Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Halbuki Sizi unutmuş, dünya gailesi içinde sıcacık evimiz, yemeğimiz çoluk çocuğumuzla geçinip gidiyorduk. Ara sıra haberlerde ‘’Tekne battı, 15’i çocuk 35 kişi boğuldu..’’ Veya ‘’Ege’de bot battı 8’i çocuk 11 kişi boğuldu..’’ gibi haberleri duymuyor değiliz. Ama hiçbir haber Senin o ciğerleri delen bakışındaki mana ve duyguyu vermiyor.
Çünkü Mana dünyamızda Suriyelilerin batması boğulması öldürülmesi sıradanlaşmış Artık hiçbir şey ifade etmez olmuştur. Ne olacak işte! Bu dünyadan birkaç Suriyeli daha eksilmiş oluyor.
TEKNE O tekne batarken çocukların feryatlarını, Annelerin çığlıklarını duyuyor muyuz? Hayır! Kafamızda sadece sayılar var. Tekne battı şu kadar kişi öldü. O kadar.
UÇAK Aynen İran’ın düşürdüğü uçak gibi. İran uçak düşürdü Sonra ‘pardon!’ dedi. Yanlışlık olmuş dedi. Kafamızda yine sayılar: 176 kişi öldü. Bu 176 kişinin her bir ferdinin arkasında bıraktığı dünyalar kadar trajediyi biliyor muyuz? Hayır! Kimisi yeni evlenmiş Tahran’a anne babasının elini öpmeye gidiyor.. kimisi doktorasını tamamlamak için Kiev üzerinden Kanada’ya uçacak.. ucuz diye bu havayolunu seçmiş. Kimisi düğününü Tahran’da yapmak üzere nişanlısını almış gitmiş.. düğünü yapmış geri dönüyor. Kimisi Hristiyan dünyasındaki uzun yılbaşı tatilini fırsat bilip çocuğuyla gelip tatil yapmak istemiş. Ama bize yansıyanı ne? Uçak düştü 176 kişi öldü.
İran Uçağı yanlışlıkla düşürdüğü için ‘pardon!’ dedi. Uçakta İngiliz ve Kanadalılar olmasa İran o ‘pardon’u diyecek miydi? Zannetmiyorum. Ölen öleceği ile kalır Uçağın düşüşü sırları ile birlikte gömülecekti.
ZEYTİN AĞAÇLARI ALTINDA DONAN ÇOCUK ERVA İşte böyle Erva! Dünyada tek mazlum ve mağdur sen değilsin. Ancak sen Suriyelisin. Eğer Bir İngiliz bir Kanadalı bir Alman olsaydın senin ve senin gibi binlerce masumun katilleri de bulunurdu. Bulunurdu da bir işe yarar mıydı? Eh işte! Sizin için de kuvvetli bir ‘pardon!’ gelirdi. Sonra? Sonra hiçbir şey olmazdı. Çünkü Lanet olası bu dünya dengesi.. senin gibi mazlumların hakkını almak için kurulmamış. Ne için kurulduğunu biliyorsun Erva! Neyse.
SEN NERELİSİN ERVA? Bu arada Senin donmuş cesedini zeytin ağaçları altında buldular. Ah be yavrum oraya kadar nasıl geldin? Annen baban ne oldu? Seni kaybettiler mi, yoksa varil bombalarından kaçamadan öldüler mi? Türkiye sınırına kadar İdlip’ten mi geldin? Yoksa Halep’ten mi? O taş üstünde taş kalmayan Halep’ten..Süt gibi temiz dediğimiz Halep. Yoksa Dara’dan mı, Doğu Guta’dan mı? Bu yağmur ve çamurda nerelerden sürüklendin be yavrum? Biliyorum
Bu soruların bir kıymeti kalmadı artık. Sen melekler gibi masumsun Erva! Sen kurtuldun. Asıl Seni bu hallere düşürenlerin başına neler gelecek Erva.. bir bilsen! Öyle bir gün ki, o gün, sen bile seni bu hale getirenlere acıyacaksın.
Selam söyle Erva! Senden önce gidenlere.. Aylan bebeğe Bâna El Abed’e, Umran Dakneş’e ve diğer şehitlere… Onlara Dünyada hala vicdanı olanlar var de…
