Perşembe , 28 Mart 2024
Son Dakika Haberler

AVRUPA BİRLİĞİ VE GELECEĞİ -IV-

      Önceki yazı serilerimizde Avrupa Birliği’nin kurulduğu günden bu yana geçirdiği evreleri yazmıştık. Bu yazımızda Avrupa’nın göstermiş olduğu ikiyüzlülüğü bir nebze olsun anlatmış olacağız.

      AB’nin, Türkiye’nin her üyelik görüşmeleri söz konusu olduğunda sürekli bir gedik taşı aradığını görmekteyiz. 1963 yılından beri yani 53 senedir sürekli bahane üreten bir AB var karşımızda. Peki neden böyle davranıyor?

       Bunun altında yatan kültürel hafızaları Türkiye’nin Müslüman bir ülke olmasıdır. Çünkü kendilerince Hristiyan bir toplumun içerisinde Müslüman bir toplum olamaz. Osmanlı-Haçlı çekişmesinin Avrupa-Türk versiyonu hülasa…

        Güncel konular dahilinde en çok tartışma vize serbestisi konusunda yapıldı ve bunun içinde Türkiye’den birçok şartı yerine getirmesi istendi. En önemlilerinden biri geri kabul anlaşması idi elbette. Bunlar yetmedi 72 kriter denildi. Yetmedi terörle mücadele yasanızı değiştirin denildi. Türkiye adeta oyalanıyordu.

         Neredeyse kırk seneden beri PKK ile mücadele eden Türkiye’ye teröristleri kollayın, onlar benim teröristim mesajı veriliyor, aksi halde seni daha çok süründürürüm deniyordu. AB bunu söylerken teröristlere çadır kurdurulmasına izin verilmesini biliyordu. Fakat o teröristler Cumhurun başının dediği gibi bumerang misali kendilerini vurdu.

          Acı çeken AB… İngiltere çıktı, Hollanda mesajı veriyor, Fransa veriyor. Peki AB’deki bu çalkantı neden? Çünkü birliğin geleceğinden hepsi şüpheye düşmüş durumda.

          Tarihte bunun acısını yaşadılar. Zamanında Kavimler Göçü Avrupa’nın başını yakmadı mı? Yaktı. Şimdi yapılarını bozacak bir tehdit daha var karşılarında. MÜLTECİ AKINI. Türkiye bunu elbette koz olarak kullanacak.

           Avusturya set çekiyor, Macaristan set çekiyor, Yunanistan keza öyle. Yapılarının değişeceğinden korkuyorlar, pare pare olmaktan korkuyorlar.

            Türkiye tüm bu küresel güçlere rağmen her alanda kendi oyununu oynamaya devam ediyor. Şu saatten sonra AB’nin ne dediğinin bir önemi yok. Kendi kararlarını veren bir Türkiye var. Kendi çarkını döndüren bir Türkiye var. Zaten halkın büyük çoğunluğu da müzakerelerin durdurulması konusunda çoğunluk oluşturmuş gibi görünüyor. AB kendisi bilir. Yoksa kendi geleceklerine kendileri karar veremeyecekler mi göreceğiz…

             İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir