Cuma , 19 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

18 MART ZAFER DEĞİL, ŞEHİTLERİMİZİ YAD ETME GÜNÜDÜR

   Başlıktan dolayı sert çıkanlar olabilir. Şunu belirterek söze girmek istiyorum. İki yüz elli bin insanımızın şehit olduğu bir savaşı ZAFER olarak kutlamayı uygun görmüyor ancak onların ruhunu yad ediyorum.

Bundan yüz sene önce 600 senelik hafızamızı kaybettik. Görünüşte sadece imparatorluğumuzu kaybetmiş olabiliriz. Ancak bu o kadar da önemli değildir. Önemli olan hala o imparatorluk hafızasının, kültür ve geleneğinin olmasıdır. Fakat biz bütün bu değerlerimizden sıyrılarak adeta ayrı bir millet olarak Anadolu coğrafyasında kurulduk. Ruslar da, Avusturya-Macaristan da imparatorluklarını kaybettiler ancak bizim gibi devlet geleneklerini bırakmadılar, tarihi hafızalarını koruyarak yeni devletlerini kurdular.

Bu açıdan Çanakkale’nin anlaşılması bugüne atıfta bulunmak için büyük bir önem taşımaktadır. Yeni gelecek olan nesillerimize bunu anlatmak görevden öte tarihi şerefimizdir, haysiyetimizdir. Bakın bunu Japonya çok iyi becerebilen bir topluluktur. Burada tarihi bir ders manasında bir örnek verelim. Türk-Japon ilişkileri kapsamında Japonya’dan bir heyet Türkiye’ye geliyor. Konu eğitim olunca da bu konu üzerinde konuşmalarda bulunuyorlar. Japonya’dan gelen bir yetkili “biz ilkokula yeni kaydolan bütün öğrencileri Hiroşima’ya götürürüz. Onlara bu topraklara iyi bakın, neden buralarda hiç ot çıkmıyor, buralarda neden yeşillik yerler yok gibisinden nazirelerde bulunuyoruz. Sonra da diyoruz ki, işte siz de ülkemizin başına bir daha böyle olayların gelmemesi için var gücünüzle çalışacaksınız, devletinize hizmet edecek şuurlu birer vatandaş olacaksınız duygusunu aşılarız.” diyor.

Bu konuşmadan sonra bizim yetkililerimizden biri de diyor ki, bizim Hiroşima’mız yok ki diyerek böbürlenircesine bir söylemde bulunuyor. Japon yetkili suratı son derece asılmış şekilde “bu ne demek, sizin Çanakkale’niz var ya” diyor. İşte tarihi şuur budur. Bizler de yeni yetişen nesillere bunu aşılarsak daha bilinçli, daha gayretli, ülkesine her anlamda sahip çıkabilecek bireyler yetiştiririz.

Çünkü bu şuurun yaratılmasını en çok hak eden milletiz. Kolay bir hadise değil bu durum. Üstelik Çanakkale 1. Dünya Savaşı’nın tek cephesi değil, onlardan sadece biri. Biz burada iki yüz elli bin insanımızı kaybettik. Diğer savaşlardan farklı olarak üç neslin bir arada savaştığı bir olaydan bahsediyoruz. Dedeler, oğulları, çocukları… Yetmedi, cepheye insan toplamak için var gücümüzle çalıştık. Hatta Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş spor klüplerinin oyuncularını dahi cepheye çağırdık. Böyle bir savaş Dünya’nın hiçbir yerinde görülmemiştir. İslam ümmetinin son kalesi İstanbul’u düşmana vermemek için bütün gücümüzü kullandığımız bir savaş… Bu konuda bakın ki;

Çanakkale önlerine geldiğinde İngiliz Lloyd George İngiliz Parlamentosunda şunları söyleyecekti: … Yarın donanmamız İstanbul’a girecek. Fransız dostlarımızla Dolmabahçe’de zaferimizi kutlayacağız. Osmanlı Devleti tasfiye olacak. Peki, bu tasfiye, Hristiyan Avrupa’yı bu barbar tehlikesinden kurtarmaya yetecek mi? Yarın bir Çoban Osman’ın daha çıkmayacağını nereden bilebiliriz …

İşte böyle. Bunu yıkmak için biz de tarihi hafızamızı yeniden kazanmamız lazım. Bugün hafızamızı tekrar geri kazanmayı hatırladığımız için bunlar başımıza gelmektedir. Biz her seferinde devletten yana olduk. Şu ortamda da olmaya devam edeceğiz.

Bu vesile ile Çanakkale’yi şehitlerimiz anısına ZAFER olarak kutlamıyor, onların ruhlarını yad ediyorum…

Selam ve dua ile…

   İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir