Dünyanın neresine giderseniz gidin. Rusya’nın adı anılınca insanların yüzü ekşir, suratı buruşur, ruhu kararmaya ve gözleri ufkun derinliklerine dalar. Hitler, Stalin, Misolini, Pinochek, Mao, Enver Hoca gibi diktatörler anılınca da insanlığın dramatik serüvenleri gelir aklımıza. İşgaller, şiddet, öfke, kin, saldırganlık, toplu katliamlar, cinayetler, gasp, alkol, uyuşturucu ve devlet terörü” … Sovyetler Birliği zamanında, özellikle Lenin ve Stalin diktatörlüğü döneminde insanlık …

”Vatanı satıyorlar” diyorlar, vatan kurtaran çakallar ! ”Doğu ve Güneydoğuyu verelim  gitsin” diyorlar utanmadan , sıkılmadan. Daha sonra kahraman kesiliyorlar başımıza.. Sahte Kahramanların kahramanlıklarıyla öğünüp duuruyorlar. Bir ütopya kuruyorlar Kemalizm cenneti diye. Bir hayal, kartondan bir devlet, yalancı bir cumhuriyet. Basın özgürlüğü zırhını giyerek, önüne gelene saldırıyorlar. Önüne çıkanı medya imparatorluklarıyla satın almak, kendilerine kul, köle yapmak istiyorlar. Bunu beceremezler, istediklerini …

Bu ülkede iyi işleri yapanlar sevilmez. Ya Menderes gibi asılır, ya Özal gibi zehirlerler, Erbakan gibi Başbakanlıktan düşürülür, ya Tayyip Erdoğan gibi diktatör ilan edilir, ya AK Parti gibi yok edilmek için her türlü fitne fücur, anarşi, iç ve dışta saldırılara maruz bırakılır. AK PARTİ  dindar ve muhafazakâr olduğu için ateistler, laikler ve din düşmanları sevmiyor. Özel muayenehanelerini kaldırdığı, ek gelirlerini …

  New York Times’in o yazısından sonra Türkiye karşıtı batılı şer cephesi artık alenen tavrını koyarak isim verip BDP ‘ye oy verilmesini istedi. Yahudi sermayesiyle kurulan ve ayakta tutulan bu gazete acaba  Ataist ve Kürtcü yasa dışı örgüte sırtını dayayan bu partiye niçin oy isteyebilir sorusunu kendinize  bir sorun! Amerika niçin bir partiyi ve illegal örgütü destekler? seçimlerde ona oy ister? Amarikanın Kürtlerle …

  İki ara bir derede Kılıçdaroğlu nerede..   CHP genel başkanı olduktan sonra adamın anasından emdiği sütü burnundan getirmek diye buna derler. O da şaştı nerede yer alacağını. İşte öyle gaz verilmiş bir balon olarak dolaşıyor ortada. Önce CHP yeniden dizayn edilmek için başa getirildi dediler. CHP birileri tarafından uzak kumandalı yönetilen bir taşeronmuş iddiasını doğrular biçimde. O çıkıpta bu …

Cemaati 1980 öncesi MSP ve Nur Cemaati tabanındaki vefakâr, fedakâr ve cefakâr Müslümanlar bu duruma getirdi. Kimileri oğul ve kızlarını, kimileri mal ve mülklerini bu yola seve seve feda ettiler. Ama bu yapı millete karşı çıksın, kumpas kursunlar, sırtını Amerikaya dayayıp Müslümanlar arasında cemaatçilik ayrımcılık yapsınlar diye değil. Taban büyüdükçe, okullar, yurtlar, dershaneler çoğaldıkça ekonomik olarak da güçlendiler. Tüm Müslüman cemaat …

-Cemaatin ilk kuruluş sırasındaki esas ilkelerden uzaklaştı. -Cemaat büyüdükçe içe kapandı. İçe kapandıkça marjinalleşti. -İçte ayrı bir yüz ve politika dışta ayrı bir yüz ve politika izledi. Buna da muhabbet fedailiği denildi. -Esas üslübu kaybettiler. Yumuşak, herkesi kucaklayan, etliye sütlüye karışmayan, darbeci zalimleri bile cennete götürmeye, onlara şefaat etmeye yönelen bir anlayış bir anda aslan kesildi. Devlet ve hükümeti karşısına …

Amerikan Kongresinin bazı üyelerine Paralel Yapı üyeleri tarafından yüklü miktarlarda bağışlar yapıldığı haberi Türkiye medyasında yayınlandı. Herkes bu haberi okuyunca hayretlere düştü? Türkiye’yi Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry’e şikayet eden 88 Kongre üyesinin 40 kadarına yüklü miktarda bağış yapıldığını ortaya çıktı. Demek ki, gerçekten Pansilvanya Lordları boş durmuyor, çalışıyorlar. Zaman gazetesi yazarlarından Abdullah Aymaz hoca bile malum bağışçılardan biri olduğu ortaya …

Kırk yıldır oynanan oyunların birer mizansen olduğu açığa çıktı. Takke düştü kel göründü. Cemaat şov sona erdi. Artık herkes her şeyin farkında. Cemaatin ise, susmaktan başka bir seçeneği kalmadı. İnanış, bağlanış, adanmışlık ve yetişme tarzları onlara susmaktan başka bir yol göstermiyor. Ortaya konulan oyunlarda birer figüran olduklarını çokları anladı. Derin bir şaşkınlık ve suskunluk içindeler. Baştan gelen her emre katıksız …

Terör nerede, kim ve ne sebeple kimlerce yapılırsa yapılsın insani olmayan vahşice bir saldırıdır. Terörü Avrupalılar yaparsa demokrasiyi getirme, insanları medenileştirme ve ehlileştirme hareketi gibi görülmesi iki yüzlülüğün dik alasıdır. Hele Müslüman ülkeler üzerinde katliam ve soykırıma dönüştürülen batı güdümlü devlet terörleri ve batılıların işgal ettikleri topraklarda yaptıkları en kanlı katliamlar yobazlara ve barbarlara karşı yapılan medenileştirme hareketi hiç değildir. …