Cuma , 19 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

BAŞARACAĞIZ VE GÜNEŞ YENİDEN DOĞACAK

Bu bir hamaset yazısı değildir. İnsanlık tarihi boyunca Türk milletinin tarihin nesnesi değil, öznesi olduğu gerçeği inkâr edilemez bir durumdur. Her ne kadar birileri Osmanlı ve öncesindeki Selçuklu devletimize atıf yapsak bizi hamasetle itham edecekler. Onların itham ve iftiraları tarihi gerçekliği değiştirmeyecektir. Bir değer üretememenin ve bir şey olamamanın ezikliği psikolojilerini bozmuştur. Bunu geçiyoruz.

Tarih boyunca Türk milletinin ezilen, mağdur ve mazlum insanlar nezdinde ne olduğunu anlamak için fotoğrafa bütün bakmak gerekir. Zira “Gerçek bütünde saklıdır.” ilkesi bunu gerektirmektedir. Bugün, Türk milletinin merhamet elinin ulaşmadığı neredeyse bir coğrafya parçası kalmamıştır. İnsana ve insanlığa ait tüm sorunlar ilgili mecralarda Türk milletinin Reis’i tarafından dile getirilmiş, yapılan haksızlıklar ve vurdumduymazlıklar duyarsızların yüzüne yüzüne haykırılmıştır.

Bu kutlu topraklarda bin yıldır ”Beka Mücadelesi” veriyoruz. Bir çeyrek yüz yıl bile kendi başımıza bırakılmamışız. Dışarıdan uğraşmışlar, başaramayınca içeren taşeronlar kullanmışlardır. Selçukluda da böyledir, Osmanlıda da böyledir. Aynı sıkıntılar, Osmanlı sonrasında yeni devletimizin kuruluşunda da yaşanmıştır. Fransızların, Yunanlıların, İngilizlerin, Rusların, İtalyanların işgalinden bahsedilir. Bunlarla işbirliği yapanlardan bahsedilmez. Tüm işgalciler geldiklerinde sevicileri tarafından sevinç gösterileriyle karşılanmıştır. Bugün bile Türkiye- İran savaşırsa İran saflarında yer alırım diyen vekiller mecliste. Türkiye-Suriye savaşırsa Esad’ın yanında yer alırım diyenler mecliste. Anadolu toprakları öyle mümbit/ verimli ki dışarıda olan hiçbir art niyetli yalnız değildir. Böylelerini her yerde görmek mümkündür. Dün vardılar, bugünde varlar, yarında olacaklar. Bunların hangi tıynette olduklarının bir örneği de dönemin ahmaklarından ve alçaklarından Dr. Rıza Nur’dur. İşte itirafı: “Abdülhamit düşmanlığı gözlerimizi o kadar kör etmişti ki Mekteb-i Tıbbiye’ye İngiliz bayrağı çekecek kadar alçalmıştık.” Bu kutlu toprakların Sadettin Köpekleri bitmez. Allah’a şükürler olsun ki Ertuğrulları da bitmez. Dün düşmana karşı verilen mücadele bugün de verilmektedir. Dün içerdekilerle uğraşmak zorunda kaldığımız gibi bugün de içerdekilerle uğraşmak zorunda kalıyoruz. Tüm bunlara rağmen özgür bir ülkede, müreffeh bir Türkiye’de yaşama idealimizden asla vazgeçmiyoruz. En zayıf olduğumuz dönemlerde verilen mücadele tarihsel referanslarımız olarak ortadadır.

Suriye İdlip meselesinde ülkemizi köşeye sıkıştırmak isteyenler avuçlarını yalamışlardır. Siyasetin tepesindeki gerginliğe rağmen aziz milletimiz devletinin ve ordusunun yanında yer almaktan tereddüt etmemiştir.

Başlığımıza gelince, “Başaracağız ve güneş yeniden doğacak.”[1]Bu söz Mart, 1921’de Osmanlı Devleti yıkılmış, halk Anadolu’ya toplanmış ve tüm işgalcilere rağmen bağımsız ve özgür bir ülke olma mücadelesi verilirken söylenmiştir. Sözün sahibi, macera heveslerine ve hırslarına gem vuramayan Alman hayranı Talat Paşa’dır. Yeri gelmişken hatırlatalım. Sultan Abdülhamit Talat Paşa’nın yüzüne karşı  “Benden sonra ülkeyi on yıl idare edebilirseniz, yüz yıl idare etmiş gibi iftihar edin.” Bağrından çıktığı aziz Türk milletinin karakterini ve mücadele azmini bilen biri olduğu gerçeği ortadadır. Tüm yanlışlarına rağmen milletini tanıyan biri olduğu gerçeği ortadadır. İngilizlerin, Rusların, Ermenilerin, İtalyanların, Fransızların, Yunanlıların işgali altındaki bir Anadolu’daki bağımsızlık mücadelesi için “Başaracağız ve güneş yeniden doğacak.” sözü o gün de çok manidardır, bugün de çok manidardır. O günlerin yokları içinde bu mücadeleyi veren milletimizin bugün yılgınlığa kapılması elbette düşünülemez.

Aziz vatanımıza dair muhabbetimizi bizi fitnenin içine çekmek isteyenlerin algı operasyonlarına kurban etmeyelim. Çünkü bizim için başka vatan yoktur, başka Türkiye yoktur.  Eninde sonunda “Başaracağız ve güneş yeniden doğacak.”

Ömer Naci YILMAZ

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir