Cumartesi , 20 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

AKIMLARIN SAVAŞI

Akımların savaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Sokaktaki insanlar bunun çok farkında olmasa da gerçek bu.

Bizler olan bitenle yetiniyoruz. Olayların arka planına bakmadığımız için ise her şey normal gibi geliyor. Ama olayların arka planına bakanlar puzzlenin parçalarını bir bir yerleştirdiğinde fotoğrafı netleştiriyor ve akımların amacını kavrayabiliyor.

Şu an dünyada iki akım var. Peki kim bu akımlar? Buradan gidelim, sonuçta Türkiye ile bağlayalım…

ABD’de iki ana akım var. DEMOKRATLAR ve CUMHURİYETÇİLER. Şu anki ABD başkanı Cumhuriyetçi yani ABD milliyetçiliğini, ABD’nin artık kendi içine dönerek iç sorunları ile ilgilenmesi yönünde görüşleri ağır basan akım…

Aslında bu akımın görüşlerini Trump’ın kendi kaleminden olan “YENİDEN BÜYÜK AMERİKA” adlı eserinde de görebiliyoruz. Göreve gelirken ülkesi ile ilgili çok büyük hedefleri olan Trump şimdiye kadar çok da başarılı olamamış gibi görünüyor. Çünkü Trump’ın da karşısında bir akım var. Peki bu akım kim?

Derin ABD-PENTAGON dediğimiz akım… Trump’ın başkanlık koltuğunda rahat hareket edememesinin nedeni de karşısındaki Derin ABD’nin baskısından kaynaklanıyor. Trump, Yeni Dünya Düzeninin ABD-TÜRKİYE-RUSYA-ÇİN öncülüğünde kurulabileceğini düşünüyor. Derin ABD ise dünyayı yöneten tek bir gücün olmasını istiyor.

Tabi Derin ABD sadece ABD kaynaklı değil. Londra’dan gelen ve Derin ABD ile ilerleyen bir akım da söz konusu. Bu da Londra’yı ikiye bölüyor. Bu iki ayrı yapının karşısında da Doğu’dan yükselip gelen Avrasya Bloğu var.

Avrasya Bloğu ÇİN-RUSYA-TÜRKİYE’den oluşuyor. Aslında Türkiye buraya sonradan dahil oldu daha doğrusu dahil olmak durumunda kaldı. ABD’nin NATO-FETÖ eliyle 15 Temmuz’un arkasından çıkması, Türkiye’nin BATI-NATO-ABD ile olan ittifakına ciddi zarar verdi ve Türkiye BATI’dan kopmaya başladı…

15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin askeriyeyi millileştirmesi, mili ve yerli politikalarda hızlı adımlar atması bölgesel olarak da duruşunu daha net göstermesi zorunluluğunu meydana getirdi. Türkiye her ne kadar DENGE politikasını en ılımlı yürüten bir ülke olsa da AVRASYA BLOĞUNA kaydığını görmek de zor değil.

Şartlar bunu gerektiriyordu çünkü.

AVRASYA BLOĞU özellikle Çin’den başlayarak Türkiye’den geçen ve Londra’da son bulan KUŞAK-YOL projesini içinde barındırıyor. Bu da Avrasya Bloğu ülkelerinin önemini kat ve kat artırıyor.

Avrasya Bloğu’nun karşısındaki DERİN ABD-PENTAGON KUŞAK-YOL projesini başlamadan bitirmek istiyor. Bunun için de ÇİN, TÜRKİYE VE RUSYA’YI hedef tahtasına oturtuyor.

RUSYA’NIN denizaltısının vurulması, ÇİN’e uygulanan her türlü engellemeler, Türkiye’ye bölgedeki engellemeler bunun açık göstergesi.

Bir de AKDENİZ var tabi. Enerji ve petrol yatağı olan AKDENİZ’de bütün büyük aktörler bayrak sallıyor, sondaj gemileri devriye geziyor. Türkiye’nin de iki sondaj gemisi Akdeniz’de. Pasta büyük, parça da büyük olunca etrafına üşüşen çok oluyor. Kimden mi bahsediyorum? Türkiye tabiki.

Türkiye’nin Akdeniz’den alacağı pay diğer rakiplerinin iştahını kabartıyor. Tüm kavganın sebebi bu. Başka hiçbir şey değil. Avrasya Bloğunun karşısındaki yapı olan Derin ABD, Türkiyesiz bu işin olmayacağını biliyor ama pastanın da tamamına sahip olmak istiyor.

Olan biten bu. İnanın Türkiye Kutuplara yakın, mesela Finlandiya, Danimarka, Norveç gibi ülkelerin dibinde olsaydı başına bu kadar olay gelmezdi. Türkiye’nin önemi de bölgedeki konumundan kaynaklanıyor.

Hal böyle olunca ve Akdeniz’in öneminin artmasıyla birlikte akımlar gelip dibimizde savaşıyor.

Avrasya Bloğu, Derin ABD-LONDRA’nın ataklarına şimdilik direniyor. Putin de Erdoğan da Şii de bunun farkında. Trump da öyle ama ipleri Derin ABD’nin elinde. Rahat hareket edemiyor ve Avrasya Bloğu ile ters düşüyor…

Kimin kazanacağını şu an için söylemek zor. Kesin olan şu ki hangi taraf olursa olsun gelip Türkiye ile anlaşmak zorunda. Bakalım, göreceğiz…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir