarına yol gösterici bir sistemdir. Giriş çok uzun oldu farkındayım ancak BATI denen çakma demokrasi çarkının anlaşılmasında bu bilgilerin faydası olacaktır.
Bu anlamda Almanya ve Hollanda denen çakma demokrasi varislerinin Türkiye dış işleri bakanına ve bir kadın bakanına yaptıklarını hep beraber gördük. Bu politika tamamen ırkçı, faşist, hahamist, insani değerleri hiç eden alçak bir çarkın ürünüdür. Bu ürünün üreticileri de işte yıllardır bize demokrasi naraları atan ülkelerdir.
Bu ülkelerin piyasada bu kadar demokrasi havarileri kesildiğine bakmayın. Bunların demokrasisi kendileri için geçerlidir. Almanların Yahudileri nasıl dışladığını, fırınlarda nasıl yakıldığını kimse inkar edemez. Hollanda denen alçak devletin masum çocukları trene bindirip nasıl Nazi zulmüne terk ettiklerini kimse inkar edemez. Yine Srebrenitsa Katliamında ALÇAK HOLLANDA KOMUTANIN masum Boşnak halkını Sırplara nasıl terk ettiğini nereye sığdıracağız!
Bunların genetiğinde Müslüman karşıtlığı var, Avrupa’da bir Müslümanın işi yoktur onlara göre. Srebrenitsanın nedeni budur. Çok uzak değil bu hadise daha 22 sene önce, DEMOKRASİ SEVDALISI! AVRUPA’nın ortasında yapıldı bu katliam.
Şimdi Türkiye’ye yapılanların bunlardan hiçbir farkı yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan boşuna demiyor. Bunlar Nazi kalıntısı diye. Haklı değil mi? Avrupa aynı ırkçılığını yine gösteriyor. Referandumu merkeze alarak ırkçılık yapıyorlar, HAYIR kampanyası yürütüyorlar. Sanki bakıyorsunuz seçim Avrupa’da olacak.
Buradan aziz Türk insanına sesleniyorum. Küresel Emperyalizmin havarileri üzerimize nasıl geliyorlar bunu görün. Bu Referandumun ülkemizin geleceği için ne kadar çok önem taşıdığının farkına düşmanımıza, Avrupa’ya, ABD’ye bakarak görün. Tüm düşman okları HAYIR için çırpınıyor. Avrupa’da gazetelerde bile Türkçe olarak HAYIR için oy propagandası yapılıyor.
Bu seçim milletimizin seçimidir. Zamanında hor gördükleri, göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı, köylü diyerek aşağıladıkları insanımızın seçimidir. Unutmayalım ki düşman cephesi kalabalık olabilir ancak organize, birbiriyle iletişim halinde olan gruplar kalabalık ama dağınık olan grupları yenmiştir. Bedir gibi, Uhud gibi, Hendek gibi…
Biz de bir olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız…
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ
