Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
ABD’nin Orta Doğu’da, Suriye’de, İran’da, Irak’ta, Türkiye’de gerçekleştirmek istediği hedefleri değerlendirmeye devam ediyoruz… Bir önceki yazımızda Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini kırmanın, Rusya’nın bölgede yer edinmesini engellemenin, İran’daki rejimi değiştirmenin ABD’nin ana hedefleri olduğunu belirtmiştik. Kaldığımız yerden devam edelim…
ABD’nin en önemli hedeflerinden biri de Suriye’yi 3’e bölerek ülkeyi yönetilemez duruma getirmek. Suriye 2011 yılından bu yana ABD ve bölgedeki diğer aktörler tarafından yerle bir edildi. Milyona yakın insan hayatını kaybetti, milyonlarca insan ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Suriye teröristlerin kıyafet değiştirdiği bir mekân haline getirildi. Kimi yerde DEAŞ kimi yerde PYD/YPG kılık değiştirerek ABD’nin sahada olmasını meşrulaştırmak için yer alıyorlar. Ama aynı yere hizmet ediyorlar.
Bir diğer hedef de bütün enerji havzalarını PENTAGON’A bağlamaktır. Bölgedeki kavganın esas nedeni de burada yatmaktadır zaten. PENTAGON bölgenin tek hakimi olmak istiyor. Trump’a da o yüzden karşılar. Halbuki Trump bütün enerjisini kendi ülkesi için harcamak isteyen biriydi. Orta Doğu’da ise ortaklıktan yanaydı. Savaş istemiyordu. Ancak göreve gelir gelmez seçim öncesi politikalardan vazgeçmek zorunda kaldı. Daha doğrusu kaldırıldı. PENTAGON ise İPEK YOLU’nu ele geçirmek, tek güç olmak isteyen taraf. Şimdi Trump görevinde bile diken üstünde. PENTAGON bölgede istediğini almak için elinden geleni yapıyor… Devam edelim…
ABD’nin diğer hedefi de önemli finans bölgeleri kurmak ve bunları ABD’ye bağlamak. Böylelikle ABD, hem siyaseten hem de ekonomik olarak bölgenin tek hakimi olmak niyetinde.
Ve yıllardır üzerinde uğraştıkları, bunun için İran’ı, Irak’ı, Suriye’yi harcadıkları, Türkiye’de ise uğraştıkları ancak beceremedikleri Kürtleri bir çatı altında toplamak, Kürtler üzerinden bir KÜRT KORİDORU oluşturmak, daha sonra da burayı kontrol altına almak ve AKDENİZ’e açılacak hattı tamamlamak.
Böylelikle ABD, hem İNGİLTERE-ÇİN-İRAN-RUSYA-TÜRKİYE’NİN büyük aktörü olacağını düşündüğü İPEK YOLU’nu sekteye uğratacak hem de bölgenin tek hakimi olacaktı. On bin km öteden sürekli burada olmayacak elbette. Bölgenin bekçiliğini de İSRAİL’e bırakacak. Zaten İsrail’in bunca zamandır neden ses çıkarmadığına bakın anlarsınız. Suriye’de, Filistin’de olanlara ses çıkarmamasının bir nedeni olacaktı elbette. Bölgenin en büyük su kaynaklarından biri olan GOLAN TEPELERİ İsrail’e bırakılacaktı…
Tabi tüm bu hedefler bir süre sonra ABD’nin ürettiği TEORİLER haline geldi. Çünkü TÜRKİYE’NİN bu kadar etkili olacağı, bağımsız kararlar alacağı akıllarından bile geçmedi. Tüm hedeflerini TÜRKİYE’NİN yokluğu üzerine yapmışlardı.
Ancak Türkiye’nin FIRAT KALKANI ve ZEYTİN DALI HAREKÂTI planlarını alt üst etti. Kantonları birleştirme planları yarıda kaldı. Şimdi herkes bölgede Türkiye’nin daha güçlü olacağını, TÜRK ASKERİNİN önüne kimsenin geçemeyeceğini, bunun için Türkiye ile ortaklıktan başka çıkar yol olmadığını bizzat kendileri söylüyor.
Doğru da söylüyorlar. Zira bizsiz çözüm kesinlikle mümkün değil. Türkler neredeyse orada barış, huzur, güvenlik vardır. Operasyonların uzun sürmesi de bunun göstergesi. Biz bölgede olacağız, temizleye temizleye ilerleyip bölgeyi teröristlerden arındıracağız. Başka çözüm yolu yok çünkü…
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ
